Müzakereler tıkanırken Siyonist rejimin saldırganlıkları artıyor

Filistin direniş örgütlerinin 7 Ekim 2023’te gerçekleştirdiği silahlı ayaklanmanın ardından Siyonist rejimin başlattığı soykırım 11. ayını geride bırakıyor. Yaşanan soykırım boyunca Gazze’de 40 bini aşkın Filistinli öldürüldü, 93 binin üzerinde Filistinli ise yaralandı. Yine aynı dönemde Batı Şeria’da 600’ün üzerinde Filistinli katledildi.

Sürdürdüğü soykırıma rağmen politik ve askeri hedeflerine ulaşamayan korsan devlet İsrail, 31 Temmuz tarihinde Filistin’in seçilmiş son başbakanı ve Hamas lideri İsmail Haniye’yi Tahran’da öldürmüştü. Ne Filistin direnişini kırabilen ne de Gazze’deki Filistinli liderleri ele geçirebilen işgal gücü, bu saldırısıyla İran’ın kendisine yönelik muhtemel saldırısı yoluyla ABD’den daha fazla destek görmeyi hedefliyor. Haniye’nin katliyle duran ateşkes görüşmeleri ise ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın bölgeye gerçekleştirdiği ziyaretle tekrar başladı. Biden’ın başkan adaylığından çekilmesinin ardından Demokrat Parti’nin yeni adayı Kamala Harris’in, Filistin’de ateşkesin sağlanması yoluyla soykırımın suç ortağı olma imajından kurtulma arayışında olduğu biliniyor.

Başlayan yeni müzakere süreci ise temelde Gazze’nin, işgal gücü dışında Gazze’yi dünyaya bağlayan tek sınır olan Refah Kapısı (Philadelphi Koridoru) ve Netzarim Koridoru (Gazze’yi kuzey ve güney şeklinde bölen hat) etrafında şekillendi. Siyonist rejim önceki görüşmelerden farklı olarak bu koridorlardan askerlerini çekmeyeceğini iletti. Netanyahu’nun bu yeni taleplerle amacı Filistin direnişinin kendini yeniden toparlamasının önüne geçmek ve Gazze’de 7 Ekim’den önce de var olan ablukayı daha da artırmak. Ek olarak, işgal gücünün esir takası konusunda da yeni koşullar dayatmaya çalıştığı ve bu yolla da müzakereleri tıkadığı görülüyor.

Mısır’ın da işgal ordusunun kendi sınırında bulunmasına karşı çıktığı bilinirken, Filistin direnişini temsilen görüşmelere katılan Hamas da 2 Temmuz’daki BM Güvenlik Konseyi kararına atıfla kalıcı bir ateşkesin sağlanmasında ısrarcı. İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesi, yerinden edilen Filistinlilerin evlerine dönmesine izin verilmesi, kapsamlı yardım ve yeniden yapılanma çabaları ile ciddi bir esir değişim anlaşmasını şart koşan Hamas bu maddelerden taviz vermeyeceğini düzenli olarak ifade ediyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde geniş çaplı bir saldırıya girişen rejimin Batı Şeria’daki Filistinlileri tehcir etmeyi düşünmesi gerektiğini söyledi. Müzakereler tıkanırken bir yandan da Filistin direnişi yeni bir angajman geliştirerek 2005 yılından bu yana ilk kez Tel Aviv’de şehadet operasyonu adını verdikleri bir feda eylemi gerçekleştirdi. Bu durumun Batı Şeria’da saldırıları artırması beklenirken Siyonist rejim 28 Ağustos’ta 20 yılı aşkın süredir gerçekleştirdiği en büyük operasyonu Cenin, Tulkarim ve Nablus başta olmak üzere Batı Şeria’da başlattı. Bu operasyonun nasıl sonuçlanacağı henüz belirsiz olsa da amacın, Filistinli grupların Siyonist işgal altındaki topraklara saldırmasını engellemek olduğu söylenebilir.

Yorumlar kapalıdır.