Marport’ta sendika düşmanlığı ve işçi kıyımı!

İstanbul Ambarlı limanında faaliyet sürdüren Marport firmasının taşeronu Karhan Gümrük’te çalışan 70 işçi sendikalaştıkları gerekçesiyle işten atıldı. Liman-İş sendikasında örgütlenen 70 işçinin iş akitlerinin dün feshedilmesi üzerine sendika ve işçiler bugün liman önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Sendika haktır, engellenemez pankartı önünde toplanan işçiler, “İşçiler burada, patronlar nerede”, “Sendika haktır engellenemez”, İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” sloganları attı.

“Biz hakkımız olanı istedik. Ama hukuk patronların hukuku.”

Geçmişte de çalışma koşullarının iyileştirilmesi, ücretlerinin düzenlenmesi ve sendikal örgütlenme mücadelesi veren Marport işçileri, 2022 yılında da hak mücadelelerini sürdürdüler. Yedi buçuk yıldır limanda çalışan Veysel İlkılıç: “2022 yılının Mayıs ayında ekonomik krizden ötürü geçinemez hale geldik. Ücretlerimiz çok düşük kalıyordu ve patrondan ek zam talebinde bulunduk. Patron talebimizi görmezden geldi. Temmuz ayındaki asgari ücret zammından sonra ise ücretlerimizi 6000 Tl’ye yükseltti. Ancak bizim Mayıs ayındaki talebimiz dahi 6500 TL idi. Hal böyle olunca hakkımız olanı alabilmek için iş durdurduk.” 

Enflasyon karşısında alım güçlerinin eridiğini belirten ve insan onuruna yaraşır bir ücret talep ettiklerini dile getiren İlkılıç patronun bu talepleri görmezden gelmesi sonucunda sendikal örgütlenmeye ağırlık vermeye başladıklarını anlattı: “Zaten aramızda sendikalı olan arkadaşlar vardı. Bizim firmada 70 kişi çalışıyor ve hızlı bir şekilde Liman-İş Sendikası’nda örgütlenerek 55 kişiye ulaştık. Bu süreçte patron bizleri tehdit etti, hukuksuz şekilde e-devlet şifrelerimizi ele geçirmeye çalışarak sendikal örgütlenmeyi kırmaya çalıştı ama başarılı olamadı.”

Tüm baskılara rağmen sendikal örgütlenmeyi tamamladıklarını ve Bakanlık yetkisini alabildiklerini aktaran İlkılıç, toplu iş sözleşmesi ve bugünkü durumla ilgili sözlerine şu şekilde devam etti: “TİS sürecinde de anlaşma sağlanamadı. İşçi arkadaşlarımız ve sendikayla birlikte grev oylamasına gittik. Oylamada greve çıkmayalım kararı ağır bastı ve süreç Yüksek Hakem Kurulu’na gitti. Biz tam kuruldan TİS ile ilgili kararın çıkmasını beklerken de dün işten çıkartıldığımızı öğrendik. Liman’a geldiğimizde içeri alınmadık. Biz burada anayasal hakkımızı kullanmışız, hakkımız olanı istemişiz. Ama hukuk bizlerin hukuku değil ki, patronların hukuku. Şimdi mücadele etmek, direnmekten başka çaremiz yok.”

Pazartesi günü tekrardan Marport önünde toplanacaklarını söyleyen Veysel İlkılıç; “arkadaşlarımızla ve sendikayla konuşup yolumuzu belirleyeceğiz. Direniş çadırı kurup kurmayacağımıza karar vereceğiz. Ama bu süreçte tüm emek dostlarını bizlere destek olmaya çağırıyoruz.” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Patronlar ve iktidar ekonomik krizin faturasını emekçilere yıkmaya, işçileri enflasyon altında ezilmeye mahkûm etmeye çalışırken emekçiler de insan onuruna yaraşır bir ücret ve güvenceli bir iş için mücadelelerini sürdürüyor. Ancak en temel hakları olan sendikalı çalışma hakkı dahi gasp edilmeye çalışılıyor. 

Baskılara, sendika hakkının engellenmesine ve işten çıkarmalara karşı Marport işçilerinin talep ve mücadelelerinin yanındayız. Dayanışma çağrıları, çağrımızdır.

Yorumlar kapalıdır.