Karadolap’ta solun ortak adayı olarak seçilen Ali Binici ile söyleşi

30 Mart yerel seçimlerinde Eyüp’e bağlı Karadolap Mahallesi’nde bizim de İDP Girişimi olarak destek verdiğimiz solun ortak adayı Ali Binici muhtar seçildi. Kendisiyle kampanya süreci, mahallenin sorunları ve bugünden sonra mahallede neler yapılması gerektiği üzerine kısa bir röportaj gerçekleştirdik. Diğer pek çok muhtarlıktan farklı olarak mahallenin tüm sorunlarını kurulmakta olan mahalle meclisi ile ele almayı ve ancak bu şekilde çözüm üretilebileceğini savunan Ali Binici ile röportajımız:

İşçi Cephesi (İC): 30 Mart yerel seçimlerinde Karadolap Mahallesi’nde solun ortak odayı oldunuz, kampanya süreci nasıl gelişti, biraz anlatır mısınız?

Ali Binici (AB): Bizden 3 dönem önce burada emekten, özgürlükten, adaletten yana insanlar bir emek sarfettiler ve emeklerinin karşılığında bir süreç başlattılar. Daha önceki bütün seçimlerde 6-7 aday çıkıyordu ve sosyal demokrat dediğimiz kitlenin oyları bölünüyordu. Zamanla bunun ne kadar faydasız olduğunu, bizim bu kitleye ne kadar zarar verdiğini görüyorduk. Bu yüzden de bu soruna çözüm bulabilmek adına bir komite oluşturduk. Mahallenin sorunlarını, buradaki halkın sosyal yapısını, görüşünü, ideolojisini biliyorduk. Bu seferde normalde zaten aktif olduğumuz bu konularda resmi bu hizmette de varız dedik. Bizimle beraber başka arkadaşlarımızda demokratik haklarını kullanarak bizde adayız dediler. 9 Şubat’ta ön seçim kararı aldık. Çok da demokratik bir ortamda geniş bir katılımla -yanılmıyorsam 3 bine yakın bir katılımla- 4-5 aday önseçime gittik. Yaptığımız önseçimde “kim seçilirse seçilsin diğerleri aday olmayacak” diye söz verdik. 9 Şubat’ta ön eğilim yoklaması oldu. Herkes geldi ve demokratik hakkını kullandı. Sağolsunlar bizi layık gördüler ve diğer arkadaşlarımızda verilen sözü tutarak seçimlerden çekildiler. Ondan sonraki süreçte kampanyamız başladı. Sonra da sağolsunlar emekten, demokrasiden, insan hak ve özgürlüğünden yana olanlar bize destek çıktı ve biz bu göreve geldik.

İC: Alibeyköy-Karadolap bir işçi-emekçi mahallesi. Sizin gördüğünüz kadarıyla bu mahallenin sorunları neler?

AB: Bence bu mahallede öncelikle kendi aramızdaki bazı problemleri bitirmemiz gerekiyor. Zaten sistem herkesin üstüne çökmüş durumda. Emek sömürülüyor. Dediğiniz gibi bu bölge emekçi kesimlerinden oluşuyor, herkes işçi. Ortalama %60-70’i asgari ücretle geçinen insanlar. Öncelikle bizim birlik ve beraberliğimizi sağlamamız, daha da kenetlenmemiz gerekiyor. Bütün sorunları buradaki insanlarla, sivil toplum kuruluşlarıyla, yöre dernekleriyle, siyasi partilerle, duyarlı halkımızla, spor kulübümüzle hep birlikte hareket ederek, emek ve insan üzerinden değerlendirerek çözüme gitmemiz gerek. Bizim amacımız bu. Bizim için muhtarlık anlayışı 5 sene oraya gidip mühür basmaktan ibaret değildir. Halkın çoğulcu katılımıyla, halkın kendi kendini yönetmesi amacıyla geldik ve bu amaç üzerinden de devam edeceğiz. Bunu gerçekleştirebilmemiz için de sokak temsilcilikleri oluşturduk. Yaklaşık 100 sokağımızdan 59 sokağımıza da ulaştık bu tarihe kadar ve temsilcilerimizi de belirledik. Bu sokak temsilciliklerini belirlememizin anlamı da şöyle: Her yere tek başımıza ulaşmamız mümkün olmadığından hem teknik olarak elektrik, altyapı gibi sorunlar da hemde tüm sosyal olaylarda insanları bilgilendirecek, bilinçlendirecek ve onları bir araya getirecek bir sistem oluşturmayı düşündük ve bunu da başaracağımıza inanıyoruz. Eğer bizimle birlikte hareket edecek olanlar bizim gibi düşünürse ben bu mahallede çözülmeyecek sorun görmüyorum. Bu konuda ciddi bir mücadele vermemiz gerekiyor ve bizim için mücadelenin temel taşı emek ve insan üzerine olmalıdır.

İC: Tüm kampanya sürecinde bir aradaydık ve ortak talepler üzerinden birlikte bir kampanya sürdürmüştük. Örneğin kreş, tapu sorunu, en önemlisi de mahalle meclisinin oluşturulması gibi taleplerimiz var. Bu süreçten sonraki eylem planınız nedir?

AB: En önemli sorunumuz tapu sorunumuz. Aynı sokaktaki evlerin bir bölümünün tapusu verilmişken bir bölümüne verilmemiş. Şimdi baktığunız zaman burada adalet göremiyorsunuz. O insanlar işgalci değil. Bu konuyla ilgili Eyüp Belediye Başkanı ile görüşmeleri sürdürüyoruz. Ama tabi ki bu görüşmelerin tek başına yeterli olmayacağını da biliyoruz. Yine kreş, otobüs hatları ve spor külübü ile ilgili sorunları da belediye başkanı ile görüştük. Kreşle ilgili de uygun yerler açısından önerilerde de bulunduk. Muhtarlığın olduğu yeri 4 katlı bir binaya dönüştürerek bu binayı kreş,sağlık ocağı ve dayanışma evi olarak kullanabiliriz dedik. Belediye başkanı da bize bu konunun üzerine çalışacağını söyedi. Bu çalışmanın sonuçlarını zamanla göreceğiz ama bizde bu konunun takipçisi olacağız. Onlar yapmazsa ise biz kendi irademizi koyacağız. Halkla berabere hareket edecek, şeffaf bir programla sorunlara çözüm getirmeye çalışacağız. Halkın iradesi neyse o olur.

Yorumlar kapalıdır.