İşçiler sendikal hakları için mücadele ediyor

Bir anayasal hak olmasına rağmen patronların sendikalaşmaya dönük saldırıları hız kesmeden devam ediyor. İşçiler ise bu haklarını korumak için mücadelelerini kararlılıkla sürdürüyor. Bunun son örneklerinden biri Manisa OSB’de kurulu olan Mercan Endüstriyel Tasarım Makina fabrikası oldu. Mercan Makina’da 7 işçi 19 Mart 2025 tarihinde sendikalı oldukları için işten atıldı. Bunun üzerine 20 Mart tarihinde işçiler fabrika önünde direniş başlattılar. İşyerinde çalışan 95 işçiden 80’i sendikalı olmasına ve bakanlığın yetki tescili ile resmileşmiş olmasına rağmen Mercan Makina’nın patronu sendikal örgütlenmeye karşı baskılarına devam edip, sendikalı işçileri 28 Mart’a kadar zorunlu izne çıkarttı.

Yaşanan tüm gelişmelerin ardından 26 Mart’ta fabrika önünde basın açıklaması yapan işçiler taleplerini tekrardan dile getirdi ve patrona yeniden işbaşı yaptırılması, sendika ile masaya oturulması yönünde çağrı yaptı. Aksi takdirde ise sendika düşmanı bu tavır karşısında kararlılıkla mücadele edeceklerini belirttiler. Ancak 28 Mart’ta 28 işçi daha İş Kanunu’nun 25/2 sayılı maddesi gerekçe gösterilerek işten atıldı.

Sendikalaşmaya dönük benzer saldırılar Mercan Makina ile sınırlı değil. 114 gündür eylemlerini sürdüren İzmir Temel Conta işçileri de sendikalaşmaya dönük mücadelelerini kararlılıkla yürütmeye devam ediyorlar. 24 kişilik fabrikada 23 işçi grevi sürdürüyor. İşçilerin sendikalaşma süreci patronun işçi düşmanı tutumuna karşı başlamıştı. Fabrikada çalışan işçilerin büyük kısmı eski ve kalifiye olmasına rağmen kıdem farkı gözetilmediğini, genel asgari ücret politikası uygulandığını ve petrokimya üretimi yapılmasına rağmen yeterli güvenlik tedbirleri alınmadığını ifade eden işçiler süreci şu sözlerle aktarmıştı: “Mevcut tedbirlerin (örneğin hava filtresi) bakanlık desteğiyle ortadan kaldırılması da örgütlenme için bir diğer önemli neden oldu. Buna ek olarak, patronun taciz ve şiddete varan tutumu bizi greve katılmaya itti. Şimdi, çelik gibi bir dayanışma sergileyerek kapının önünde halaylarla ve ateşlerle grevimizin coşkusunu yaşıyoruz. Biz her şeyden önce sendikal yetkimizin tanınması için mücadele ediyoruz. Böylesine yüksek enflasyon ortamında ücretlerimizin değeri kalmadı. Ancak elimizde kalan son anayasal haklarımızı sonuna kadar savunmaya ve mücadeleye devam edeceğiz.[1]

Yakın zamanda, Çağrı-İş Sendikası’nda örgütlenen, İzmir’de bulunan Kanada menşeili Telus Digital işçileri, Türk-İş’e bağlı Teksif sendikasında örgütlenen Tuzla Serbest Bölge’de bulunan TKIS Blinds ve İzmir Gaziemir’de bulunan Digel Tekstil işçileri de kötü çalışma koşullarına, baskı ve mobbinge, düşük ücrete karşı sendikal örgütlenme gerçekleştirmiş ancak karşı karşıya kaldıkları sendika düşmanı tutumlar karşısında mücadeleye geçmişlerdi.


[1] https://www.gazetenisan.net/2024/12/temel-contada-isciler-grevin-16-gununde/

Yorumlar kapalıdır.