İşsizlik nasıl yüzde 9,7 oldu?

TÜİK nisan-haziran dönemi işgücü istatistiklerine göre birinci çeyrekte yüzde 10 olan işsizlik yüzde 9,7’ye geriledi. 2021 ikinci çeyrekte yüzde 12,4 olan işsizlik oranı böylece iki yıl içinde neredeyse yüzde 3’e yakın bir düşüş gösterdi. Bir ara yüzde 15’lere kadar çıkan işsizlik oranı uzun yıllardır yüzde 10’nun üzerindeydi, genelde de yüzde 12 bandındaydı. Şimdi ise olağanüstü ekonomik koşullara rağmen yüzde 9,7 gibi bir oran söz konusu. Ne oldu da istihdam genişledi, işsizlik nasıl yüzde 9,7 olabildi?

Formül: Bir kişiye iki kişinin işini yaptır. İki kişiye bir kişilik ücret ver. Emekli olunca da…

Olan şu! Hemen bütün işyerlerinde iki hatta üç kişinin işini artık bir kişi yapıyor. Buna mukabil bir kişilik maaş iki-üç kişiye maaş diye veriliyor. Sadece çalışanlar değil emekliler için de durum aynı. Ödenen toplam emekli maaşı gerçekte ancak beş milyon emeklinin insanca yaşamasına yetecek miktarda. Ama bu miktar 15 milyon emekliye dağıtılıyor. O yüzden emeklilerin yarısı maaş diye 7500 lira alıyor. Sonuç olarak emeğin üretimden aldığı pay giderek düşüyor. Nitekim Türkiye’de emeğin milli gelirden aldığı pay yüzde 20’lere dek gerilemiş durumda.

Hükümete ve patronlara sorarsanız işçiler, emekliler enflasyona ezdirilmiyor. Zenginlikten, milli gelirden payları fazlasıyla veriliyor. En son Credit Suisse açıkladı. Türkiye’de tüm servetin yüzde 70’i yüzde 10’luk bir kesimin elinde toplanmış durumda. Sadece yüzde 1’lik kesim Türkiye’deki tüm servetin yüzde 40’ına sahip. Cumhuriyet tarihi boyunca böyle bir sömürü düzeyi, böyle bir toplumsal eşitsizlik hiç olmamıştı. İşte bu koşullar altında işsizlik yüzde 9,7’lere düşebiliyor. Güvencesiz, esnek, bedava işçi çalıştırarak…

Çalışanın dahi yoksul olduğu, asgari ücretin, emekli maaşının açlık sınırının altında kaldığı, bir avuç azınlık dışında herkesin hayat pahalılığı karşısında ezildiği bir ekonomide işsiz olmak açlıktan ölmek demek. Şüphe yok, işsizlik korkunç bir sosyal yıkım. TÜİK’in resmi rakamlarına göre dahi yüzde 9,7 işsizlik 3,4 milyon insanın işsiz olması anlamına geliyor. Bu sürdürülemez.

İşten çıkarmalar yasaklanmalı. İşler çalışma saatleri kısaltılarak tüm çalışanlar arasında pay edilmeli. Hiçbir ücret yoksulluk sınırının altında kalmamalı. Tüm ücretlere üç ayda bir gerçek enflasyon oranında zam yapılmalı. TÜİK verileri sendikalar aracılığıyla işçi denetimine açılmalı. Toplam zenginliğin yüzde 70’ine sahip yüzde 10’luk ultra zenginlerden servet vergisi alınmalı.

Yorumlar kapalıdır.