Millet Bahçesi mi, Beştepe Bahçeleri mi?

Erdoğan’ın seçim vaatleri içerisinde 17 ila 28 millet bahçesi yapılması vardı. Görünen o ki, bu vaat kâğıt üzerinde kalmayacak.

Öncelikle niçin park değil de bahçe? Millet bahçesinin mesela Gülhane’den, Yıldız Parkı’ndan farkı ne olacak?

Konya’da yapılacak olan millet bahçesinin planı elimizdeki tek somut veri. Oraya bakınca da doğadan uzaklaşmış, asfalt yolların arasında kalan küçük çimlik alanlardaki piknik banklarını ve tenteleri görebiliyoruz. Eğer proje gerçekten bu olacaksa durum fecaat. Yeşilçam filmlerindeki kamyonun arkasına doluşup topluca pikniğe gitme geleneğini unutun. Pikniği saraya ait bir bahçede yapacağınızı da bilin. Osmanlı saray bahçeleri (mesela Has Bahçe) gibi mahremiyetin ağır basacağı yerler inşa edilecek.

Bükreş’teki Çeşmeci Parkı, New Yok’taki Central Park, Berlin’deki Tiergarten, Ankara’daki Atatürk Orman Çiftliği vb. örneklerin tamamı yeni rejimlerin icraatlarıdır. Bir yandan iktidara huzurla güvenin sağlandığı, bir yandan da halkın nasıl rahatlayacağının, bizzat doğayı dahi şekillendiren iktidar tarafından belirlendiği yerlerdir. Kimi zaman parkların yapım amacı çok da masum olmayan sebepleri barındırır. Bunun İstanbul’daki en üzücü örneklerinden biri Abbasağa Parkı’dır. 1939’da valilikçe park haline getirilen alan esasında Dolmabahçe Sarayı’nın mimarı olan Garabet Balyan’ın da mezarının bulunduğu bir Ermeni mezarlığıdır.[1]

Türkiye özellikle AKP iktidarı altında yeşil alan fakiri bir ülke haline geldi. Yeşil alan deyince aklımıza ağacı gördüğümüz her yer gelmesin. Ormanlar, yol kenarları ve mezarlıklar yeşil alan statüsüne girmez. Parklar ve kent ormanları, yani halkın kolayca ulaşabileceği yerler aktif yeşil alan statüsüne girer. İstanbul’un yalnızca yüzde ikisi yeşil alandır.

Yine İstanbul’a bakacak olursak, Kuzey Ormanları imara açılırken, Maçka Parkı daraltılmışken[2], birinci derecede sit alanı olan Validebağ Korusu millet bahçesine dönüştürülecek…

Doğal ve kültürel alanlarımız yok edilip, saray merkezinde yeniden inşa edilmeye çalışılsa da şehirlerimize ne olacağını yine mücadelemiz belirleyebilir. Yeşil alanların korunması ve geliştirilmesi için yerel yönetimlerin bölgede yaşayanlar tarafından sıkı bir denetimden geçmesi, yönetenlerin görevden geri çağrılabilmesi ile mümkün olabilir.

[1] Üstat Garabet Balyan’ın kaybolan mezar taşının 2015 yılında Kartal-Soğanlık’ta İBB’nin bir şantiyesinde bulunduğunu da not düşelim.

[2] Maçka Parkı’ndan sökülen 199 ağacın Kuzey Ormanlarına dikilmesi İBB’nin büyük bir propagandası olmuştu. Lakin bu 199 ağaç kurudu ve öldü.

Yorumlar kapalıdır.