Yenidoğan Çetesi olayında tüm sorumlular hesap vermeli! Sağlık hakkımız için seferber olalım!
Kamuoyu birkaç gündür ülke tarihinde eşine rastlanmadık bir sağlık katliamı ile sarsılıyor. Basına yansıdığı kadarıyla içerisinde doktorların ve sağlık çalışanlarının da yer aldığı bir çetenin, tıbben gerekli olmadığı halde yenidoğan bebekleri anlaşmalı oldukları özel hastanelerin bebek yoğun bakım bölümlerine yatırmak suretiyle SGK’yi ve hasta yakınlarını dolandırdıkları ve bu eylemleri neticesinde kazanç sağlarken çok sayıda bebeğin hayatını kaybetmesine yol açtıkları anlaşılıyor.
Karşı karşıya olduğumuz vahim tabloda bir çetenin yasadışı faaliyetinden çok daha fazlası vardır. Yaşananlar tüm boyutlarıyla; ekonomik arka planı ve siyasi sorumlularıyla beraber ele alınmalı, halk sağlığını hiçe sayan sermaye güçleri ve siyasi iktidar emekçilere hesap vermeye zorlanmalıdır.
Kamusal bir hizmet olarak ele alınması gereken sağlık alanı kapitalistlerin on yıllara yayılan neoliberal saldırısı kapsamında piyasaya açılmış, hastaneler özelleştirilmiş, sağlık hizmetleri metalaştırılmış ve sermayenin kâr hırsına terk edilen bu alan kamu denetiminden kasten muaf tutulmuştur. AKP-MHP rejiminin her bir kamu kurumunu tepeden tırnağa saran antidemokratik, şeffaflıktan uzak, hesap vermeye yabancı dokusu, yolsuzlukları ve vurgunları her gün daha fazla üreten bu haliyle sermayenin kuralsızlık talep eden ve kârdan başka bir şeyi önemsemeyen karakteri ile iç içe geçmiştir. Ve bugün ancak tepesini görebildiğimiz bu ürkütücü buzdağını meydana getirmiştir.
Öncelikle, söz konusu suç organizasyonunun yapılan ihbarlar üzerine ve ilk ihbarın yapılışından aylar sonra başlatılan soruşturma ile açığa çıkmış olması, halihazırda kamuyu zarara uğratan ve insan sağlığını hiçe sayan kaç benzer oluşumun daha faal olduğu sorusunu gündeme getirmektedir. Açıkça ortaya çıkmıştır ki sağlık alanında hiçbir denetim yoktur. Sağlık Bakanı derhal istifa etmeli ve yargılanmalıdır!
İsimleri kamuoyuna yansıyan ve söz konusu suç örgütü ile anlaşmalı olarak faaliyet yürüten tüm özel hastaneler derhal kamulaştırılmalı; halihazırdaki sahipleri, yöneticileri ve siyasi ilişkileri yargı önüne çıkarılmalıdır!
Sağlık gibi temel bir hak metalaştırılarak sermayenin insafına terk edildiği müddetçe benzer katliamların her an başka hastanelerin başka servislerinde karşımıza çıkması kaçınılmazdır. Emekçilerin sağlıklı yaşama hakkı, sermayenin ve Tek Adam rejiminin keyfiyetine terk edilemez!
Başta sağlık alanında yer alanlar olmak üzere tüm sendikaları, meslek odalarını, sosyalistleri ve tüm işçi emekçileri, sağlığımızı hedef alan kapitalizme ve Tek Adam rejimine karşı seferber olmaya, taleplerimizi yükseltmeye davet ediyoruz.
Sağlık hizmeti herkes için ücretsiz, nitelikli, erişilebilir olmalıdır!
Tüm özel sağlık kuruluşları kamulaştırılmalı; bünyelerindeki emekçilerin, meslek odalarının ve sendikaların kontrolünde faaliyet göstermeli ve kamunun denetimine açık olmalıdır!
Yorumlar kapalıdır.