‘Kürtçe eğitim’ yalanı!

Son günlerde şiddetlenen ve ‘en kırmızı benim çizgilerim’ tartışmasına dönen ‘Kürt Açılımı’ gündemin ana konusu. ‘Kırmızı çizgiler’ diyoruz çünkü ulusal soruna çözüm üretmek isterken en sık karşılaştığımız sözler ‘üniter-devlet’, ‘ulus-devlet’, ‘milli eğitim’, ‘resmi dil Türkçe’dir.’ oluyor.

Açılım taraftarları ‘aslında’ ne kadar da egemen ulustan yana olduklarını kanıtlama peşinde, muhalefet ise ne kadar ‘Türk’ olduğunun. Tüm bu kargaşanın arasında anadilde eğitime yaklaşım, açılımın niteliğinin temel belirleyenlerinden biri olarak çıkıyor karşımıza.

Açılım taraftarları ‘aslında’ ne kadar da egemen ulustan yana olduklarını kanıtlama peşinde, muhalefet ise ne kadar ‘Türk’ olduğunun. Tüm bu kargaşanın arasında anadilde eğitime yaklaşım, açılımın niteliğinin temel belirleyenlerinden biri olarak çıkıyor karşımıza.

Anadilde eğitim mi, anadil eğitimi mi?

Türkiye Cumhuriyetinin eğitim sistemi adı üstünde ‘milli eğitim’dir ve asimilasyoncudur. Türkiye’deki tüm okullarda okutulan Vatandaşlık Hakları Eğitimi, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Milli Güvenlik Bilgisi, Türk Edebiyatı, Tarih gibi derslerle eğitimin milli karakteri sağlama alınır. Bu dersler tüm okullarda zorunludur ve Türkçe okutulur. ‘Lozan azınlıkları’ olarak tabir olunan Ermeni, Rum ve Yahudilerin anadilde eğitim hakları vardır ancak müfredat belirleme hakları yoktur. Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenen bu ortak dersler azınlık okullarınca da okutulmak zorundadır. Lozan’da azınlık olarak tabir edilmeyen Kürt, Laz, Çerkez, Arap, Boşnak vb. etnik grupların anadilde eğitim hakkı yok. Kürt açılımıyla birlikte Kürtçenin seçmeli ders olarak okutulması, üniversitelerde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümlerinin açılması gündeme geldi. Bunlar önümüze ‘Kürtçe eğitim’ olarak sunulmakta.Halbuki bunlar anadil eğitimi kapsamındadır ve anadilde eğitimle alakası yoktur. Biz anadilde eğitim deyince matematiği, edebiyatı, fiziği, kimyayı Kürtçe öğrenmeyi anlıyoruz. Rüya görürken, ağlarken, sevinirken kullandığımız dilde eğitim görmeyi anlıyoruz.

Nasıl bir azınlık eğitimi

Kürtlerin ve diğer etnik grupların anadilde eğitim hakkı tanınmalıdır. Bununla birlikte eğitimi ‘milli eğitime’ dönüştüren her şey kaldırılmalı; şovenist propaganda üzerine kurulu dersler müfredattan çıkarılmalıdır. Devlet okullarında parasız olarak tüm azınlıkların ve etnik grupların kendi kültürlerini öğrenebilmelerinin koşulları sağlanmalıdır.

Yazan: Doğan Koca (30 Ağustos 2009)

Yorumlar kapalıdır.