Birleşik Metal-İş, Renault’da çoğunluğu aldı
OYAK Renault ve Tofaş işçilerinin başını çektiği binlerce Metal işçisi geçtiğimiz Mayıs ayında son yılların en büyük işçi eylemlerinden birine imza atmışlardı. Oyak Renault ve Tofaş’la sınırlı kalmayan Coşkunöz, Mako, Delphi, Türk Traktör, Ford gibi birçok işyerine sıçrayan direnişte metal işçilerinin temel talepleri MESS’le imzalanan sözleşmenin geçersiz sayılarak daha adil bir sözleşmenin imzalanması ve ihanetçi konumundaki Türk Metal-İş Sendikası’nın işyerlerinden çıkartılmasıydı. Yaklaşık 1 ay süren direniş sonucunda ise bürokratik Türk Metal-İş Sendikası kimi işyerlerinden atılmıştı.
Bu süreçte gazetemizde yazdığımız yazılarda Türk Metal’den istifa eden işçilerin DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’na (BMİS) geçmelerinin bürokrasiye karşı verilecek mücadelede önemli bir yer tutacağını ifade etmiştik. Geçtiğimiz günlerde BMİS beyaz yaka dahil 6 bin 217 işçisi bulunan Renault fabrikasında çoğunluğu sağladığını duyurdu. Direnişten 4 ay sonra BMİS’in direnişin öncü fabrikalardan birinde çoğunluğu sağlamış olması bürokrasiye karşı savaşta Metal işçisinin bir adım daha öne çıktığının bir göstergesidir. Elindeki binlerce işçiyi kaybeden Türk Metal-İş ise işçilere para dahil birçok vaatte bulunarak Renault işçilerinin geri dönmesi için çabalar vaziyette. Türk Metal İş’in Renault’u kaybetmek istememesinin en önemli nedeni ise elbette ki direnişte olduğu gibi bir sıçrama yaşanması ve diğer fabrikalardaki işçilerin de Renault’u takip ederek Birleşik Metal-İş’e geçebileceği korkusu. Bu korkunun zemini olduğunu da ifade edelim. Zira direnişin öncüsü konumundaki Renault işçilerinin sendikal örgütlenme noktasında da diğer fabrikalara öncülük etme potansiyeli mevcuttur.
Birleşik Metal-İş’ten sonrası?
Birleşik Metal-İş Sendikası’na geçen Renault işçisinin mücadelesi şimdi de kaldığı yerden devam etmelidir. Daha önceleri de ifade ettiğimiz gibi Birleşik Metal-İş Sendikası da sendikal bürokrasiden azade değildir ve mücadeleyle bürokrasinin önüne geçmek gerekecektir. Renault işçisinin önünde duran en büyük görev bir yandan BMİS içerisinde bürokrasiye karşı mücadele ederken diğer yandan sendikal örgütlenme noktasında direnişte olduğu gibi diğer işçilere öncülük etmek olacaktır. Bölgeden Birleşik Metal-İş Sendikası’na geçişler çoğaldıkça bürokrasi mücadelesinde metal işçisinin eli de güçlenecektir. Yani bürokrasiye karşı mücadeleyle, daha çok işçinin Birleşik Metal İş Sendikası’na geçişleri birbirini besleyecek süreçlerdir. Hem Türk Metal-İş’i bölgeden silmenin hem de MESS’i fabrikalardan çıkarmanın yolu da budur. Metal işçisinin 5 Mayıs’ta başlattığı mücadele ancak Türk Metal-İş ve MESS kol kola fabrikalardan defedildiğinde amacına ulaşmış olacaktır.
Yorumlar kapalıdır.