Karaman Ermenek: Maden ocağında su baskını!

Karaman’ın Ermenek ilçesinin Pamuklu köyü yakınlarındaki maden ocağında su kaynağının patlaması sonucu ocağı su bastı ve 18 işçi ocakta mahsur kaldı. İlk bilgilere göre sabah vardiyasında madene giren 26 işçi, saat 12:15 civarında, öğle yemeği sırasında, su baskını ile karşılaştı. Halen madende mahsur olan18 işçinin hayatta olup olmadığına dair bir bilgi yok. Diliyoruz 18 işçi arkadaşımız en kısa zamanda sağ salim ocaktan çıkartılır.

Maalesef son 12 yılda en az 15 bin, geçtiğimiz yıl en az 1235, bu yılın Ekim ayına kadar en az 1425 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Umarız ki Karaman’da yerin altında mahsur kalan madenci arkadaşlarımız bu savaş istatistiklerini andıran acı bilançoya dahil olmaz.

Su baskınının gerçekleştiği Has Şekerler Madencilik 15 gün öncesine kadar bir ay kapalı kalmıştı. Hükümetin Soma faciasından sonra oluşan öfkeyi kontrol altına alabilmek için çıkarttığı -madencilikle birlikte geçirmek istedikleri pek çok yasayı da kapsayan- torba yasa aslında içindeki çelişkili maddeleriyle (!) madencilerin çalışma koşullarında gerçek bir iyileşme getirmeyeceğini belli etmişti. Ne var ki bu torba yasadan “mağdur” olan pek çok maden işvereni maden ocaklarını kapatmış, binlerce maden işçisini de işten çıkartmıştı. Karaman’daki Has Şekerler Madencilik’te yine aynı mağduriyetten dolayı ocağı bir ay kadar kapatmıştı. Maden ocağı yetkilisine göre “işçilerle konuşulup, anlaşıldıktan sonra” ocak yeniden açıldı.

Kaçınılmaz olay mı?

İşçiler su baskını sırasında yerin 350 metre altında çalışıyordu. Şu an ise su seviyesi ilk 50 metre yüksekliğinde. Yazıyı yazdığımız şu dakikalarda ocaktaki 50 metrelik suyu tahliye etme çalışmaları hala sürüyor. Suyun tamamı tahliye edilmedikçe de 18 işçiye ulaşmak mümkün değil, deniyor. Tüm haber kanalları maden altındaki 18 işçinin haberini verirken, maden yetkilisi Şahin Uyar ise kanaldan kanala bağlanıyor. “Maden yeterince denetlenmiş miydi?” sorularına karşılık olarak her türlü denetlemeden geçildiğini, her türlü önlemin alındığını söylüyor. Hatırlatırız ki Soma’da 301 madenci cinayetinin baş sorumluları olan Soma Holding ve AKP yetkilileri de faciadan önce Soma Holding’in madencilikte son teknoloji ile çalıştığını ve her türlü önlemin alındığını söylüyorlardı. Su kaynağına yakın olduğu belli olan ocak işletilmeye başlanmadan önce gerekli sondaj çalışmaları yapılmış mıydı? 18 işçinin akıbetini henüz bilemediğimiz su baskını için “trafik kazası” benzetmesi yapan Uyar, bu facia için kaçınılmaz olay dedi. Eğer tüm denetimlerden başarıyla geçildi ve gerekli tüm önlemler alındıysa bu su baskını nasıl kaçınılmaz olabiliyor?

İş cinayetlerinde suçu her daim işçilerin üstüne atan hükümet ve sermayedarlar Karaman’daki facia için aynı taktiklerini uygulamaya sokuyorlar. Has Şekerler Madencilik’in patronu Saffet Uyar’ın yeğeni olan Şahin Uyar da su baskınından kaçamayan 18 işçinin ilk su sızıntısını önemsemeyip kaldıklarını söylüyor. Hâlbuki baskından kaçabilen 8 işçi yakında bulunan bir cebe sığındıklarını ve nefeslik denilen bacalardan dışarı kaçabildiklerini dile getiriyorlar. İlk konuşmalarında 18 işçinin hayatından umutlu olmadığını söyleyen yetkili belli ki bazı uyarılarla bu söylemini sonradan değiştiriyor. Eğer hiç istemediğimiz şekilde bu 18 arkadaşımızı da kaybedersek hükümet yetkilileri yine “işin fıtratında var” diyerek bu olayın da üstünü örtecekler mi? İş cinayetlerine kaza süsü veren hükümetin torba yasalarının da, bakanlarını olay yerine göndermelerinin de birer göz boyamadan ibaret olduğunu biliyoruz. Taşeron sistem kaldırılmadıkça, işyerlerinde işçi denetimi sağlanmadıkça biz işçiler tek tek ya da toplu ölmeye devam edeceğiz.

Kâr hırslarıyla bu faciaların baş sorumluları olan patronlar gerektiği şekilde cezalandırılmalı!

Gerekli denetim ve yaptırımları uygulamayan Enerji Bakanı ve Çalışma Bakanı istifa etmeli!

Madenlerde ve tüm işyerlerinde taşeron ve özelleştirmeye son!

Tüm madenler işçi denetiminde kamulaştırılsın!

Yorumlar kapalıdır.