Yıllar süren emperyalist zulmün ardından Julian Assange özgürlüğüne kavuştu

WikiLeaks kurucusu Julian Assange; ABD’ye iade edilmemek için sürdürdüğü on yıllık bir hukuk mücadelesi sonucunda serbest bırakılması neticesinde ABD hükümeti ile varılan anlaşmanın parçası olarak casusluk suçlamasını kabul etti.

Sağlığını kötü yönde etkileyen küçük bir hücrede geçirdiği 1901 günün ardından Londra’nın Belmarsh Hapishanesi’nden serbest bırakılan Assange, Pasifik Denizi’nde bulunan ABD Mariana Adaları’nda mahkeme önüne çıkacak. Assange, Londra’da 70 aydan uzun süre ceza çektiği için suçlamaları kabul etmesinin ardından cezaevinden serbest bırakılacak ve ülkesi Avustralya’ya dönecek.

Assange WikiLeaks’in başındayken, ABD tarafından işgal edilen Irak ve Vietnam’da işlenen savaş suçlarına ilişkin, aralarında gazeteciler de dahil olmak üzere ABD askerlerinin insan öldürdüğü videoların da bulunduğu binlerce ABD askeri sırrını ifşa etti. Ayrıca Guantanamo Körfezi’ndeki (Küba) ABD üssünde hukuksuz biçimde tutulan kişiler hakkında bilgileri açığa çıkardı. Assange 2006 yılında savaş, casusluk ve yolsuzlukla ilgili birçok gizli veya erişimi kısıtlı resmi rapor da dahil olmak üzere 10 milyondan fazla belge yayımladığını iddia eden Wikileaks web sitesini kurdu.

En yüksek profilli bilgi sızıntılardan biri 2010 yılında, Irak’ın başkenti Bağdat’ta 18 sivilin katledilişini gösteren, ABD askeri helikopterinden çekilmiş bir videonun yayınlamasıyla gerçekleşti. Videoda bir ses pilotları “hepsini yakmaya” çağırıyor ve sokaktaki insanlara helikopterden ateş açılıyordu.

ABD emperyalist işgalcilerinin savaş suçlarının ayrıntılarını içeren bu bilgilerin yayılması, doğal olarak ABD’nin dünya çapında meşruiyetini azalttı.

Assange 7 yılını Londra’daki Ekvador Büyükelçiliğinde sürgünde geçirdikten sonra oradan iade edilerek Londra’daki bir hapishaneye hapsedildi. Bu sırada ABD de Assange’ın ABD’deki bir hapishaneye iadesi için gerekli prosedürleri yürürlüğe koydu. Hedef açıkça dünyada ABD’nin işlediği suçların “sırlarını” açığa çıkarmak isteyen tüm gazetecileri cezalandırmaktı.

Assange’ın 175 yıl hapis cezasına çarptırılmak istenmesinin ardından serbest bırakılması, onun serbest bırakılması yönündeki dünya çapında talebin bir zaferidir ve meşruiyetini Assange’ın, “gizli” suçların ifşasından kaynaklanan gülünç “suçluluğu” üzerinden kurmaya çalışan ABD’nin krizini göstermektedir.

İşçilerin Uluslararası Birliği-Dördüncü Enternasyonal (İUB-DE) olarak bizler her zaman Assange’ın özgürlüğünü talep ettik ve ABD emperyalizminin (an itibarıyla İsrail aracılığıyla Gazze’de gerçekleştirilmekte olan) soykırım suçlarını kınadık.

Yorumlar kapalıdır.