CHP başarılı olur mu ve işçiler nasıl kurtulur?

CHP’de Özgür Özel’in genel başkan olmasıyla beraber çoğu kişinin aklında aynı soru var: CHP başarılı olabilir mi?

Peki bir siyasi partiyi neye göre başarılı ya da başarısız olarak görebiliriz?

Başarı deyince insanın aklına genellikle zafer geliyor. Türkiye’de başarılı kişi ya da örgütlere baktığımızda aklımıza az sayıdaki olimpiyat şampiyonları ya da kadın voleybol takımı gelebilir. Yani başarı, rakiplerini alt etmekle kıyaslanabilir. Ancak biz emekçiler siyaseti spor müsabakası gibi kazananın başarılı olması ile değerlendirme lüksüne sahip değiliz. Yoksa Armağan Çağlayan’ın ekonomi hakkındaki sorusuna Osman Gökçek’in verdiği şu yanıt ile karşılaşırız: “Ekonomi kötü olsaydı halk bize oy vermezdi.”

Bizim için başarı, seçimde çok oy almaktansa eve ekmek götürmek, güvenli ve özgür bir geleceğe sahip olmak, doğa katliamlarının ve kadın cinayetlerinin son bulması gibi şeyler olabilir mi?

Başarı=zafer şeklinde düşünürsek sporda bile başarılı olanlar her zaman kazananlar olmuyor. Gündemdeki meşhur dolandırıcılık davasından görüyoruz ki son yıllarda hiçbir başarısı olmayan birkaç eski futbolcunun maceracı bir yatırıma sevk edebildiği milyonlarca doları varmış! Futbolun bile yalnızca futbol olmadığı bu küresel düzende siyaseti ve CHP’deki değişimi “Acaba seçimlerde bir fark yaratabilirler mi?” sorusunun ötesinde değerlendirmemiz gerekir.

Biz işçilere göre bir siyasi partinin başarısı, başarısızlıklara rağmen kazançları artan sporculardaki gibi ölçülmemeli. Bizim için bir siyasi partinin başarısı emekçilerin ve ormanı, köyü talan edilip suyu, havası zehirlenen halkımızın mücadelesinin ne kadar içerisinde olduğuyla ölçülebilir. Bu yüzden onca seçim zaferine rağmen AKP bir avuç zenginin lehine yarattığı bu derin sefaletten ötürü emekçilerin gözünde Türkiye’nin gelmiş geçmiş en başarısız partisidir!

CHP’ye dönelim. Kurultayda değişen parti liderliğine rağmen CHP, emekçilerin sorunlarının müsebbibi olan zenginlerle arasına mesafe koymuyor. Üstelik Özgür Özel bugün günah keçisi ilan edilen Kılıçdaroğlu’nun seçimlere kadarki tüm hatalarında onunla aynı safta yer alan biri.

Kılıçdaroğlu için de Özel için de sorun, zenginleri kendi programlarına kazanmak oldu. CHP’nin yeni yönetiminin Kılıçdaroğlu ile arasındaki fark, Kılıçdaroğlu’nun seçim yenilgisi almış olması. Öyle ki, Özgür Özel’in kurultay konuşmasının başlıklarını farklı yer ve zamanda Kılıçdaroğlu da dillendirmişti.

Kurultayda gördüğümüz şu oldu: CHP, ultra zenginlerin yoksulları daha da yoksul eden düzenini değiştirmemek için genel başkanları dahil her şeyi değiştirmeye hazır bir partidir. O kadar.

Peki işçi nasıl kurtulur? O güzel enternasyonal marşımızda dendiği gibi “Bizi kurtaracak olan kendi kollarımızdır” ve yapmamız gereken patronlardan bağımsız, işçi-emekçi hükümetini hedefleyen partinin inşasına omuz vermektir. Bizim tek başarımız bu olabilir. Ve bu başarı da insanlığın görebileceği en büyük zaferlerden biridir.

Yorumlar kapalıdır.