Müzik susar, cambaz ölür!

Malum eline biraz güç geçen, kaynağını düşünmeden, yenilmez olduğu zannına kapılıyor. Bin yıllık iktidar hayalleri bile kurabiliyor. 28 Şubat muhtırasını yapan asker-sivil bürokrasisi örneğin. Sincan’da tankları yürüttüler. Mevcut hükümeti istifa ettirip, yerine istediklerini kurdurdular. Bir bildiri yayınlayıp herkese ayağınızı denk alın dediler. İnançları 28 Şubat’ın bin yıl süreceğiydi. Bin yıllık hayalleri sadece beş yıl sürdü. Devirdiklerini sandıkları, daha da güçlenerek, iktidar oldu. Evdeki hesapları çarşıya uymadı!

Peki, yerine gelenler? Zaten mekânın esas sahibi biziz; bize ait olanı geri aldık dediler. Yüzyıllık parantezi kapamaktan bahsettiler. İlelebet payidar olacaklarına olan inançlarını 2023, 2053, 2071 gibi hedefler koyarak ilan ettiler. Oysa bu dünyadan kendilerini hancı, diğer herkesi yolcu sayan kimler geldi, kimler geçti. Yukarıda olmalarını omuzlarında yükseldikleri emekçilere borçlu olduğunu unutup, “ayakların baş olduğu nerede görülmüş?” kibrine kapılanlar, kerametin kendilerinde olmadığını eninde sonunda öğrendiler. Çoğunlukla son ders olarak! Çünkü hükmü veren mücadele ve emektir.

Dünyanın her yerinde olduğu gibi bu ülkenin gerçek taşıyıcıları da emekçilerdir. Bu boş beleş bir ifade değildir. Gerçek taşıyıcılıktan kasıt kelimenin tam manasıyla üretmektir. Pandemi dönemi başta sağlık, gıda, enerji ve taşıma olmak üzere emekçiler durduğunda hayatın nasıl durduğunu bir kez daha gösterdi. Buna rağmen son 40 yılda emekçiler için değişen sadece üzerlerine basan ayaklar oldu. Emekçilerin ihtiyacı üzerlerine basan ayakların değil sömürü düzeninin değişmesidir. Kelimenin gerçek manasıyla “ayakların” baş olmasıdır. Çünkü adalet de, eşitlik de, emek de, börtü böcek tüm canlı soyunun devam edebilmesi de bunu gerektirmekte.

İmkânsız mı? Hayır! Zor mu? Hem evet, hem hayır! Eskiden oynadığımız bir oyundu. Bir cümle söyler, arkasındaki hikâyeyi tahmin etmeye çalışırdık. Örneğin, “müzik susar, cambaz ölür!” Ne olmuştur? Cambaz aslında kördür. İnanılmaz akrobasi hareketlerini ancak müzikle yapabilmektedir. Elektrikler kesilir, müzik susar. Ne yapacağını bilemeyen cambaz düşer ve ölür. Müzik sustuğunda dünyanın bütün cambazlarının ne hallere geldiğini her seferinde görüyoruz. Elektrik işçi sınıfıdır…

Yorumlar kapalıdır.