“AVM’de ilk grev”: Sarar’da işçilerin mücadelesi sürüyor
Sarar Büyük Mağazacılık Ticaret A.Ş ile Hak-İş konfederasyonuna bağlı Öz Büro İş Sendikası arasında toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine başlatılan grev devam ediyor. Grevin 42. gününde İşçi Demokrasisi Partisi üyeleri Ankara’da Ankamol AVM’de grevci işçilere ziyarette bulundu. Aşağıda, sendikanın Türkiye temsilcisiyle yapılan görüşmeyi okurlarımızla paylaşıyoruz.
Merhabalar, Hak-İş’e bağlı Öz-Büro İş Sendikasında örgütlüsünüz ve Sarar’da grevdesiniz. Toplu sözleşme görüşmesi kaç aydan beri sürüyor ve nerede tıkandı?
2. Dönem toplu iş sözleşmemiz bu bizim, henüz imzalanamadı. 9 ay boyunca hiçbir zaman masada uzlaşma şirket tarafından maalesef sağlanamadı, hiç olumlu bakmadılar bize. Bugün bu haklı direnişimizde 42. günümüzdeyiz. Tıkanan konular, 3 tane temel hakkımız: yemek, yol, maaş gibi en temel haklarımız. Malum ekonomik şartlar Türkiye’de her geçen gün zorlaşırken bizim aldığımız sadece kuru asgari ücret. Bu artan enflasyon altında maalesef eziliyoruz. Artık yaşamamız gerçekten çok zor hale geldi.
Greve çıkma kararlarımızdan beri de işverenin prim politikası. Bizim bu hazır giyim sektörü primle ayakta kalır, primle hayatta kalırız çalışanlar olarak. Örneğin ben kasiyer olarak başladım Sarar’da. Fakat kasa yükü çok hafifmiş gibi görev tanımıma satışı da eklediler ve kota belirlediler. Kasada müşteri memnuniyeti, muhasebesel işlemler, internet satışları üzerine bir de satış yaparak prim kazanmaya çalışırken ayrıca strese girmeye başlamıştım. Maalesef çalışmamın karşılığını alamıyordum, kotayı aşabilmek için zamanım olmuyordu. Onca stresin karşılığı asgari ücret oluyordu maalesef ve şunu da belirteyim, yaklaşık yedi sekiz ay öncesine kadar kasa tazminatı 60 bin TL idi.
Kısacası bize öyle ulaşılamayacak kotalar veriyorlar ki prim alamamamız için. Biz de dolayısıyla sadece 17 bin liralık bir asgari ücrete talim oluyoruz. Bunların iyileştirilmesi için de anayasal hakkımız olan grev hakkımızı kullanmak durumunda kaldık en son.
Siz dışarda, grev çadırında iken ya da sandalyede otururken, Sarar içeride satışa devam ediyor. İçerideki personel sizin buradaki grevinize destek olmuyor mı ya da sendikanızın üyesi değiller mi?
Maalesef. Şöyle ki, ilk sendikalı olduğumuz zamanlarda 500 kişilik çalışma arkadaşlarımızın 500’ü de sendikalıydı fakat günden güne şirket maalesef sendikalı çalışan olmasını istemediği için arkadaşlarımızı mobbinglerle, baskılarla sendikadan çıkarttılar. En son grev kararı aldığımızda arkamızda bir sürü arkadaşımız varken, hepsini çıkarttılar, istifaya zorladılar, sendikadan istifaya zorladılar. Şu an satışta olan arkadaşlarımızı, artık grev kırıcı arkadaşlarımız olarak nitelendiriyoruz. Müdürlerin, özellikle bölge müdürü ve insan kaynaklarında sorumlu olan şahısların şiddetli baskılarıyla, hatta ellerinden telefonları alınıp e-devlet şifrelerine zorla girdirmeleri ve orada sendikadan zorla çıkarılmalarına çokça şahit olmuşluğumuz da var.
Peki dışarıya nasıl seslenmek istersiniz? Buradaki greve demokratik kitle örgütleri, sendikalar sizinle nasıl bir dayanışma içerisinde olmasını talep edersiniz?
Bugün 42. günümüz. Yerel basın olsun, vs. olsun onlar geldiler tabii ki. Çok teşekkür ediyoruz hepsine. Partilerden de olsun dayanışma adı altında çok destek veren oldu ama biz sesimizin en yükseğe duyulmasını istiyoruz artık. Bir an önce sesimizin, STK’lar olsun ya da büyük partiler olsun, büyük TV kanalları olsun bizi orada göstersinler, sesimizi duyursunlar. Çünkü biz AVM’deyiz, AVM’de grev de Türkiye’de ilk defa yapılıyor. İşte AVM’ler özel mülk alanı sayıldığı için burada da azıcık bir sesimiz yükselince hemen güvenlikler devreye giriyorlar; “Sesinizi kısın, sesinizi kısın…” Sen de emekçi kardeşimsin benim, sen benim sesimi kıstırırsan ben sesimi nasıl duyuracağım?
Grev hangi adreslerde sürüyor?
Şu an için Ankamol AVM’de, Sarar mağazalarında ben ve arkdaşlarımız grevdeyiz ama bunun dışında Ankara’da Panor AVM’de var, Armada AVM’mizde var. Şehir dışında İstanbul’da Akasya AVM’de var, Çanakkale AVM’de var. Buralarda da yine grevlerimiz devam ediyor. Birden tek seferde tüm mağazalarda değil de kademe kademe bizim şirketimizi düşündüğümüz, sevdiğimizden ötürü birden bire yapmadık. Kademe kademe mağazalarda açalım dedik. Çünkü bu durum ister istemez satışları, müşterileri kaybettiren bir durum. Bu müşteriler bize grev sonuçlandığında yine lazım olacak. Çünkü onlar sayesinde biz prim kazanıyoruz, onları kaybetmek yine istemeyiz. Şirketimizi biz çok seviyorduk zaten, Sarar adı altında çalışmaktan son derece mutlu ve onurluyduk yani ama bizi üzdü maalesef.
Biz de Gazete Nisan ve İşçi Demokrasisi Partisi olarak grevinizde başarılar diliyor ve sizi takip edeceğimizi söylemek istiyoruz. Yalnız olmayacağınızı da buradan söyleyerek teşekkür ederiz.
Çok teşekkür ederiz. Bekleriz, her zaman desteklerinizi bekleriz. Ve unutmuş olduğum bir konu da var. Ben şirketimi seviyorum dedim, iftira ile ben şirketimden bu arada grev esnasında çıkartıldım.
25/2’den mi?
Evet, maalesef çıkartıldım. Ben Sarar’da sendikanın Türkiye temsilcisiyim. İşte şirkete sadakatim olduğu halde, ben şirketimi kötülemişim. Aksine ben her defasında, toplantılara katıldığımda, hep söylüyordum; “Sarar adı altında çalışmaktan ben onurluyum, gururluyum” diye hep söylüyordum. Fakat beni sadakatsizlikle yargılayıp grev esnasında işten çıkardılar
Ne yazık ki ülkemizde iş yasaları ve uygulamalar işçiler ve emekçilerden değil işverenlerden yana. Ama bu yasaları biz örgütlenerek, mücadele ederek dize getireceğiz. Şimdiden başarılar diler, teşekkür ederiz.
Teşekkür ederim, çok sağ olun ilginiz için.
Yorumlar kapalıdır.