Enflasyon ve zamlar: çalışanların mücadelesi
2024’ün son günlerine doğru giderken maaş zamları ve enflasyon oranları konuşulmaya devam ediyor. 2025 yılı için asgari ücretli, emekli ve özel sektör çalışanları maaş zammı için devlet ve patronlarla masaya oturmaya başladı. Hükümet bu sefer zam endeksine “hedef enflasyon”u ekleme kararı almış. Yani yıllardır tahminlerinin neredeyse 2 katı çıkan enflasyonu bildiklerini ve maaş zamlarının bu bilgiyle hesaplanacağını söylüyorlar. Merkez Bankası 2024 için enflasyon tahminini %44’e çıkartırken kasım ayında TÜİK tarafından açıklanan oran %60,45. Tahmin revizesini sadece 2024’le sınırlamayıp 2025 içinde revizeye giderek %12 olan tahminlerini %21’e; 2026 yılı tahminini ise %12’ye çıkardı. Takdire şayan bir öngörü açıkçası. ENAG’ın kasım ayı için açıkladığı enflasyon oranı %86,76. Bu oranların yanı sıra mutfak enflasyonu %67,20, yoksulluk sınırı 66.976 TL olarak açıklandı.
İktidarın emekli ve asgari ücretliye ne kadar zam yapacağı aşağı yukarı tahmin edilebiliyor. Geçen sene temmuz ayında ikinci zammı yapmamış olması, bundan sonraki yıllarda göreceğimiz eğilimi gösteriyor. Gelelim özel sektöre. Burada işler karışıyor çünkü onlarca sektör, on binlerce işyeri bağımsız zam sürecine giriyor. Bu işyerlerinde çalışanların çok küçük bir kısmı sendikalı olurken bunların daha küçük bir kısmında TİS yetkisi bulunuyor. Yani çalışan, savunmasız bir şekilde patronla karşı karşıya kalıyor.
Patronların karar sürecinde elbette iktidarın belirleyeceği asgari ücret zammı etkili bir unsur olacak ancak şirketlerin kendi çalışmaları ve kurumsal anket yöntemleri de bulunuyor. Bu kurumlardan bir tanesinin kasım ayının başında topladığı verilerin sonucuna göre, katılım sağlayan ve çoğu yerli sermaye olan perakendeden havacılığa, üretimden yazılıma neredeyse 50 farklı sektörden 836 şirket ortalama %70’lik bir zamla seneyi kapatıyor. 2025 için senede iki kez zam yapacak şirketlerin sayısında %22,3’le geçen seneye göre büyük bir düşüş yaşandığını görüyoruz. Senenin ilk yarısı için planlanan maaş artış oranı %35,0, kümülatif olarak yılın tamamı için planlanan maaş artış oranı ise %40,0. Bu oranların kasım ayında şirket yetkilileri tarafından böyle bildirilmesinin birçok sebebi ve sonucu olabilir. Enflasyonist ortamda şirketlerdeki bütçeden sorumlu çalışanların öngörüde bulunamıyor olması, bütçelere daha onay alınamamış olması gibi gibi operasyonel sebeplerin yanı sıra Bakan Şimşek’in ekonomi politikasının maaşlar ve maaş zamları üzerinde baskı oluşturuyor olmasını görmezden gelemeyiz. Sene içerisinde bu oranların yukarıya doğru bir değişim göstermesi muhtemel. 2023 ve 2024’ü karşılaştırırsak 2023 sonunda kümülatif hedeflenen %61,3’ken gerçekleşen %73’e kadar yükselmişti. Değişim ne olursa olsun çalışanların alım gücündeki düşüşü düzeltmeyecek.
Zam öngörülerini paylaşan şirketler aynı zamanda asgari ücrete gelecek zammı da %34 olarak belirtmişler. Açıkçası verileri incelediğimiz zaman güven vermeyen ve fazlasıyla değişecek bir tablo var gibi görünüyor önümüzde. Bu gidişatla bir aya kalmadan açlık sınırının altında kalacak olan asgari ücret ile çalıştırılacak kişi sayısında ciddi bir artış bekleyebiliriz. Görece asgari ücretin bir tık üzerinde işe başlama imkânı bulanlar ve daha üst maaşlar alanlar zaman içerisinde asgari ücrete sabitleme süreci yaşıyor. Bundan birkaç yıl önce asgari ücretin iki katı maaş alan bir çalışan artık 1,5 katına yaklaşma ihtimalini ümit ile beklemekte. Durum böyle olunca, söylediğimiz gibi özel sektörde çalışanlar insan onuruna yaraşır bir ücret artışı için patronlarla kendi başlarına mücadele etmek durumunda kalıyorlar.
İşyerlerinde çoğunlukla tek başımıza verdiğimiz bu mücadeleyi öncelikle işyerlerimizde, sonrasında işkollarımızda yaygınlaştırmayı; ortak talepler etrafında birleştirmeyi hedeflemeliyiz. Üç ayda bir gerçek enflasyon oranında yenilenen maaşlar için mücadelemizi sürdürmeye devam etmeliyiz. Eşel mobil sisteminin bütün işyerlerinde uygulanmasını talep etmeliyiz. Enflasyon karşısında maaşlarımızın erimesini istemiyorsak sendikalı ve örgütlü bir şekilde mücadeleye devam etmeliyiz. İşçiler olarak birleşik ve örgütlü bir mücadele hattında buluşalım!
Yorumlar kapalıdır.