“İnsana iki, koyuna ise dört ayak verilmesinde bir eşitsizlik vardır, ama adaletsizlik yoktur. İnsana böylesi, koyuna da öylesi yaraşır…”
Kime, neyin, neden yaraştığına kim karar vermiş insan gerçekten merak ediyor. İnsana iki, koyuna dört ayağın adaletsizlik olmadığına nasıl karar verilmiş, onu anlamak iyice zor.
Yine de konu burada kalsa en azından bu yazının konusu olmazdı ama kalmamış. Sadede gelindiğinde niyet hâsıl olmaya başlamış.
“Bir fabrikatör, fabrikasının büyüklüğünü, bölmelerini, motorlarını, kazanlarını, tâ en küçük cıvatasına varıncaya kadar her şeyini hikmet ve adaletle tanzim eder. Ve ortaya mükemmel bir fabrika çıkar. Mutlak eşitlik bu nizamı harap eder…”
Malum fabrikalar burada ifade edildiği gibi ortaya çıkmaz. Kâr etmek amacıyla kurulur. İşçi çalıştırarak artı değere el koyan fabrikatörler bu şekilde sermaye birikimi elde ederler. Elde ettikleri sermaye birikimiyle yeni fabrikalar kurarlar ve yeni kârlar elde ederler.
Neyse anlıyoruz ki “mutlak eşitlik” en azından fabrikatör için iyi bir şey değil. Çünkü “bu nizamı harap eder.” Nizam dediği bildiğimiz kapitalist sömürü düzeni, onu anladık. Peki, mutlak eşitlik dediği nedir?
“Mutlak eşitlik, yâni her şeyin her yönüyle birbirinin aynı olması adalete zıttır.”
Eşitlik istiyoruz diyenler bu satırları okuduktan sonra artık iki kere düşünürler. Adalete zıt istekte bulunmak kolay iş değil. Birçok işçi okurumuz var, Gazete Nisan’ı takip ediyorlar. İşçi okurlarımızın anlayacağı, örneğin çalıştıkları fabrikada sendika isterlerse, eşit işe eşit ücret derlerse, insanca yaşayacak ücret talebinde bulunurlarsa bu nizamı harap ediyor, adalete zıt şekilde davranmış oluyorlar.
“Bütün insanların, bütün yönleriyle eşit olmaları halinde artık ortada toplum hayatı diye bir şey kalmaz. Bu faraziye ile, ne peygamber (as.), ne ümmet, ne kumandan, ne nefer, ne baba, ne evlat, ne işveren, ne işçi, ne öğretmen, ne talebe kalır. Bilmem böyle bir cemiyet hayatı düşünülebilir mi?”
Bilmem insanların dini inançlarını suiistimal ederek bundan daha iyi kapitalizm savunusu olur mu? 20 yıldır ülkeyi kuşatmış “kapitalizme abdest aldıran” bu zihniyetlerin tekmili birden hayatımızdan çıkmalı diyoruz. Kuşkusuz eşitlik olmadan adalet olmaz!
Yorumlar kapalıdır.