Pandemi, kriz ve baskılara karşı işçi sınıfını birleştiren bir 1 Mayıs!

Yaklaşan 1 Mayıs öncesi İşçi Demokrasisi Partisi konuya ilişkin bir bildiri yayımladı. Bildiride tüm emek örgütlerinin işçi sınıfının yakıcı ihtiyaçları doğrultusunda, acil bir eylem planı etrafında birlikte mücadeleye girişmesinin önemine vurgu yapıldı. Bildirinin tamamı şu şekilde:

Rejimin, ekonomik krizin ve pandeminin yarattığı tüm yükün işçi ve emekçiler üzerine yıkıldığı koşullarda 1 Mayıs’a giriyoruz.

Hükümetin halk sağlığını hiçe sayan ve patron öncelikli politikaları sonucunda pandemi sürecinin en kötü günlerinden geçiyoruz. Bu durum 1 Mayıs’ın hak ettiği üzere kitlesel olarak meydanlarda kutlanmasının önündeki engellerden biri olacak. Ancak 1 Mayıs’ın başarılı sayılabilmesi için tek ölçüt “kalabalık” geçmesi olmamalıdır. 1 Mayıs her şeyden önce parçalanmış, kendi kendine yaşam mücadelesi veren işçileri birleştirme olanağı sunar.

Türkiyeli emekçiler olarak dünyada kitlesel 1 Mayıs geleneğini en güçlü şekilde yaşatmış olmanın haklı gururuna sahibiz. 2010, 2011 ve 2012 yıllarında Taksim, dünyanın en kalabalık 1 Mayıs’larına ev sahipliği yapıyordu. Ancak bunun tek başına yetmediğini biliyoruz. 2010, 2011 ve 2012 yılları Türkiye işçi sınıfının en huzurlu, en yüksek gelirli ve en mutlu olduğu dönemler olmaktan bir hayli uzaktı. Bu yıllar alım gücünün düştüğü, toplu sözleşmeden faydalanan emekçi sayısının azaldığı, iş cinayetlerinin tırmanışa geçtiği yıllar olmakla birlikte sonradan Tek Adam rejimine evrilen bir sürecin de geçiş güzergâhı idi.

İnsan onuruna yaraşır yaşam koşullarına özlem duyanlar için 1 Mayıs’tan tek beklenti bir mahşer kalabalığı değildir. Pandemi sürecinde hastalanan, ölen, yakınlarını kaybeden, tüm tedbirlerin sorumluluğu üzerine yıkılan, işsiz kalan, geliri azalan, direndiği için Kod-29 ile işten çıkarılan, toplu iş sözleşmesini imzalayamayan, iş cinayetlerinde ölmeye devam eden emekçiler için 2021 yılı 1 Mayıs’ı daha büyük bir anlama sahip olmalıdır.

Gündem emekçiler için bu denli yakıcıyken, 1 Mayıs sürecine bir kez daha Saray rejiminin yasakçı uygulamalarının ve pandeminin gölgesi altında giriyoruz. Lebaleb kongrelerini gerçekleştiren AKP’nin pandemiyi 1 Mayıs’ı yasaklamak için bir bahane olarak kullanacağı ortada. Emek örgütleri ise meselenin biçimini tartışmaktan öteye geçip içeriğini konuşmaya henüz geçebilmiş değil. İşçi ve emekçilere mevcut hayati sorunlarına karşı nasıl ve ne zaman mücadele edebileceğine dair acil bir eylem planı sunulmadan ve 1 Mayıs günü bu planın bir parçası yapılmadan, 1 Mayıs’ta ne yapılacağı ikincil önemde kalmakta. Hem sektörler hem de işyerleri içerisinde çeşitli oyunlarla yapay olarak bölünen işçi sınıfını sektör, görev tanımı, etnik kimlik vb. ayırt etmeksizin birleşik bir eylem planı etrafında mücadeleye çağırmak, içinden geçtiğimiz koşullarda 1 Mayıs’ın anlamına en çok yakışan şey olacaktır.

Böyle bir mücadele planının, giderek artan şekilde baskıcı hale gelen hükümetin ve Tek Adam rejiminin antidemokratik uygulamalarına karşı işçi sınıfının sesini yükselttiği bir içeriğe sahip olması gerektiğini de düşünüyoruz. Patronların ahlaksızca gerçekleştirdikleri işten çıkarmalara karşı direnen işçilere, sendikalaşma çabalarına ve sendikalara, kadınlara ve öğrencilere, hatta bir bütün olarak baskıcı düzene muhalif her kesime ve partiye saldıran iktidara işçi sınıfının bir bütün halinde DUR demesinin zorunluluğu ortadadır.

İşçi Demokrasisi Partisi olarak bulunduğumuz her alanda emek örgütlerini böylesi bir acil mücadele programı etrafında bir araya gelmeye çağırıyoruz. Bu 1 Mayıs’ta da en acil sorunlarımıza dair taleplerimizi haykırmaya, yaygınlaştırmaya ve bunlar için verilen her mücadelenin bir parçası-yoldaşı olmaya devam edeceğiz;

• Pandemiye karşı gerçek tedbirler için: Emekçiler için kaynak var! Ultra zenginlerden servet vergisi alınsın, Yap-İşlet-Devret soygunu durdurulsun! Elde edilecek kaynaklarla herkese iş ve gelir güvencesi sağlansın!

• Kod-29 ve ücretsiz izin uygulamaları derhal iptal edilsin! İşten çıkarmalar gerçekten yasaklansın!

• İşler tüm emekçiler arasında ücretler düşmeksizin pay edilsin!

• Tek Adam rejimi baskıcı yüzünü en çok emekçilere ve ezilen kesimlere gösteriyor. İşçi sınıfı demokratik haklar mücadelesinde tüm topluma önderlik edebilecek en önemli güçtür. Baskı rejiminden kopuş için bağımsız ve egemen bir kurucu meclis!

İşçi Demokrasisi Partisi

15 Nisan 2021

Yorumlar kapalıdır.