İşçi sınıfının geleneksel mücadele yöntemleri vardır

Solar ve TMK işçileri hatırlatıyor

Patronlar ve kapitalist hükümetler unutturmaya çalışırlar. Bazı sendika bürokratları ve kendine işçi örgütü diyen çevrelerin liderleri de hiç hatırlamak istemezler. Hatta işçilerin sınıf mücadeleleri tarihini öğrenmemeleri, bilmemeleri için ellerinden geleni yaparlar.

Ama nafile. İşçi sınıfının bütün bir varoluş tarihi içinde başvurduğu geleneksel mücadele yöntemleri vardır. Ve kapitalistler ne kadar gizlemeye çalışırlarsa çalışsınlar, işçiler insiyaki olarak, kendiliğinden biçimde bu yöntemlere başvururlar.

Bu yöntemlerin işyeri düzeyinde en sık kullanılanları işyeri içinde alkışlı vb. protestolar, kapı önü eylemleri, iş yavaşlatma, fazla mesaiye kalmama, şalter indirme, yasal sendikal grev, sendikasız meşru grev, yani iş bırakma ve işyerine kapanmadır (işgal).

İşçi sınıfının yaratıcılığı sınırsızdır. Kuşkusuz bu saydığımız en temel yöntemlerin dışında da pek çok mücadele biçimi geliştirilmiş ve uygulanmıştır.

Ne var ki, gerek patronların ve hükümetlerin baskıları, gerekse de sendika bürokratlarının uzlaşmacılıkları nedeniyle son dönemde toplu iş bırakma ve fabrikaya kapanma eylemleri pek kullanılmıyordu. Oysa bu yöntemler işçi sınıfı mücadeleleri tarihimizde pek çok kez yaşanmıştır. 1968’deki Derby fabrikasının işgalinden örneğin 2021’deki Mitsuba işçilerinin fabrikaya kapanmalarına kadar pek çok benzer eylem gerçekleştirilmiştir.

Bu tür toplu seferberlikler işçilerin kolektif bilincinin yükseldiği anlardır ve sınıfın mücadele tarihine referans alınması gereken örnekler olarak geçer.

Nitekim bu tür geleneksel mücadele yöntemlerinin varlığını bu kez Solar ve TMK fabrikası işçileri hatırlattı.

Birleşik Metal-İş sendikasında örgütlendikleri için öncü yoldaşları işten atılan Solar işçileri fabrikaya kapandılar ve iki talepte bulundular: birincisi atılan arkadaşlarının işe iade edilmesi, diğeri ise sendikal yetkiye karşı yapılan itiraz davasının geri çekilerek toplu sözleşme sürecinin başlatılması. Bu satırlar yazıldığında Solar işçisi birinci talebini kazandı. İkincisi hakkındaki tutumlarına da önümüzdeki günlerde karar verecekler.

Bursa’daki TMK Kataforez Teknik Metal Kaplama fabrikasında ise Türk Metal Sendikası’na üye olan işçilerin işten çıkarılması üzerine işten çıkarılan arkadaşlarına destek veren diğer işçiler fabrikada üretimi durdurdular. Vardiya dışındaki işçiler de arkadaşlarına fabrika önünde destek vermeye koyuldular.

Ekonomik buhranın yıkıcı, yoksullaştırıcı etkileri ve devlet aygıtları ile patron baskılarının yoğunlaştığı bu dönemde, işçi eylemlerinin giderek daha sert ve kararlı hale gelmesi kaçınılmazdır. Hükümetin göz boyamaya yönelik (sadaka türünden) vaatlerine karşın ekonomik buhranın daha da yıkıcı hale geleceği bir döneme giriyoruz. İşyeri kapatmaları, işten çıkarmalar ve yoğun işsizlikle karşı karşıya kalacağımız  koşullara hızla ilerliyoruz. İşçi sınıfının ve tüm emekçilerin böylesi bir sürece hazırlıklı olmaları yaşamsal öneme sahip.

Öncelikle örgütlülüğün sağlama alınması gerekiyor. Bu koşulun uzlaşmacı sendika bürokratlarına bırakılamayacağı ortada. Bu nedenle militan sendikacılar ve tüm öncü işçiler (varsa sendikalarını da zorlayarak) işyerleri düzeyindeki örgütlülüklerini (komiteler vb.) hazır hale getirmek durumundalar.

Patronların ve hükümetin mevcut ve yakın gelecekteki saldırılarına, gerek artan güçteki geleneksel ve yeni mücadele yöntemleriyle karşı koyabilmek, gerekse de farklı işyerlerindeki mücadeleleri birleştirip tüm sınıfın toplu ve eşgüdümlü seferberliği haline getirebilmek, ancak bu tip örgütlenmelerle mümkün olabilecektir.

Yorumlar kapalıdır.