“Ev kadınlarına cep harçlığı çıkarma imkânı”, “Kadına evde maaşlı iş”, “Ev kadınlarına evde çalışma devrimi”… Hükümetin duyurduğu Yeni Nesil Çalışma Projesi basında böyle başlıklarla yer aldı. Proje kapsamında ev kadınları 10 ay süreyle belirli işkollarında evden çalışıp ayda 15 bin TL kazanacaklar. Aslında demek istedikleri şu: “Kadınlara müjde! Esnek ve güvencesiz kadın istihdamına tam gaz devam!”
Erdoğan, şubat ayındaki 2025-2028 Ulusal İstihdam Stratejisi tanıtım toplantısında son 1 yılda 1,1 puan artırdıkları kadın işgücüne katılma oranı ve 1 puan yükselttikleri kadın istihdam oranı ile övündü. Bu “1” puan ne övünülecek bir gelişmedir ne de yeterlidir. Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği (CEİD) Yönetim Kurulu Başkanı ve Kadın Emeği Çalışan Feminist Araştırmacılar (KEFA) üyesi Prof. Dr. Gülay Toksöz, kadın işsizlik oranının 2014 sonrasında artış eğilimine girdiğini aktarıyor. DİSK-AR’ın İşsizliğin Görünümü Raporu verilerine baktığımızda geniş tanımlı kadın işsizlik oranının Ocak 2014’te yüzde 23,4 iken Aralık 2024’te yüzde 37,2 olduğunu görüyoruz. Kasım 2024’te ise yüzde 38,3’e ulaşarak tarihi seviyeye çıkmış. Yani AKP iktidarında kadın işsizliği artmış.
Aynı toplantıda Erdoğan, kadınların işgücüne dahil edilmesini desteklemek amacıyla iş-yaşam dengesi politikalarının yeniden belirleneceğini aktardı. Platform işleri gibi “uzaktan, kısmi ve geçici süreli işlerle kadın-erkek fırsat eşitliğini sağlama ve iş-özel yaşam dengesini gözeten düzenlemeler yapma” hedefi Orta Vadeli Program’la ortaya konmuştu. Kadınların iş hayatına eşit şekilde katılamamalarının başlıca nedenleri arasında bakım yükümlülüğü varken kadınlara sundukları seçenek yine evde kalmaları, eve ancak ikincil veya ek gelir getirmeleri, ucuz işgücü olmaları. “Evden çalış, çalışma saatlerini kendin ayarla, cep harçlığını çıkar,” deniyor ki kadınlar ev işlerine, hasta-çocuk-yaşlı bakımına karşılığını almadan devam edebilsinler, çifte sömürü sürekli kılınabilsin. İş-yaşam dengesiyle kastettikleri bu olsa gerek, ne de olsa Aile Yılı’ndayız!
Proje için sıfır saat sözleşmeleri, mikro işler, dijital platform çalışması gibi yöntemler incelenmiş. Bu yöntemlerin anlamı güvencesizliğin sınırlarının genişletilmesi, sendikasızlaşma ve sömürünün katlanması demek. Keza Türkiye dahil tüm dünyada yaygınlaşan platform ekonomisinin kadınlar üzerindeki yansıması da toplumsal cinsiyet temelli işbölümüne göre istihdamın devam etmesi ve ücretsiz emeğin yoğunlaşması şeklinde oluyor. Hükümetin kadınlara uygun gördüğü yeni nesil çalışma modelleri bu. Elbette bu durum OVP ile yaygınlaşan esneklik, güvencesizlik ve hak gasplarından, kısacası rejimin emek düşmanı politikalarından bağımsız değil. Fakat kadınların iş hayatında eşitsiz koşullarda yer alabiliyor olmaları, eşitliği sağlayacak politikalar ve uygulamalar gerektiriyor.
Yeni nesil adı altında aynı sömürünün dayatılmasını kabul etmiyoruz. Kadınların iş hayatına eşit şekilde katılabilmelerinin yolu ev ve bakım işlerinin kamulaştırılması, kadınlara yönelik istihdam ayrımcılığının sona ermesi, eşdeğer işe eşit ücret, ILO 190 dahil şiddete ve tacize yönelik koruyucu ve önleyici mekanizmalar ve kadınları eve hapseden değil güçlendiren sosyal politikalardır.
Yorumlar kapalıdır.