Onur Yaser Can davasında deliller gizleniyor!
Bundan dört yıl önce, polisin kötü muamele ve işkencesine maruz kalmasının ardından bir kez daha karakola çağrılınca yaşamına son veren ODTÜ Mezunu Mimar Onur Yaser Can ve oğlu için verdiği hukuk mücadelesi boyunca karşılaştığı hukuk ihlallerine dayanamayarak Mart 2014’de oğluyla benzer şekilde aramızdan ayrılan Hatice Can için verilen hukuk mücadelesi sürüyor.
Onur Yaser Can’ın ifade tutanaklarını değiştirdikleri gerekçesiyle iki polisin ‘evrakta sahtecilik’ suçundan yargılandığı dava, 26 Mayıs Salı günü yeniden görüldü. Can Ailesi Avukatları, Üye hakim Müftü Yenihal’in “evrakta sahtecilik” ile yargılanan iki polisin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Şube Müdürlüğü’nden mahkemeye gönderilen hard disklerin davacı tarafa verilmemesine dair dava dosyasına “not iliştirdiği”ni öne sürdü. Bu iddia ile yapılan reddi hakim talebinin üzerine mahkeme, davayı 14 Ekim 2015’e erteledi.
Can Ailesi avukatlarından Ercan Kanar, bu davanın sadece “evrakta sahtecilik” davası olarak görülemeyeceğini belirtti. Ayrıca, Onur’un yakalanıp ifadesinin alındığı ve polislerle temas ettiği andan itibaren tüm kayıtların bulunduğu hard disklerin bilirkişi incelemesinin yapılarak dava dosyasına girmesini talep etti.
Onur Yaser Can’ın kardeşi Ezgi Can, “Ben annemi yitirdim bu süreçte. Bu hukuksuzluklara dayanamayıp kendisini camdan aşağı attı. Tıpkı ağabeyim gibi. Bu bir cinayettir, ağabeyimin katledilmesi gibi. Sanıyor musunuz ki biz yaşıyoruz, biz de öldük. Ben Türkiye’de yaşayan bir genç olarak istiyorum, lütfen bizi şaşırtın artık. Bu dava evrakta sahtecilik davası değildir” diye konuştu.
Hukukun tamamen askıya alındığı, delillerin gizlendiği, devlet görevlilerinin ve devletin polislerinin işlediği suçların başka “hafif” suçlarla örtülmeye çalışıldığı bu davada biz, Onur Yaser Can ve Hatice Can’ın ailesinin yanındayız. Hukuk mücadelelerini sürdüren Can ailesi için adalet talep ediyoruz. Sorumlular yargılansın, adalet yerini bulsun!
Yorumlar kapalıdır.