Korona İtalya’da hayatı felç etti

Korona virüsünün Avrupa’da en hızlı yayıldığı ülke İtalya: Son gelişmeleri halihazırda Kuzey İtalya’da bulunan bir aktivistin kaleminden paylaşıyoruz.

Korona virüs salgını bir aydır tüm dünyanın gündemindeki yerini korurken virüsün İtalya’da görülmesi ve akabinde Avrupa’da virüse bağlı ilk ölümün burada gerçekleşmesi paniği daha da tırmandırdı. İtalya’da vaka sayısı 6 günde 3’ten 655’e, ölü sayısı ise 17’ye çıkarken kuzey bölgesi Lombardia ve Emilia-Romagna’da okullar, kütüphaneler ve üniversiteler şimdilik bir hafta süreyle kapatılmış ve bölgelerdeki tüm toplu etkinlikler iptal edilmiş durumda.

Paniğin artmasında en önemli sebeplerden biri Schengen bölgesinde meydana gelen bir bulaşıcı hastalığın diğer Avrupa ülkelerine, serbest dolaşım etkisiyle çok kolay taşınabiliyor olması. Bunun yanında, virüsün özellikle ileri yaşlarda ölüme sebep olma oranının yüksek olması ve Avrupa’da yaş ortalamasının genel olarak 45’in üstünde olması endişeleri daha da artırıyor. İtalya’da ilk hastaların ilk kontrollerde muhtemel risk grubunda olmamaları (geçmiş dönemde riskli bölgelere seyahat etmemiş olmaları) nedeniyle test yapılmaması ve korona’dan şüphelenilmemesiyle, virüsün yayılması önlenemedi.

İtalya, kendi iç dinamikleri nedeniyle Avrupa’da farklı bir yere sahip. Ülkenin kuzey bölgeleri aşırı milliyetçi partileri desteklerken GSYİH’nin önemli bir bölümünü de ellerinde bulunduruyor. Güney İtalya ise daha az gelişmiş ve ekonomik olarak geri durumda. Bu sebeplerle 90’larda ülkedeki kuzeyliler, kuzey bölgelerinin özerkleşmesini ve güneyden ayrılmayı istiyorlardı. Halen ülkede kuzey-güney ekseninde gelişen gerilim, öğrencilerin iyi okullar için kuzeye gitmesi, işçilerin iş için kuzeye taşınması nedeniyle daha da güçlenirken kuzeylilerin güneylilere nefretini de artırıyor. Virüsün dış kaynaklı olması ise özellikle Uzakdoğululara yönelik öfkeyi körüklemiş durumda.

Diğer yandan son 10 yıldır hükümetin sağlık bütçesinden ciddi kesintiler yapması kuzey bölgelerinde sağlık sektörünün özelleşmesiyle sonuçlandı. Salgının sebep olduğu kriz ise yüksek ücretli, bağımsız özel hastanelere değil, işlevsel, örgütlü kamusal sağlık kuruluşlarına olan ihtiyacı ortaya çıkardı. Ayrıca ülkenin güneyinde sağlık hizmetlerinin, hastane kapasitelerinin yeterli olmaması virüs salgınına yönelik endişeleri daha da artırıyor.

Korona salgını gündeminde, verilerin ülkeler bazında verilmesinin bir çelişkiyi ön plana çıkardığını kabul etmek gerekiyor. Virüsün bu kadar hızlı bir biçimde farklı coğrafyalarda yayılması küreselleşmenin gerçekliğini gözler önüne sererken, diğer yandan veriler ülkeler bazında açıklanıyor, önlemler ülkelere göre alınıyor, sınırlar kapatılıyor, uçuşlar durduruluyor ve ülkeler arasında bir destek/yardımlaşma görülmüyor. Bu da kriz koşullarında sürecin özneleri olarak ulus-devletlerin halen güçlü bir şekilde varlıklarını sürdürdüğünü gösteriyor.

Yorumlar kapalıdır.