Sudan’da halk ayaklanması sürüyor


Kuzey Afrika ülkesi Sudan’da 19 Aralık 2018’de başlayan halk ayaklanması devam ediyor. Ülkede ekmek, buğday ve elektrikte devlet yardımlarının kaldırılması, artan enflasyonla birlikte emekçilerin alım gücünün düşmesi ve yaşanan nakit kıtlığı kitleleri sokağa dökmüştü. 30 yıldır egemen olan diktatör Beşir rejiminin ilan ettiği OHAL vasıtasıyla eylemlere dönük sert müdahalesi ise seferberliklerin rejim karşıtı bir karakter kazanmasının önünü açtı.

Ülkenin birçok kentinde ve kırsal bölgesinde “Özgürlük, barış ve adalet”, “Halk rejimin yıkılımasını istiyor” ve “Devrim halkın tercihidir” sloganları eşliğinde seferber olan kitleler, rejimin tüm yıldırma çabalarına, 60 kişinin hayatını kaybetmesine ve 2000’i aşkın kişinin tutuklanmasına rağmen geri adım atmış değil.

Beşir rejimi, emperyalizm ile Mısır, Türkiye ve Körfez ülkeleri gibi bölgenin gerici ülkelerinden aldığı desteğe bel bağlamış durumda. Ayaklanmanın başlamasından bu yana Mısır ve Katar’ı ziyaret eden Beşir, ülkesine sıcak para akışını sağlamaya çalışırken bölge ülkelerinin diktatörlüğüne olan desteğini de perçinlemeye çalışıyor. Ayrıca geçtiğimiz hafta içerisinde eylemlerde tutuklananların önemli bir bölümünün serbest bırakılacağını açıklayarak kitleleri de geri çekilmeye ikna etme girişimlerini sürdürüyor. Ancak kitleler rejimin demokratik ve ekonomik alanda vereceğini söylediği ufak tefek tavizlerle sokaklardan çekilmeye niyetli değiller. Bunun bilincinde olan diktatör Beşir rejimi son olarak, hükümeti feshettiğini ve OHAL’i bir yıl uzattığını açıklayarak halk ayaklanmasını her türlü baskı yoluna başvurarak ezmeye çalışacağının sinyalini veriyor.

Sudan ayaklanmasının iki aydır kitlesel olarak devam ediyor olmasının en temel nedeni, ülkedeki ekonomik çöküşün birçok ezilen kesimi ortak mücadele temelinde biraraya getirmiş olması. Ülkede tarihsel olarak daha az yatırım yapılan kırsal bölgelerde yaşam koşullarına karşı bölgesel isyanlar geçmişte de yaşanmıştı. Ancak mevcut koşullar kırsal bölge emekçileri ile kentlerde yaşayan emekçileri birleştirmiş durumda.

Emekçi halkın ekonomik ve demokratik talepler etrafından rejime karşı sürdürdüğü mücadelenin en temel eksikliği ise henüz bu mücadeleye programatik ve örgütsel anlamda önderlik edebilecek bir odağın açığa çıkmamış olması. Sudan Profesyoneller Birliği, Sudan Doktorlar Komitesi ve bazı başka bağımsız sendikalar ile Sudan Kadınlar Birliği ve diğer feminist gruplar seferberliklerde öne çıkan yapılar. Ancak kitlelerin mücadelesinin seyri açısından asıl hayati olan bu grupların ve Sudanlı sosyalistlerin, emekçilerin acil ekonomik ve demokratik taleplerini birleştirecek bir acil eylem programı etrafında birleşik bir cephe inşa etmeye girişmesi. Böylesi bir cephenin oluşturulabilmesi Sudanlı emekçilerin zorba Beşir diktatörlüğüne karşı mücadelesini örgütlü bir biçimde sürdürebilmeleri ve bir iktidar alternatifi yaratabilmeleri için oldukça önemli olacaktır.

Yorumlar kapalıdır.