Metal’de direniş sürüyor

Metal işçilerinin eylemleri devam ediyor. 5 Mayıs’ta Türk Metal’in ihanet sözleşmesine karşı yapılan eylemle başlayan süreç, Renault ve Tofaş başta olmak üzere 10’a yakın fabrikada fiili greve dönüşmüş, bir sürü fabrikada da Türk Metal’den istifalar gerçekleşmişti. Daha iyi bir sözleşme ve Türk Metal’in fabrikalardan gitmesi gibi 2 ana talebi olan işçiler, ücretlerde kısmi iyileştirme ve Türk Metal’in fabrikalardan tasfiye edilmesi ile grevleri bitirmişti. İlk grev dalgasının ardından ne yapacağını şaşıran MESS, işçilere 1000’er liralık ödeme sözü vermiş ve işçilerin kendi temsilcilerini seçmesini, Türk Metal yerine işçi temsilcilerini muhatap alacağını kabul etmişti.

Ancak gelinen noktada Türk Metal ve MESS el ele verip muhatap kabul edilecek işçi temsilcileri seçimini engellemeye çalışmaktadırlar. Bu oyalama taktiğine karşı Renault fabrikasında 12/8 vardiyasındaki işçiler eylem yaparak temsilci seçiminin yapılmasını talep ettiler. Metal patronlarının ilk andaki şoku üzerlerinden attığını ve birçok fabrikada karşı saldırıya geçtiklerini görüyoruz. Türk Traktör’deki 12 günlük grevden sonra öncü işçilerden 7 kişi işten atıldı, Ford Otosan’da 24 işçinin işine son verildi, Tofaş’ta 2 öncü işçi hiçbir gerekçe gösterilmeden işten çıkarıldı. Patronların işten atma saldırısı bu fabrikalarla da sınırlı değil. Türk Metal’den istifa eden bütün fabrikalarda aynı taktiği uygulamaya koymuşlardır. Bu saldırılara karşı işçiler şimdilik ciddi bir karşı koyuş sergileyemedi; en anlamlı karşı koyuş ise Renault fabrikasından geldi. 1 işçinin atılması üzerine işçiler iş bıraktı, bir saat içerisinde atılan işçi işe geri alınarak eylem bitirildi. Saldırıların artmasının yanında eylemlerin diğer fabrikalara da yayılması devam ediyor. Çorlu’da kurulu olan Almanya merkezli elektirikli ev aletleri üreten EGO (Elektro-Geraetebau Oberderdingen) fabrikasında işçiler Türk Metal’in gitmesi ve ücretlerde iyileştirme talebiyle üretimi durdurmuş durumdalar. Ankara Polatlı’da kurulu ORS’de (Ortadoğu Rulman Sanayii) işçiler aynı taleplerle bir gün iş bıraktı, talepleri kabul edildi. İzmir’de Habaş ve İDÇ başta olmak üzere diğer metal fabrikalarında da Türk Metal’den istifa ediliyor. 35-40 bin civarında işçinin Türk Metal’den istifa ettiği görülüyor. İstifalarla Türk Metal’in ciddi bir yara aldığını söyleyebiliriz, ancak Türk Metal çetesi sıfırlandığı fabrikalarda patronlarla işbirliği yaparak işçilerin mücadelesini baltalamaya devam etmektedir. Özellikle işçi temsilcileri seçiminin yapılmasını engellemeye çalışmaktadır. İşçiler net bir irade ortaya koyarak Türk Metal’in saltanatını salladılar, işçilerin sırtından milyonları götüren şirketler açan, holdinglere ortaklık kuran bu sendika görünümlü çetenin silindiği fabrikalara bir daha girebilmesi zor olmakla birlikte, işçilerin birliğinin dağıldığı anda patronlar tekrardan bu sözde sendikayı oyuna sokmaya çalışacaklardır. Bu tehlikeye karşı işçilerin kendi temsilcilerini seçmeleri ve patronlara muhatap olarak kabul ettirmeleri işçilerin temel taleplerinden biridir.

Patronların Türk Metal tutmadığı taktirde yerine ondan aşağı kalır yanı olmayan Çelik-İş’i işçilere alternatif olarak sunmaya başladıklarını ve Tofaş’a patronların yardımıyla Çelik-İş’in girdiğini görüyoruz. Direnişin en büyük kazanımlarından biri olan Türk Metal esaretinden kurtulma Çelik-İş oyunuyla baltalanıyor. İşçilerin Türk Metal’den istifa ettikten sonra sektörde görece mücadeleci bir sendika olan Birleşik Metal-İş’e girmekteki isteksizlikleri, patronlar cephesinde fırsata dönüştürülmeye çalışılıyor. Şu ana kadar İzmi’tte Enpay işçileri ve Ford Otosan işçileri Birleşik Metal’i tercih etti. İşçilerin kendi işçi temsilcilerine dayanarak Birleşik Metal’e girmesi, Birleşik Metal’i ileri taşıyacaktır. Bunun yanında, sendikada işçi demokrasisinin kanallarını açarak Birleşik Metal’e hakim olan bürokratik anlayışı alaşağı edip, metal işçilerinin mücadelesini kendiliğindenlikten kurtarıp, kazanımları güvence altına alabilir. İşçilerin bu yolu tercih etmesi hem kendi mücadeleleri açısından hem de işçi sınıfının bir sınıf olarak sermayenin saldırılarına karşı koyuşu açısından büyük öneme sahiptir.

Enpay ve Ford Otosan işçilerinin Birleşik Metal’i seçmeleri bu açıdan kritiktir. Birleşik Metal’in süreç boyunca sessiz kalması ve direnişe yeterli desteği sunmaktan uzak olması işçilerin Birleşik Metal alternatifini pek düşünmemelerine neden olmaktadır. Ford Otosan’da örgütlenen Birleşik Metal’in Ford’taki işçi çıkartmaya karşı şimdilik patronları uyarmakla yetinmesi metal işçilerinin mücadeleci ruhuna aykırıdır. Metal işçilerinin bu mücedelesi Birleşik Metal’in şimdiki durumunu sürdürmesine olanak tanımamaktadır. Taban basıncına maruz kalan Birleşik Metal’in yoluna devam etmesi, süreci kavrayabilmesi ve sürecin gerekliliklerini yerine getirmesiyle mümkün olacaktır.

Yorumlar kapalıdır.