Urfa Uğur Tekstil işçileri sendikal mücadelede kararlı

Urfa’da faaliyet yürüten Uğur Tekstil fabrikasında işçiler, DİSK Tekstil Sendikasına üye olup yetki başvurusunda bulundu. Ağır çalışma koşulları, düşük ücret dayatması ve güvencesiz çalışmaya karşı işçilerin sendikalı olarak mücadele etmeye kalkışmalarına karşı patronun cevabı ise bütün işçileri işten atmak oldu. Sendikanın yetki almasına rağmen patron, 300 işçinin çalıştığı fabrikayı kapattığını söyleyerek bütün işçileri Kod-18’le işten çıkardı ve böylece sendika düşmanlığını ortaya koydu. Sendikalı olarak işe geri dönebilmek için fabrika önünde nöbete başlayan işçilerin başlıca talepleri patronun sendikayı tanıyıp toplu iş sözleşmesi görüşmelerine başlaması ve sendikalı tüm işçilerin işe geri alınması.

İşçilerin kararlı tutumu patrona geri adım attırdı ve patron, sendikayla görüşmeyi kabul etti. İşçiler, 8 Ekim Cuma günü gerçekleşecek görüşmenin ardından talepleri kabul edilmezse eylemlerine devam edeceklerini ifade ediyor. Uğur Tekstil fabrikasında çalışan işçiler mevsimlik işçi değil, belirsiz süreli iş sözleşmesine tabi. Dolayısıyla, belirli süreli iş sözleşmesinin bitmesi ile kullanılabilen Kod-18’le işçilerin iş sözleşmesinin feshedilmesi hukuksuz bir karar ve patronun yaptığı tam anlamıyla keyfi bir uygulama. İşçiler, patronun fabrikayı belirli bir süre kapalı gösterip daha sonra kaçak işçilerle fason üretim yapmayı planladığını söylüyor.

En ufak hak aramaya dahi müsaade etmeyen patronlar, kendi iradelerini ortaya koymaya çalışan işçileri hemen işsizlikle tehdit etmekteler. Patronların bir bütün olarak işçi sınıfına dönük saldırıları artarak devam ediyor. Sendikaların yetki almasına karşı, patronların itiraz edip süreci sürüncemede bırakarak işçileri yıldırmaya çalıştıklarını görüyoruz. Bel Karper ve Adkotürk’te de patronlar sendikayı tanımayarak toplu iş sözleşmesi masasına oturmayı reddediyorlar. Bel Karper ve Adkotürk işçileri patronun bu tutumuna karşı grevlerine devam ediyor. Yine metal fabrikası Baldur’da işçiler 281 gün grevdeydi; patron sendikayı tanımamakta direndi ve işçilerin bütün haklarını vererek işten çıkardı. İşçilerin ve sendikanın kabul etmesiyle beraber grev sonlandırıldı.

Patronların işçilerin iradesini tanımamak için fabrika kapatmaya kadar giden uygulamaları, işçilerin artan mücadelelerinden ne kadar çekindiklerini göstermekte. Patronların bu tutumuna karşı biz işçiler tekil tekil fabrikalardan cevap vermenin yanında bir sınıf olarak toplu bir karşı duruş göstermeliyiz. Bu saldırılara en iyi cevap ise işçilerin birleşik ve kitlesel mücadelesi olacaktır. Birbirinden yalıtık duran grev ve direnişlerimizi “mücadeleleri birleştirelim” sloganıyla bir araya getirerek, patronların sendikasız, toplu iş sözleşmesiz çalışma düzenine karşı durabiliriz.

Yorumlar kapalıdır.