Brezilya: Bolsonaro’ya karşı Lula’ya eleştirel oy vermeye çağırıyoruz

İşçilerin Uluslararası Birliği – Dördüncü Enternasyonal (İUB-DE) Brezilya seksiyonu Sosyalist İşçi Akımı (CST), Brezilya’da ikinci tura kalan başkanlık seçimlerinde Bolsonaro’ya karşı Lula’ya eleştirel oy vermeye çağırıyor. Açıklamanın çevirisini okurlarımızla paylaşıyoruz.

Seçimlerin ilk turunda Lula/Alckmin oyların yüzde 48,4’üyle (57 milyon) birinci sırada, Bolsonaro ise yüzde 43,2’siyle (51 milyon) ikinci sırada yer aldı. Simone Tebet (yüzde 4), Ciro Gomes (yüzde 3) ve yüzde 1’in altında oy alan diğer partileri (NOVO, UNIÂO, PTB ve DC) saf dışı bırakarak oyların yüzde 91,6’sını toplayan sözde “kullanışlı” oy için bir basınç vardı. Bu kutuplaşmada UP, PCB ve Polo Socialista Revolucionario (Sosyalist Devrimci Kutup) adayları da yüzde 1’in altında kaldı.

Seçimlerin ikinci turu olacak ve işçi sınıfıyla halk kesimleri bu yeni seçim üzerine düşünmeli. Bolsonaro projesini yenmeliyiz. Aşırı sağ; neredeyse 700 bin ölümün, maaş kesintilerinin, Eletrobrás’ın özelleştirilmesinin, emeklilik reformunun, yerli topraklarındaki maden faaliyetlerinin, kaynaklardaki kesintilerin ve kadınlara, siyahlara ve lgbti+lara dönük suçlardaki artışın sorumlusudur.

CST olarak, bu soykırım projesine son vermek isteyenlerin yanında olacağız. Geniş Lula/Alckmin cephesinin işçi sınıfı ve halk kesimleri için bir çözüm olduğuna güvenmiyoruz, ancak bu ikinci turda, neofaşist Bolsonaro’yu yenmek için Lula’ya oy vermeye çağırıyoruz.

Bolsonaro’ya karşı Lula’ya eleştirel oy vermeye çağırıyoruz!

Bolsonaro’nun seferberlikler yoluyla gitmesi için verilen mücadelenin en başından itibaren parçası olduk ve Bolsonaro’nun aşırı gerici projelerine sokaklarda ve seçimlerde karşı çıkıyoruz. Sosyalizm ve Özgürlük Partisi’nin (PSOL) radikal eğilimi olan CST olarak Polo Revolucionario Socialista’yı oluşturduk; başkan adayı olarak Vera Lucía için işçilerin kampanyasını yürüttük ve devlet yönetimine, senatoya ve meclise işçilerin ve gençliğin gelmesini savunuyoruz.

Çünkü Lula/Alckmin’in sınıf uzlaşmacılığı emeklilik reformunu, sosyal kesintileri, emek reformunu ve yoksul ve işçi halka yönelik büyük saldırıların hiçbirini ilga etmeyi önermiyor. İttifaklar ve sınıf uzlaşmacılığı hükümette zaten denendi ve işe yaramadı. Aynı zamanda bunlar, Bolsonaro’nun gitmesi için sokaklarda radikal bir muhalefet yaratmaya da yardımcı olmadı.

Bizleri sömüren ve haklarımızı elimizden alan çokuluslu şirketleri, milyarderleri ve patronları karşısına alabilecek bir hükümet kuramayacaklarını söylüyoruz. Tarım ticareti, topraksız ve yerli halkın düşmanıdır ve dolayısıyla bu geniş cephe, işçilerin ve gençlerin hayatlarında istedikleri değişime engel olmaktadır. Geniş cephenin şu anda kamu idaresini ortadan kaldıracak yeni “idari reformlar”ı tartıştığına dikkat çekiyoruz.

Aşırı sağı hükümetten kovmak için her işyerinde, okulda, evde Bolsonaro’ya verilecek oylara kararlı bir şekilde karşı çıkacak ve sokaklarda olacağız. Politik bağımsızlığımızdan vazgeçmeksizin ve kendi çizgimizi koruyarak, ikinci turda Bolsonaro’ya karşı Lula’ya eleştirel oy vermeye çağırıyoruz.

Patronlarla ittifak politikası karmaşa yarattı

Bolsonaro’nun eyaletlerde aldığı oylarla birlikte seçimlerin ikinci tura kalması, çoğu işçiyi ve genci hüsrana uğrattı. Sonuçları bir bütün olarak değerlendirmek ve bu ikinci turda Bolsonaro’yu yenmeye dönük güçlü bir kampanya için ortak eylemleri tanımlamak gerekecek. Lula/Alckmin’in geniş cephesi ve PT, PSOL, REDE, PSB, PCdoB liderliğinin ilk turda kazanma ihtimalini mutlak bir hedef haline getirdiği ve sonucun çoğu yoldaşı hayal kırıklığına uğrattığı kabul edilmelidir. Ancak gerçek şu ki, Bolsonaro 2018’de ilk turda büyük farkla kazanmasının aksine bu sefer aşırı sağ projenin eskimesi nedeniyle ilk turda kaybetti ve ikinci oldu. Öte yandan Bolsonaro’nun partisi Temsilciler Meclisi ve Senato seçimlerinde beklenenin üzerinde oy topladı ve Rio de Janiero’da Claudio Castro ve Minas’ta NOVO partisinden Romeu Zema bölge yönetimlerini ilk turda kazanmayı başardı.

Şurası açık ki, Lula’nın patronlarla ittifak politikası ve 2 Ekim’den itibaren “yeniden mutlu olacağımız” bir dönemin açılacağına dönük yanılsamalarla dolu “barış ve sevgi” kampanyası emekçileri ve gençleri Bolsonaro tehidi karşısında silahsızlandırdı. Bu yanlış politikanın bir başka ifadesi Lula’nın “hangi partiden olursa olsun seçilenleri” tebrik ettiği açıklamasında kendini gösterdi. Biz Bolsonaro ve partisini tebrik edemeyiz. Dolayısıyla, Lula’nın sınıf uzlaşmacı politikası kafa karışıklığına ve karmaşaya neden oldu. Bolsonaro’ya karşı ikinci turda daha iyi örgütlenmek için bu tutumun değiştirilmesi gerekiyor.

Bu nedenle 2003 ve 2006 Lula hükümetlerinin “olağanüstü mirası”nı öne çıkartan, Dilma yönetiminin krizini yaşamış emekçiler ve gençlerle iletişim kurmayan ve yalnızca PT’yi destekleyen insanları biraraya getiren mitingleri eleştiriyoruz. Lula/Alckmin’e oy vermeyenler, PT ve PSDB hükümetini eleştirenlerdir çünkü bu hükümetler, kampanyanın bahsettiği gibi harikalar yaratmamıştı. Tam olarak bu nedenle, kendisini Ciro ve Tebet’e gitmiş oyları kazanma hedefiyle sınırlayan, yalnızca demokratik meselelere ve geçmiş hükümetlerin sözde mucizelerine odaklanan söylemlerle etkileyemediği kesimlere yönelmeyen bir kampanya büyük bir hata anlamına geliyor.

Bolsonaro karşıtı sokak seferberliklerini sona erdirmeye çalışmaktan ve çoğu 2018’de Bolsonaro’yu destekleyen sözde “demokrat” patronlar ve aşırı sağ partilerle tepeden yapılan anlaşmalarından uzak durmak gerekiyor. Bu patronlar arasında Fiesp başkanı Josué Gomes; Peninsula’dan Abilio Diniz; CSN’den Benjamin Steinbruch; Riachuelo’da Flávio Rocha; Bolsonaro yanlısı web sitesi Brasil Paralelo’nun kurucusu Henrique Viana; Casas Bahia’dan Michael Klein; BTG Pactual’dan Marta Cachola ve Bradesco’dan Luiz Carlos Trabuco Cappi bulunuyor. Patronların ve temsilcilerinin ikinci turda yolumuza engel olmalarına izin veremeyiz. Otoriter yönetim ile mücadelenin yanı sıra ücretlerin ve bakım tesislerinin savunusunu, işten çıkarmalara karşı mücadeleyi ve aynı zamanda milyarderler ve bankacılara karşı mücadeleyi de dahil etmeliyiz.

İşçi sınıfının ve ezilenlerin gündemiyle bir “katılım” örgütlemek

İkinci tur mücadelesini başlatmak için düşmanı iyi değerlendirmemiz gerekmekte. Fabrikalarda ve proleter bölgelerdeki kampanyalarımızda gördüğümüz kadarıyla Bolsonaro’nun seçim çalışması, işçi sınıfına duyarlı bir demagoji yaptı ve yapıyor. Oylarını artırmak için Auxilio Brasil adlı hükümet desteğini 600 reale çıkarmaktan, akaryakıt fiyatlarını düşürmekten bahsediyorlar ve istihdamın arttığı, yolsuzluğun sözümona bittiği yalanını söylüyorlar. Aynı zamanda da feministlerin, siyahların ve lgbti+ların gündemlerine karşı aşırı gerici propagandalarına devam ediyorlar. Asgari gelir, enflasyon, istihdam ve yolsuzlukla mücadeleden bahsederek Bolsonaro’nun asli destekçisi muhafazakâr kesimlerin ötesindeki seçmenleri kazanıyorlar. Bu ekonomik meselelerin gündeme getirilmesinin Bolsonaro’ya oy kazandırdığının altını çizmek gerekiyor. Daha fazla işçinin ve gencin Bolsonaro’ya (örneğin Tebet ve Ciro’dan vazgeçerek) oy vermesini önlemeye çalışmak büyük önem taşıyor. İşçi sınıfının ve emekçi halk kesimlerinin gündemine sahip çıkarak, Bolsonaro’ya karşı ve Lula lehine eleştirel oy için el ilanları dağıtmak, toplantılar düzenlemek, yayınlar yapmak, işçilerin ve emekçi kesimlerin yoğun olduğu yerlerde ajitasyon yapmak gerekiyor.

İUB-DE Brezilya seksiyonu Sosyalist İşçi Akımı (CST)

Yorumlar kapalıdır.