Mars, yeni umut mu?

Geçtiğimiz günlerde, bilim ve teknoloji gündemimize Erdoğan’ın yeni uzay ajandası hızlıca giriş yaptı. Ay’a sert ve yumuşak inişi kapsayan yedi yıllık kalkınma ve teknoloji hamlesi “Gökyüzüne bak, Ay’ı gör” mottosuyla Erdoğan tarafından açıklandı. Her ne kadar geç bir hamle olsa da uzay yarışında bu tür bir hamlenin gelmesi bizleri sevindirebilirdi, fakat Tek Adam rejiminin pragmatik, rantsal ve kâr amaçlı teknoloji ve bilim anlayışı aslında olayın iç yüzünün farklı olabileceğini bizlere hatırlatıyor. Tabii tüm bunlar olurken NASA Mars’a 30. başarılı operasyonunu gerçekleştiriyordu. Yedi ay önce gönderilen Perseverance robotu 18 Şubat’ta Mars’a indi ve dünyaya görüntüler yollamaya başladı. Bu Mars görevinin detaylarına ve neden, nasıllarına gelin beraber bakalım.

“Büyük şeylere cesaret et!”

Perseverance aslında önceden gönderilen robotlara benzer altyapıya sahip olsa da bu sefer daha teknolojik donanımları var. Üzerinde yedi ana yük aracı, 19 kamera ve iki mikrofon olan Perseverance ayrıca, başka bir gezegende ilk motorlu uçuşu deneyecek deneysel bir uçak olan Ingenuity mini helikopterini de taşıyor. Ayrıca ilk defa uzay robotunun gezegene inişini üç farklı açıdan takip ettik, bu aşamada da NASA’nın iniş sırasında açılan paraşütte gizlediği mesaj vardı: Büyük şeylere cesaret et. Roosevelt’ten yaptıkları bu alıntıyla Mars görevinin kendileri için önemine dikkat çekiyorlar. Peki, bu operasyonu önemli kılan maddeler ve hedefler ne?

Dört önemli madde

  1. Önceki Mars görevlerinde, Mars’ın yaşanabilir bir gezegen olup olmadığı araştırılmıştı. Perseverance ise geçmiş yaşamlara ait kanıtlar arayacak.
  2. Geçmiş iklim koşullarına ait araştırma yapacak. Bu sayede geçmişte yaşam belirtisi varsa bu durumu elverişli kılan iklim de bulunabilir.
  3. Yüzeyde ve çeşitli kaya katmanlarında jeolojik incelemeler ve sondaj çalışması yapacak. Mars’ın jeolojik geçmişine ışık tutacak bu çalışma sonraki zaman diliminde hem yaşam hem de madencilik için önemli gelişmelere ışık tutacak. Ayrıca üzerinde bulunan 38 tüp bu parçalardan örnekler depolayacak ve 2033 yılında kadar bunları Dünya’ya yollaması planlanıyor.
  4. Elon Musk’ın da pazarladığı insanlı Mars keşifleri ve yaşanabilir koşulların araştırması da Perseverance’ın amaçlarından. NASA’nın 2030 yılında kadar hedeflerinden olan Mars’a insanlı görev için ön çalışmaları gerçekleştirmesi amaçlanıyor.

Ay’dan Mars’a… Yeni keşifler çağının başında mıyız?

Türkiye’nin yönünü ekonomik ve politik krizden bir anda uzay programına çevirmesiyle hepimiz için uzay artık vazgeçilemez bir hedef oldu demek isterdim, ama bizleri hem Türkiye’de hem de dünyada daha yakıcı gündemler bekliyor. Yine NASA’nın geçtiğimiz ay yayınladığı yeraltı su kaynakları analizi raporuna göre Türkiye’de yaygın kuraklık var ve bu, önümüzdeki yıllar için ciddi bir tehlike. Bunların yanında doğamız ve kaynaklarımız ticari kaygılar, yani rant yüzünden tehdit altında. Mesela değerli ekolojik alanlardan olan Saros Körfezi’ne doğalgaz aktarım limanı yapılıyor, herhangi bir kazada ekolojik katliam riski var. Dünya içinse iklim krizi artık geri döndürülmez noktaya gelmiş durumda, buna rağmen Türkiye karbon salınımını azaltmayı öngören Paris İklim Anlaşması’nı hâlâ imzalamadı. Sonuç, aşırı üretime ve kaynakları tüketmeye dayalı politikalar, yani kapitalizm hâlâ egemenken uzayın keşfi ne kadar umut vaat etse de aslında yeni tükenişlere sebep olacaktır. İlk önce kendi evimizi düzeltmeliyiz ve bunun için yapabileceğimiz hâlâ çok şey var.

Yorumlar kapalıdır.