Katliam yasasına karşı mücadeleye devam
2 Ağustos 2024 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 7527 sayılı “hayvan katliamı” yasası zaman içerisinde çok cana kıydı. Bu yasanın çıkacağı söylemleri üzerine ülke genelinde kitlesel eylemlilikler yapılmış ve henüz yasa taslağı halindeyken reddedilmesi ve hayvanların korunması gerektiği dile getirilmişti.
Bu yasaya sırtını veren birçok belediye, hayvan katliamlarına girişti. Kocaeli’de Gebze, İstanbul’da Ümraniye, Ankara’da Altındağ belediyelerinden katliam haberleri o günlerde gündeme gelmişti. Erzincan Belediyesi’nin yaşayan köpekleri diri diri toprağa gömdürttüğü görüntülerle açığa çıktı. Adı sürekli yeni skandallarla gündeme gelen Sağlık Bakanlığı, yolladığı bir genelge ile sokak hayvanlarının bakanlığa bağlı kurumların bahçelerinden toplatılmasını istedi.
Tüm bunlar olup biterken hayvanların yaşamını savunmak isteyenler medyadaki tetikçi haberciliğe karşı da mücadele veriyor. Hükümete yakın basın kuruluşları hayvanları hedef alan baskıya çanak tutan ve yeni saldırıları körükleyebilecek manipülatif haberlere imza atıyor. Son günlerde bu mecralarda Tarım ve Orman Bakanlığı talimatı ile sokakta yaşayan her köpek için belediyelere 71.960 TL ceza kesileceği yönünde haberlere yer verilmiş olsa da, aslında mevcut yasa sokak hayvanlarının belediyeler tarafından bakımevine alındıktan sonra serbest bırakılması durumunda ceza öngörüyor. Halihazırda bakımevlerinde yeterli kapasite yok ve yasa bu durumun giderilmesi için de 2028 yılına kadar zaman tanıyor.
Kimi belediyeler de bakımevlerinin mevcut yetersiz kapasitesinin farkında olmalarına ve yasa tarafından kendilerine süre tanınmış olmasına rağmen hevesle hayvanlarının katline yöneliyor. Üstelik bu kırımı bir rant yaratma ve dağıtma fırsatı olarak görüyorlar. Örneğin Erzurum BB tarafından sokak köpeklerinin 3 ay süreyle toplanması için ihale açıldığı ve devamında 1.3 milyon TL karşılığında bir şirketle anlaşıldığı Ocak ayında kamuoyuna yansımıştı.
Genel duruma baktığımızda sokaktaki hayvanları toplayıp sağlıklı bir şekilde tedavi edip, kısırlaştırılıp, aşılarını yapıp, yeniden yaşam alanlarına bırakmak belediyeler için de bir masraf kapısı olarak görülüyor. Belediyeler bu masrafa girmektense yasa üzerinden hayvan katliamı yapmaya yöneliyor. Böylece buralardan kalan paralar ihalelerde yandaşlara verilebilsin.
Sürecin başından beri tepki gösteren birçok insan bugün de bu mücadeleyi devam ettirmekte. İktidarın, hayvan katliamı yapmayan belediyelere ceza keseceği açıklamasının üzerine bazı kurum ve aktivistler Ümraniye gibi bazı ilçe barınaklarının önünde nöbet tutmaya çağrı yaptı. Bu konuda mücadele etmek isteyen insanları saflarına davet ediyorlar.
Hayvanların aşılanıp, kısırlaştırılıp bulundukları alanlarda yaşamaya devam etmesinin sağlanması elzem bir görev olarak önümüzde duruyor. Öldürmenin bir çözüm değil bir katliam olduğunu yüzlerine haykırmaya devam etmeliyiz. Sokak hayvanları biz yokken de yaşıyorlardı ve biz gittikten sonra da yaşamaya devam edecekler. Ellerinden alınan alanların üzerine bir de canlarının alınmasına karşı mücadele etmeliyiz.
Yorumlar kapalıdır.