İDP’nin 2024 yaz okulu başarıyla tamamlandı

İşçi Demokrasisi Partisi, 2024 yılı yaz okulunu sendikalar gündemi üzerine gerçekleştirdi. Emek, kadın ve öğrenci hareketinde çalışmalar yürüten katılımcılar, yaz okulu boyunca gruplara ayrılarak dünyada ve Türkiye’de sendikal hareketin tarihi ve güncel durumu üzerine sorunları ve çözüm önerilerini tartıştı.

Sendikal hareketin tarihi üzerine bir açılış sunumunun ardından atölyelerdeki ilk başlık “Sendikalara yapısal yaklaşım” oldu. Bu başlıkta emperyalist çağda sendikaların dönüşümü, sendikal bürokrasi ve buna karşı mücadelede farklı yaklaşımlar masaya yatırıldı. Günümüzde “geleneksel” sendikaların işlevsiz olduğu ve kapitalizmin niteliksel dönüşümler geçirdiği argümanlarına dayanan toplumsal hareket sendikacılığı yaklaşımı ve benzeri önerilerin çıkmazları üzerinde duruldu. Yine kitle hareketinden kopuk, sekter bir tavrın sınıf hareketindeki yansıması olan “kızıl sendikacılık” anlayışı üzerine tartışıldı. Ardından gerçekleştirilen oturumda ise bu yaklaşımların somut izdüşümleri ile İDP’nin kitle seferberlikleri içerisinde parti inşa kavrayışı ve bunun sendikalara dönük örgütsel yansıması arasındaki farklılıklar tartışıldı.

Sonraki günkü atölyelerin ilk gündemi “Sendikalarda toplumsal cinsiyet politikaları” oldu. Bu başlıkta sendikalarda kadın örgütlenmesinin nasıl artırılabileceği, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik politikaların ve mekanizmaların neler olması gerektiği ekseninde sorular Novamed Grevi, Mor Liste deneyimi vb. örnekler üzerinden tartışıldı. Kadın hareketi ve emek hareketinin ortak mücadele zemininin güçlendirilmesine yönelik talep ve yaklaşımlar üzerine duruldu.

Son atölyede “Sendikalara taktiksel yaklaşım” başlığı altında yaz okulu boyunca yürütülen tartışmaların güncel örnekleri araştırıldı. Emek Platformu çalışması, Sendikal Güç Birliği deneyimi, Metal Fırtına gibi örnekler incelendi. Bugün işçi sınıfı AKP-MHP hükümetinin benzer saldırılarıyla karşı karşıyayken sermayenin planlarına karşı bir emek ittifakı kurmanın yolları geçmiş deneyimler ışığında tartışıldı.

Atölyelerin sonuçlarına dair yapılan ortak değerlendirmelere ek olarak Filistin Direnişi başlıklı bir sunum gerçekleştirildi. Direnişin tarihi ve güncel durumunun anlatıldığı sunumda, iki devletli çözüm gibi hayalci önerilerin geçersizliği üzerinde duruldu.

Tartışmaların en önemli çıktısı, bugün sendikaların işçi sınıfının başat mücadele aracı olmayı sürdürdüğü ve devrimci Marksistlerin işçi sınıfını burjuvaziye ve sendikal bürokrasiye karşı mücadelesinde yalnız bırakamayacağı oldu. Bu bağlamda bugün güvencesizliğe, kötü çalışma koşullarına ve düşük ücretlere karşı direniş ve grevlerini sürdüren sektörlere dönük mücadeleleri birleştirme çağrısının önemi üzerinde duruldu. Ülkenin üç büyük sendikal konfederasyonunun tabandaki basınç nedeniyle yayımladığı ortak deklarasyonu alanda ortaklaşmaya dönüştürmemesinden hareketle, sendikal bürokrasi üzerinde tabandaki basıncını artıracak ve mümkünse onu da aşabilecek politik önermeler üzerine tartışıldı.

Yorumlar kapalıdır.