14 Mayıs seçimlerine ilişkin İDP bildirisi

14 Mayıs’ta gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine 20 yıllık AKP yönetiminin bıraktığı ağır bir enkaz altında giriyoruz. AKP’nin 20 yıllık iktidarının “ustalık eseri” olan, baskıya ve yağmaya dayanan Tek Adam rejimi, yalnızca emekçi kitleleri eşi benzeri görülmedik bir sefalete sürükleyen bir ekonomik felakete imza atmadı. Aynı zamanda, 6 Şubat depremlerinde on binlerce insanımızın ölümüne, milyonlarcasının sokakta kalmasına neden olan yıkımın da sorumlusu oldu. Emekçilerin Tek Adam rejiminin mimarı olan Cumhur İttifakı partilerinden kopuşu bu dönemde hız kazandı ve rejimin meşruiyeti geniş kitleler nezdinde giderek daha fazla sorgulanır hale geldi.

Mevcut çoklu kriz ortamı, emekten yana bir siyasi seçeneğin yükseltilmesi için de hiç olmadığı kadar uygun koşullar yarattı. Düzen muhalefetinin Saray karşısındaki sinik ve pasif tutumu, mevcut sistemi “sürdürülebilir” hale getirmekten öteye geçmeyen restorasyon programı, baskıcı rejimden ve kapitalist sömürü düzeninden kopuşu temel alan bir seçeneğin büyütülmesi için fazlasıyla elverişli bir zemin sağladı. Sendikalardan sol politik partilere ve sosyalist akımlara kadar yayılan bir emek ittifakı aracılığıyla devrimci bir seçenek oluşturulabilir ve onun aracılığıyla cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine bu ittifakın adaylarıyla girilebilirdi. Bu nedenle uzunca bir süredir İşçi Demokrasisi Partisi olarak, tüm bu kesimlere dönük, sandık ve sokak siyasetini birleştiren bir bağımsız ittifak çağrısında bulunduk.

Tek Adam rejimi ve onu simgeleyen Erdoğan yönetiminden bir dakika dahi kaybetmeksizin derhal kurtulmak, hiç şüphesiz, İDP olarak bizim de paylaştığımız ortak bir arzu oldu ve olmaya devam ediyor. Bununla birlikte, Tek Adam rejiminden kopuşun “Erdoğan’ın gitmesinden” ibaret görülmemesi gerektiğini ve hem Cumhurbaşkanlığı hem de parlamento seçimlerinde emeğin bağımsız seçeneğinin yer almasının gerekliliğini ısrarla vurguladık.

Bu yönde sadece genel bir çağrı yapmakla yetinmedik. Sosyalist ve sendikal hareketin çeşitli kesimleriyle bu doğrultuda görüşmelerde bulunduk. Ekonomik kriz ve pandemi dönemlerinde adımlarını attığımız ittifak girişimlerini sürdürmeye çalıştık. Ne var ki, gerek HDP ve sosyalist hareketin geniş kesimleri gerekse de sendikal önderliklerin çoğunluğu “önce Erdoğan gitmeli” gerekçesiyle, ilk turdan itibaren, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde düzen partilerinden bağımsız, emekten ve özgürlüklerden yana bir aday çıkarılmasının karşısında yer aldılar ve “Tek Adam rejiminden çıkış” görevini Millet İttifakı’nın adayına emanet etmeyi daha “gerçekçi” buldular. Böylelikle, mevcut krizden emek eksenli sınıfsal bir çıkış önerme yönünde önemli bir fırsat kaçırıldı ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri “Erdoğan taraftarlığı veya aleyhtarlığı” biçiminde burjuva seçenekler arasında yaşanacak yüzeysel bir kutuplaşmaya hapsedildi.

Mevcut tabloda, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine burjuva düzen partilerinden bağımsız, emek eksenli bir seçeneğin bulunmadığı koşullarda giriyoruz. Kitlelerin “Erdoğan’ın yenilgisi” arzusunu anlamak ve paylaşmakla birlikte, 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde herhangi bir düzen muhalefeti adayına oy çağrısında bulunmuyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında ve sonrasında Tek Adam rejiminden gerçek bir kopuşun ancak bağımsız ve egemen bir Kurucu Meclis ile gerçekleşebileceğini, bunun garantörünün de burjuva partilerinden bağımsız bir emek ittifakı olabileceğini vurgulamaya devam edeceğiz.

Öte yandan, HDP ile başta TİP ve EMEP olmak üzere sosyalist hareketin bir kesimini bir araya getiren Emek ve Özgürlük İttifakı’nın parlamento seçimlerine bir ittifak çatısı altında girmesinin emekçiler ve ezilen, sömürülen kitleler açısından oldukça olumlu bir gelişme olduğunu düşünüyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin tutum ve siyasetin diğer başlıklarında bulunan çeşitli farklılıklarımızla birlikte, parlamento seçimlerinde Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenlerinin desteklenmesi çağrısında bulunuyoruz. Bu çağrının nasıl somutlaşacağını ve seçim kampanyamızı ne şekilde yürüteceğimizi önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşacağız.

İşçi Demokrasisi Partisi

Yorumlar kapalıdır.