Emekçiler iki yıl sonra 1 Mayıs mitingindeydi
İşçi sınıfının uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs, İstanbul’da Valilik ile 1 Mayıs Tertip Komitesi’nin arasında yaşanan görüşmeler neticesinde Maltepe Miting alanında organize edildi. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla ve “Birlikte Değiştireceğiz” sloganıyla gerçekleşen 1 Mayıs mitingi için 2 ayrı kolda toplanıldı. İki yılın ardından gerçekleşen 1 Mayıs mitingi, sendika ve meslek birliklerinin yanı sıra sol ve sosyalist örgütleri, feministleri, LGBTİ+ örgütlerini, öğrencileri ve toplumun eşitlik, adalet, barış ve insanca bir yaşam için mücadele eden birçok kesimini miting alanında bir araya getirdi.
İşçi Demokrasisi Partisi (İDP), İdealtepe kolunda oluşturduğu kortejle mitinge katıldı. İDP, pankartlarında “İşçinin Sorununu İşçi Çözer, Çözüm: Emek İttifakı!” ve “İşçiden Emekçiden Yana Yeni Bir Anayasa İçin Bağımsız ve Egemen Kurucu Meclis” sloganlarını öne çıkarttı. İDP Gençliği ise “Okullarda İşçi Öğrenci Denetimi İçin İleri! Yaşasın Özgür Emekçiler Üniversitesi!” pankartıyla kortejde yerini aldı. Kadın Dayanışması, “Mutfaktan Okula, İşyerinden Sokağa, Eşit ve Güvenceli Bir Hayat İstiyoruz!” şiarıyla kortejdeydi. Son birkaç aydır ülkede yükselen ırkçılığa rağmen Suriyeli devrimciler de İDP kortejindeydiler. Suriye Demokratik Sol Partisi, İDP ve İşçilerin Uluslararası Birliği-Dördüncü Enternasyonal (İUB-DE) ortak imzasıyla hazırlanan pankartta “Mülteciler Sınıf Kardeşimizdir! Irkçılığa Son!” şiarıyla, düzen partilerinin proletaryayı bölme çabasına karşı sınıfın birliği çağrısı yapıldı.
İDP kortejinde, Tek Adam rejiminin ezilenlere ve emekçilere yönelik baskı uygulamalarından çıkışın ortak bir mücadele hattından geçtiği yönünde çağrılar ön plana çıktı. Bu ortak mücadele hattı için bütün emekçilerin ve ezilenlerin içinde yer alabileceği, yani yalnızca siyasi partilerle sınırlı olmayan; sendikaların, emek örgütlerinin ve demokratik kitle örgütlerinin de katılabileceği bir Emek İttifakı önerisi vurgulandı. Umudunu seçim sandıklarına bağlayanlara karşı Tek Adam rejiminden nihai bir kopuşun, emekçiden yana yeni bir anayasanın hazırlanmasından geçtiğinin altı çizildi. Bu nedenle; İDP, barajsız seçimler yoluyla toplumun tüm ezilen kesimlerinin dahil olacağı ve emekçiden yana yeni bir anayasayı hazırlayacak Bağımsız ve Egemen Kurucu Meclis için herkesi mücadeleye çağırdı. Emek İttifakı ve Kurucu Meclis için 4 acil talep öne sürüldü: Tazminatsız Kamulaştırma, İşçi Denetimi, Planlı Ekonomi, Dış Borç Ödemelerine Son!
1 Mayıs’a giderken Gezi Davası’nın sonuçlanması ve çıkan ağır cezalar sonrası İDP kortejinde de Gezi direnişinin yaşadığımız coğrafyadaki en büyük intifada olduğu ve iktidarın verdiği cezaların da bu intifadanın yarattığı korkudan kaynaklandığı söylendi. Bunun ardından da Gezi’de yitirdiğimiz Berkin Elvan, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Mehmet Ayvalıtaş, Medeni Yıldırım ve Ahmet Atakan anılırken “Her Yer Taksim, Her Yer Direniş!” sloganı atıldı.
Tek Adam rejiminin ülke ekonomisini enkaza çeviren politikalarına karşı “Krizin faturası patronlara!”, “İşten atmalar yasaklansın!”, “İşyerlerinde işçi denetimi”, “Bütün bankalar kamulaştırılsın!”, “Sendika, sigorta, 6 saat işgünü!” sloganları haykırıldı. Özellikle şubat ayıyla birlikte 120’yi aşkın işyerinde yaşanan işçi direnişlerinin önemi vurgulanırken Lila Kâğıt’ta, Farplas’ta, Pas South’ta ve daha birçok işyerinde işçilerin güvenceli çalışma hakları için devam eden mücadelelere “Direnen işçiler yalnız değildir!” sloganıyla selam gönderildi.
Erkek egemen kapitalist sistemin çok yönlü sömürüsüne maruz kalan kadınların ve LGBTİ+ların, ekonomik krizi ve hayat pahalılığını da en ağır yaşayanlar olduğuna, hele de mülteciler için bu durumun daha da katmerlendiğine ajitasyonlarda yer verildi. Kadınları eve, aileye hapseden değil güçlendiren sosyal politikaların ve bakım emeğinin kamulaştırılmasının gerekliliği, eşdeğer işe eşit ücret talebi ve İstanbul Sözleşmesi’nin kritik bir önemde olduğu hatırlatıldı. Translar başta olmak üzere LGBTİ+ların istihdama eşit bir şekilde katılmalarının önünde ciddi engeller mevcut olduğu ve bu ayrımcılığı gidermek yolunda bir adım olarak işyerlerinde LGBTİ+lara ve özellikle translara emek kotası politikasının elzem olduğu ortaya kondu.
İşçi Demokrasisi Partisi, iktidarın yaşadığı krizi baskı ve savaş politikaları ile aşma çabası karşısında HDP’nin kapatılmasına, işgale ve sınır ötesi operasyonlara amasız fakatsız bir şekilde karşı çıktığını söyleyerek Kürt siyasi hareketini hedef alan iktidarın milyarlarca liralık kaynağı işçi ve emekçilere değil, savaşa harcamakta olduğunu vurguladı. Rejimin mevcut saldırı ve baskı politikalarına karşı Kürt halkına kendi kaderini tayin hakkı dahil olmak üzere bütün demokratik hakların ve özgürlüklerin derhal tanınması talebi yükseltildi. Özellikle son aylarda hapishanelerdeki baskı ve işkencelere dair de “Zindanlar Yıkılsın, Tutsaklara Özgürlük!” sloganı öne çıkarıldı.
Pandemi öne sürülerek iki senedir düzenlenmeyen kitlesel 1 Mayıs’ların ardından on binlerce emekçinin kitlesel bir mitingde bir araya gelmesi her şeye rağmen önemliydi. Ramazan Bayramı arifesine rağmen kitlesel gerçekleşen İstanbul 1 Mayıs’ı birleşik mücadele hattının nasıl gerçekleştirilebileceğine de işaret etmiş oldu. Bu noktada Emek İttifakı önerisi, “Birlikte Değiştireceğiz!” sloganının altını dolduran ve mevcut rejimden emekçilerin ve ezilenlerin yararına bir çıkış arayışını somutlaştıran bir öneri oldu.
Yorumlar kapalıdır.