İşçi sınıfı kış aylarına grevlerle giriyor

29 Kasım’da Bursa’da TEKSİF’in örgütlü olduğu Yeşim Tekstil’de (Alamaxtex) toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 4.500 işçi greve çıktı. Fabrikadaki ortalama ücretin 8.000 lira olmasını kabul etmeyen işçiler, patronun önerdiği yüzde 5’lik komik ücret zammına karşılık, sendikalarının talep ettiği yüzde 25’lik ücret zammının arkasında durdu. Grevin ikinci gününün akşamında yapılan görüşmeler sonucunda anlaşmaya varıldı ve sendika tarafından yüzde 27 enflasyon farkının üzerine yüzde 15 zam yapılarak ilk altı ay için yüzde 42’lik bir ücret zammının kazanıldığı duyuruldu.

Birleşik Metal-İş (BMİS) ile Özçelik-İş’in örgütlü olduğu İzmit Bekaert fabrikasındaki işçiler ise, toplu iş sözleşmesinde istedikleri ücret artışını alamadıkları için 13 Aralık’ta greve çıktılar. Bunun hemen öncesinde Bekaert işçilerinin grevi, Cumhurbaşkanlığı tarafından “ertelenmiş”, yani yasaklanmıştı. Fiili grevin 12. gününde Özçelik-İş bir anlaşma imzalayarak grevine son verdi. Anlaşmaya göre saat ücreti ortalaması 80 liraya çekildi, diğer altı aylarda ise enflasyon +2 puan alındı ve sosyal haklarda da yüzde 100 oranında bir artış yapıldı. BMİS’e üye olan işçiler ise, patronun önerdiği ilk 6 ay için önerdiği yüzde 50’lik artış karşısında yüzde 84,83 oranında zam alarak grevlerini 18. günde kazanımla sonuçlandırdılar.

22 Aralık’ta Türk-İş’e bağlı Selüloz-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu, İzmit’te yer alan Kartonsan fabrikası işçileri greve çıktı. Altı aydır devam TİS görüşmelerinden sonuç alınamamıştı. Temmuz 2022’de asgari ücrete yapılan ara zammın ardından işçilerin yüzde 70’e yakınının ücreti asgari ücretin altında kalmış, buna karşılık işçiler dört gün boyunca üretimi durdurarak yüzde 60’lık bir ek zam alabilmişti. Kartonsan grevi hâlâ sürüyor.

28 Aralık’ta ise Tekirdağ Çerkezköy’de bulunan ve Petrol-İş’e üye olan Elba Bant işçileri, TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Elba Bant’ta temmuzdan beri sürdürülen TİS görüşmelerinde sonuç alınamamıştı. Grevin ilk saatlerinde patrondan gelen görüşme talebi sonucunda masaya yeniden oturuldu ve bir anlaşmaya varıldı. Ancak anlaşmanın detayları Petrol-İş yönetimi tarafından kamuoyuna henüz açıklanmadı.

Greve çıkmanın yasalar aracılığıyla bir hayli zorlaştırıldığı ve böylece grev hakkının oldukça kısıtlandığı şartlar altında, dahası çıkılan grevlerin rejim tarafından sürekli olarak “ertelendiği”, yani fiilen yasaklandığı bir atmosferde, birkaç hafta içinde dört fabrikada ilan edilen söz konusu grev kararları, işçi sınıfının ekonomik kriz karşısında sessiz kalmaya razı olmadığını ve insanca yaşamaya yetecek bir ücret için mücadele etmeye hazır olduğunu gösteriyor.

Patronlar grevler karşısında birleşiyorlar ve birlikte hareket ediyorlar. Mesela Bekaert patronu, MESS’teki diğer kapitalist kardeşleri zora düşmesin diye, Bekaert işçilerine ayrı ve daha yüksek bir ücret zammı vermekten çekiniyor. Patronların bir planı var. Peki ya bizim? Mevcut mücadeleler ile grevleri ve yaklaşmakta olan, ortaya çıkacak olan yeni olası mücadeleler ile grevleri bu bakımdan birleştirmek şart. Grevlerin yaşandığı yerellerde ortak ve birleşik sendikal organların inşası, grev komitelerinin kurularak bu komiteler arasında koordinasyon komitelerinin kurulması ve benzeri birçok yöntem aracılığıyla mücadelelerimizi birleştirebilir ve taleplerimizi kazanmamızı güvence altına alacak olan organları yaratabiliriz.

Yorumlar kapalıdır.