Troçkizm nedir?

Arjantin’de Troçkist solun son ulusal seçimlerden üçüncü büyük politik güç olarak çıkması ve kritik emekçi semtleri ile yerli bölgelerinde dikkate değer bir destek artışını yakalamış olması, aynı zamanda bu solun Katolik Kilisesi’ni sarsan kadın hareketinde politik öncülük rolünü üstlenmiş olması Arjantin’de işçiler arasında Troçkizme dönük ilgiyi canlandırdı. Arjantin işçi sınıfının bu politik yöneliminin bir sonucu olarak, patronların egemenliğinde olan ülkenin başlıca haber kanalları ile gazeteleri, Troçkizmi karalamaya dönük bir kampanya başlattı. İktidardaki Peronist hükümet, onun sağcı muhalifleri, Arjantin faşizminin temsilcileri ve Stalinizm kökenli Arjantin Komünist Partisi ile Maocu yapıların oluşturduğu bu saldırı cephesine karşı, Arjantin kardeş partimiz olan Sosyalist Sol’un önderlerinden José Castillo’nun, Arjantin işçi sınıfı arasında yaygın bir şekilde tartışılması için kaleme aldığı Troçkizm nedir? (¿Qué es el trotskismo?) metninin çevirisini, okuyucularımız ile paylaşıyoruz.

***

Arjantin’de, dört Troçkist partinin (Sosyalist Sol, İşçilerin Sosyalist Partisi, İşçi Partisi, Sosyalist İşçi Hareketi) ittifakıyla oluşturulan Sol Cephe-Birlik’in (FIT-U) büyümesi, bizi birçok yeni yoldaşla tanıştırdı. Bu yeni yoldaşlar bize kim olduğumuzu, neyi savunduğumuzu ve önerdiklerimizin yapılabilir olup olmadığı soruyorlar. Aynı zamanda ana akım medya organları da Troçkizm üzerine yorumlar geliştirmeye başladılar.

FIT-U tarihsel bir seçim başarısı yakaladı. Bunu yalnızca ulusal çapta ilk kez 4 milletvekili çıkarıldığı için söylemiyoruz; aynı zamanda işçi sınıfı ve halk kesimleri arasında da büyüme sağlandı. Bunun en açık ifadesi Buenos Aires varoşlarında gösterdiğimiz performans oldu; şimdi ilk kez bu varoşların birkaç belediye meclisinde temsilcilerimiz olacak. FIT-U’nun Jujuy’daki devasa seçim başarısı da göz kamaştırıcıydı.

Solun bu genişlemesinden endişe hisseden patronların partileri ve düzen medyası, bu solun “ütopik” ve “işlemez” önerilere sahip olan “Troçkist partilerden” oluştuğu yönünde uyarılarda bulunuyor. İşyerlerinden, okullardan veya emekçi mahallelerinden bize oy vermiş yol arkadaşlarımız bugün çıkıp bize şunu soruyorlar: Nedir bu “Troçkizm”? Ve nihai olarak, ne öneriyor?

Biz kimiz?

Kısaca özetlemek gerekirse, biz Troçkistler devrimci sosyalistleriz. Biz, 1917 Rus Devrimi’ni Lenin’le birlikte yönetmiş olan büyük Rus devrimcisi Lev Troçki’nin Marksist geleneğinden geliyoruz. Troçki, Stalin tarafından hayata geçirilen bürokratikleşmeye karşı mücadele etmişti. Bu bürokratikleşme, Ekim Devrimi’yle yaşanan devasa devrimci gelişmeyi acımasız bir diktatörlüğe dönüştürdü ve gezegenin diğer taraflarındaki devrimlere ihanet etti. Bütün bu sürece karşı soldan bir muhalefet örebilmek için, Lev Troçki 1938’de Dördüncü Enternasyonal’i örgütledi. Troçki, Ağustos 1940’da Stalin’in bir hizmetkârı tarafından Meksika’da öldürülecekti.

O zamandan bu yana Troçkistler, Arjantin’de ve dünyanın her köşesinde emekçi halkın demokrasisinin egemen olduğu bir sosyalizm için savaşmayı sürdürenler oldular.

Biz diğer sol gruplar ile partilerden farklıyız çünkü biz patron partileriyle ittifaklar kurmayız ve patronların hükümetlerini desteklemeyiz. Bu, Stalinizm kökenli sözde “Komünist” Partilerin yapmış olduklarından ve yapmayı sürdürdüklerinden oldukça farklı bir pozisyondur. Bu yapılar daima, tarihsel döneme göre değişen şekillerde bir “ilerici burjuva parti”, bir “antiemperyalist burjuvazi”, bir “antifaşist burjuvazi” veya “ulusal ve halkçı bir burjuvazi” arayışında olmuşlardır. Mesela bizim ülkemizde şu anda, hem Arjantin Komünist Partisi hem de PTP ve PCP (Maou partiler), Alberto ve Cristina Fernández’in Peronist hükümetini desteklemektedirler.

Buna karşıt olarak, Troçkistler burjuvazinin yasaları lehine oy vermeyi reddederler. Biz, burjuvazinin kemer sıkma politikalarının, doğal kaynakları yağmalamasının ve halk kesimlerine baskı uygulamasının bir parçası olmayı kabul etmeyiz. Biz işçi sınıfının politik bağımsızlığından yanayız. Bu yüzden bizim, kıtamızda Chavizm ile, Lula’nın İşçi Partisi ile, Uruguay’ın Geniş Cephesi ile, Evo Morales’in MAS’ı ile ve diğer benzer örnekler ile temsil edilen sahte solla hiçbir ilgimiz yoktur. Biz bu sahte solu reddediyoruz. Bu sahte sol odaklar, sınıf işbirlikçiği önermektediler. Söylemleri ikiyüzlüdür çünkü “sol adına” konuştuklarını iddia edip, daha sonra ülkelerinin halkları için değil ama çokuluslu şirketler, bankalar ve emperyalizm lehine politikalar üretirler. Bu sahte sol iktidarlar kemer sıkma önlemlerini hayata geçiriyorlar ve bunun için de, onların sözde “sosyalizmine” karşı seferber olan işçiler ile halk üzerinde zulüm uyguluyorlar. Biz Troçkistler, sahte solun bu politik gericiliğiyle hiçbir ortaklığı olmayan solcularız.

Ne öneriyoruz?

Biz, kapitalizmin insanlık ve gezegen için bir kanser olduğunu ilan edenleriz. Kapitalizm var olmayı sürdürdükçe, yüzleştiğimiz sorunların hiçbirisine kalıcı ve belirleyici çözümler getirilemeyecek. İşte bu yüzden biz sömürüye, yoksulluğa, kadınların ve cinsel yönelimlerin maruz kaldığı patriyarkal baskıya, halkın ve doğanın kaynaklarının yağmalanmasına karşı verilen bütün mücadeleleri destekleriz. Biz şuna ikna olmuş durumdayız: Gündelik düzeyde uğruna mücadele ettiğimiz parçalı kazanımların hangisini edinirsek edinelim, kapitalist emperyalist sisteme bir son vermediğimiz sürece, bu kazanımlar belirleyici olamayacaktır. İşte bu nedenle büyük kapitalistleri mülksüzleştirmeli, çokuluslu şirketler ile bankaları kamulaştırmalıyız ve bütün bu kaynakları işçilerin denetimine vermeliyiz.

Biz Troçkistler aynı zamanda, işçiler ve halklar için en geniş demokrasinin hayata geçirilmesi gerektiği ilkesinin en tutarlı savunucularıyız. Bütün kararların, meclislerde veya işçiler tarafından yaratılan diğer organlarda taban komiteleri tarafından alınmasını savunuyoruz. Bu nedenle yorulmaksızın sendika bürokrasilerine karşı mücadele ediyoruz; yine bu nedenle sendikalarda ve işyerlerinde yeni önderlerin yetişmesi için mücadele veriyoruz.

Biz aynı zamanda şunu savunuyoruz: Emperyalist kapitalizm, dünya çapında bir küresel sömürü sistemi olduğu için, mücadelenin de uluslararası olması gerekir. Biliyoruz ki mücadeleler ve devrimler bir ülkede veya bir yerelde başlarlar ve elbette yerel ve tarihsel özgünlükler söz konusudur. Ancak şundan eminiz ki, dünyanın herhangi bir yerinde patlak veren veya zafere ulaşan her seferberlik, bizi mücadelelerimiz içinde güçlendirmektedir. Bu nedenle dünyadaki bütün mücadeleleri destekleriz ve onlarla dayanışma içinde oluruz.

Bizim bir diğer ayırt edici yönümüz, dünyanın devrimcilerini birleştirerek bir enternasyonal örgütün inşa edilmesinin gerekliliğine işaret ediyor oluşumuzdur. İşçilerin Uluslararası Birliği — Dördüncü Enternasyonal olarak önümüze koyduğumuz görev budur.

Programımız

Devrimci sosyalistler olarak, derhal olmak üzere burada hemen uygulanabilecek olan ve işçi sınıfı ile halkın çıkarlarını gözeten bir alternatif program için savaşıyoruz. Önerilerimiz hiçbir şekilde ütopik değildir. Asıl ütopik olanın yağmanın, sömürünün, dış borç ödemelerinin sürdürülmesi olduğunu ve yağma, sömürü ve dış borçlar aracılığıyla halka refah sağlanacağının iddia edilmesi olduğunu söylüyoruz

Troçkistler olarak sadece ve sadece işçilerin ve halkın seferberliğiyle temel ve belirleyici dönüşümleri başarabileceğimize inanıyoruz. Parlamenter çözümlere inanmıyoruz. Patronların hükümetlerinin dayattığı önlemlere destek vermeye inanmıyoruz.

Şunu söylüyoruz: Yüksek faizli, ahlaksız ve yasadışı dış borcun ödenmesini durdurmak ve tek işlevi bize kemer sıkma planları dayatmak olan IMF’den kopmak için mücadele etmeliyiz. Büyük kapitalistler ile zenginlere ağır ve gerçek vergiler getirmeliyiz. Bankacılığı ve dış ticareti kamulaştırılmalıyız. Özel şirketleri yeniden devletleştirmeli ve onları, kendi işçilerinin ve kullanıcılarının taban örgütlenmelerinin yönetimine vermeliyiz. Halk için konut yapımıyla başlayacak olan devasa bir kamu çalışma programı uygulanmalı.

Özetle büyük patronların, zenginlerin ve emperyalizmin politika ile ekonomiyi kontrol ediyor olmasına bir son vermeyi öneriyoruz.

Ne için? Böylece emekçi halk, ihtiyaçlarına karşılık gelen bir ücret ve emeklilik maaşıyla, herkes için nitelikli halk sağlığı ve eğitimiyle, her aile için yeterli olan konut altyapısıyla onurlu bir yaşam sürebilsin diye.

Bu yolda ilerleyebilmek için, biz Troçkistler olarak işçilere ve halka Peronizmi ve patron partilerinin diğer türevlerini desteklemeyi bırakmaları çağrısında bulunuyoruz. Bir devrimci partinin inşa edilmesini savunuyoruz. Sosyalist Sol böylesine bir parti olmak için çalışıyor ve yeni bir politik alternatif olarak FIT-U içindeki birlikteliğin güçlendirilmesi çağrısında bulunuyor.

Kısaca Troçkist sol, daha önce hiç yönetmemiş olanların yönetmesini önermektedir: İşçiler, gençler ve halk. Ülkenin çöküşünü ve halkın yoksulluğunu derinleştiren patronlar, zenginler ve ayrıcalıklılar artık yönetmemelidir. Sosyalist Arjantin’i kurmak ve ekonomiyi sosyalist bir biçimde örgütlemek için ve Latin Amerika ile bütün dünyanın sömürülenleri ile ezilen halklarını birleştirmek için, bizim ortaya koyduğumuz öneri budur.

***

Editörün önerdikleri:

Yorumlar kapalıdır.