Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli
Milli Eğitim Bakanlığı, 2024 yılından itibaren geçerli olacak şekilde kapsamlı bir müfredat değişikliğine gitti. “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adını verdiği yeni müfredat düzenlemesinde çok sayıda konu ve başlık çıkarılarak “sadeleşme” adı altında değişiklikler yapıldı. Bu değişiklikler ilk-orta-lise yıllarını kapsayacak şekilde ve bütün derslerde eski müfredatın yüzde 35’lik kısmı çıkarıldı.
Bakanlığın yaptığı açıklamada çalışmanın 10 senedir yapıldığı ve 10 bin sayfaya yakın bir rapor hazırlandığı söylendi. Ancak bunca yıla ve binlerce sayfaya sığdırılan rapora karşı araştırma ve geri dönüş yapılabilmesi için 1 hafta yani 7 gün verildi. Bu, herhangi bir geri dönüşün gerçekleşememesi ve istedikleri modelin sorunsuz bir şekilde yürürlüğe girmesi için verilmiş kısacık bir zaman anlamına geliyor. Bu değişikliklerin öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin iradesi gözetilmeden yapılıyor oluşu bu değişikliği en başından kabul edilemez kılıyor.
Değişiklikler, konuların çıkarılmasının yanı sıra terim ve başlıkların da değiştirilmesini kapsıyor. Ders kapsamlarına ”cihat” gibi birçok kavram eklenmiş ve kullanılan alanlardaki sayıları artırılmış. “Devrim”, “laiklik” gibi birçok terimin de ya tamamen kaldırıldığı ya da azaltıldığı görülüyor. “15 Temmuz darbe girişimi” konusu derslere girerken yaşananlar hakkında “cihat” kavramı kullanılıyor. Din dersi konuları yüzlerce sayfaya çıkarılır ve din dersi çeşitliliği artırılırken temel dersler önemli ölçüde kısaltılmış durumda. Matematik, tarih gibi derslerde çok sayıda konu çıkarılıp ders sürelerinde kısılmaya gidilmiş, okullarda manevi danışman olarak görev yapan imamların sayısı artırılmış. Proje okullar üzerinden başlatılan bu uygulama çok sayıda okula yayılmış durumda. “Evrim kuramı” derslerden tamamen kaldırılmış. Hiçbir dersin herhangi bir noktasında evrim üzerine bir tartışma bulunmamakta. Bu, bilimsel eğitimin tamamen sekteye uğratılması anlamına geliyor.
Halihazırda devlet kaynakları üzerinden güçlerini artıran cemaatler, tarikatlar ve Ülkü Ocakları gibi dinci-milliyetçi yapılar Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığı protokoller sayesinde okullarda faaliyet sürdürüyor. Birçok okulda fiili olarak bulunarak ideolojilerini küçük yaşta çocuklarla başlayarak yaymaya çalışıyor. Cemaatlerin kurduğu “medreseler” MEB tarafından bilinse de bunlara dokunulmuyor ve tam aksine cemaatlere bu yollarla alan açılıyor. Pedagojik yeterlilikleri bulunmayan ve tamamen siyasi gayelerle kurslar, seminerler veren “eğitmenlerle” öğrenciler çocukluktan itibaren rejimin istediği çizgiye çekilmeye çalışılıyor.
Bu müfredat değişimine karşı Eğitim-Sen başta olmak üzere birçok kurum açıklamalar ve eylemler gerçekleştirdi. Bu eylemlerle vurgulanmak istenen eğitim sisteminin gerici bir düzenleme ile şekillendirilmemesi, öğrencilerin ihtiyaçları ve demokratik haklarının gözetilmesi gerektiği oldu.
Eğitim sistemi her zaman iktidarda olan sınıfın ve sistemin ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirilmeye çalışılıyor. Bugün yaşanan da geçmiş yıllardan farksız. Müfredatın 12 Eylül Darbesi’nden sonra değiştirilmesi de bugün değiştirilmesi de aynı sürecin parçalarıdır.
Tek Adam rejimi kendi oluşturmak istediği neslin dünyaya dair gerçek ve bilimsel bir kavrayıştan ziyade, itaat eden ve gördüğü baskıları sorgulamayan bir tutuma sahip olmasını istiyor. Onlar için genç nesiller ucuz işgücünden başka hiçbir anlam ifade etmediği için sadece itaat eden bir nesil onlara yetecek, dünyayı bilimsel olarak kavrayıp değiştirebilen bir nesil ise ancak engellenmesi gereken bir şey olacaktır.
Eğitim sistemi bütünüyle başta eğitim alanında bulunan sendika ve meslek örgütlerinin bulunduğu, yüksekokullarda öğrencilerin söz sahibi olduğu bir kurul tarafından yapılan çalışmalar ile düzenlenmelidir. Kaynaklar öğrencilerin ihtiyacı ve çıkarı doğrultusunda harcanmalıdır. Eğitimin laik karakteri sağlanmalı, zorunlu din dersi uygulaması kaldırılmalıdır. Anadilinde eğitim hakkı Kürt ve Arap öğrenciler başta olmak üzere herkes için sağlanmalıdır. Okullarda öğrencilerin ve emekçilerin iradesi kabul görmelidir.
Yorumlar kapalıdır.