İran’da binlerce öğretmen maaş zammı istemek ve tutuklamalara karşı çıkmak için sokaktaydı

Binlerce öğretmen, maaşlarına zam yapılması ve gerici, teokratik İran hükümeti tarafından tutuklanan öğretmenlerin ve sendika liderlerinin serbest bırakılması talepleriyle İran’ın büyük kentlerinde protestolar düzenledi.

Öğretmen sendikaları, geçen yılın sonuna doğru başlayıp geçtiğimiz haftalarda yoğunlaşan protestolarda 230 öğretmen ve sendika liderinin tutuklandığına dikkat çekiyor.

Tutuklanan aktivistlerden Cafer İbrahimi, Muhammed Habibi ve Resul Bodaghi, “yakınlarıyla görüşme hakkı verilmeden” Evin Hapishanesi’nde tecritte tutuluyorlar.

İran devlet televizyonu geçtiğimiz günlerde öğretmenler sendikasını sabotaj faaliyetlerinde bulunan ve yabancı istihbarat teşkilatları tarafından finanse edilen düşman bir yapı olarak gösteren kısa bir belgesel yayınladı. Sendikacılar ise tüm suçlamaları reddediyorlar ve bunun bir “karalama kampanyası” olduğunu, halkın hoşnutsuzluğunu bastırmak için yapıldığını söylüyorlar. Sendikaya göre hükümet, iddia edilen “casusluk” argümanını sendikalara ve toplumsal örgütlere yönelik baskıyı artırmak için bahane olarak kullanıyor.

Eğitim emekçileri son günlerde başkent Tahran’da ve Ahvaz, Sari, Reşt, Senendec ve Kirmanşah gibi birçok büyük kentte yürüyüşler düzenlediler.

Öğretmenlerin protestoları, farklı toplumsal grupların rol aldığı sayısız grev ve seferberliğin bir parçası. Bunlar, yükselen fiyatların ve ulusal para biriminin değerinin düşmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Seferber olanlar arasında itfaiyeciler, hemşireler, yargı çalışanları ve hatta gardiyanlar var. Grevlerin ve seferberliklerin çoğunda maaş zammı talep ediliyor.

İran, yıllardır emperyalist yaptırımların ağırlaştırdığı, şu sıralar Putin’in Ukrayna’yı işgaliyle birlikte daha da ciddileşen ve bu durumun enflasyon üzerinde nüfusun büyük çoğunluğunu etkileyen ciddi sonuçlar yarattığı bir ekonomik kriz yaşıyor.

Krizle karşı karşıya kalan dini liderlerin diktatöryel iktidarı, tahıllar üzerindeki sübvansiyonu kaldırmayı seçti. Bu durum, 85 milyonluk nüfusun yarısının açlık sınırının altında yaşadığı bir ülkede gıda fiyatlarının yüzde 300’e kadar artmasına, dolayısıyla halk arasında hoşnutsuzluğa neden oldu.

İran hükümeti, ürün fiyatlarını yükseltirken ve işçileri ve halk protestolarını acımasızca bastırırken, nükleer silahlara ve balistik füze programına milyarlarca dolar yatırım yapıyor. Tüm bunlar emekçi halkın çoğunluğu tarafından yozlaşmış olarak görülen bir iktidarın özeti niteliğindedir.

Molla diktatörlüğü, tıpkı 2009 ve 2019’da olduğu gibi, bir barut fıçısı misali her an patlamaya hazır olan protestoların üzerinde durmaktadır.

İşçilerin Uluslararası Birliği-Dördüncü Enternasyonal (İUB-DE) olarak İranlı öğretmenlerin protestosuyla sonuna kadar dayanışıyoruz ve tutukluların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

1 CYorum
  1. […] Yeşil hareketin yenilgisi sonrasında 2013 yılında yine bir reformist olan Hasan Ruhani cumhurbaşkanı seçilse de yine reform tasarıları, İslamcı rejimin mollalardan oluşan çeşitli anayasal kurumlarına ve Ayetullah Ali Hamaney’e takıldı. Bütün bunların üzerine İran’daki kitle seferberlikleri sürmeye devam etti. Örneğin 2017 yılından bu yana özellikle kadınlar “Beyaz Çarşamba” veya “Benim kameram benim silahımdır” gibi isimlerle zorunlu örtünmeye karşı sivil itaatsizlik eylemleri düzenliyor. Bu eylemlerde öne çıkan kadınlar tutuklanıp eylemler bastırılsa da kendiliğinden bir şekilde bu eylemler tekrar ediyor. Kadın seferberliklerinin yanı sıra işçi hareketi de son yıllarda yükselişte. Özellikle petrol işçileri ve şeker fabrikalarındaki emekçiler son yıllarda belirli aralıklarla devam eden grev deneyimleri geçirdiler. Eğitim emekçileri de oldukça dinamik ve mücadeleci sektörlerin başında geliyor. Hâlihazırda süren ayaklanmaya en yakın zamanda gerçekleşen mücadeleyi geçtiğimiz temmuz ayında geride bırakan eğitim emekçileri, rejimin baskısına ve öncü öğretmenlerin tutuklanmasına rağmen mücadelelerini sürdürmeyi başarıyor. […]

Yorumlar kapalıdır.