Gazze ile el ele…

Siyonist İsrail’in 22 gün süren Gazze işgali bugün sona erdi. Günlerce bombalanan Gazze yerle bir edildi. Geride üçte biri çocuk olmak üzere 1284 ölü, 5000’den fazla yaralı ve mahvedilmiş bir kent kaldı.

İsrail savaş makinesi her şeyi yerle bir ederken ölenlerin %65’i siviller oldu. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar, hastalar bombalar altında can verdi… Geride kalan 1,5 milyon Gazzeli, yıkılan bu kentte… Siyonist İsrail’in 1,5 yıldır uyguladığı ambargo sonucu Gazzeliler zaten zorlu bir yaşam mücadelesi vermekteydi. Gazzeliler şimdi de altyapısı tamamen tahrip edilen bu kentte bir ölüm kalım mücadelesi vermek zorunda.

Bu ertelenemez acil bir durum anlamına geliyor. Derhal Gazze’ye acil müdahale edilmeli:

  1. Sayıları 5000’i aşan yaralı için acil tıbbi müdahale… Doktor, hemşire, ilaç ve hastane vazifesi görecek seyyar portatif prefabrik yapılar…
  2. Gıda, giysi, ilaç, çadır, battaniye, su ve elektrik 1,5 milyon Gazzeli’nin hayatta kalması için temel ihtiyaçlar… Bunlar Gazze’ye ulaştırılmalı…
  3. Ölenlerin gömülmesi, kentin yıkıntıları altında kalanların çıkarılması, salgın hastalık için tedbirlerin alınması ve kentin yeniden yapılanması için girişimler başlatılmalı.
  4. Gazze’nin benzer bir işgal ve bombalamaya maruz kalmaması için tüm önlemler alınmalı. Bu amaçla İsrail’e silah ambargosu ve boykot uygulanmalıdır…

Ve mutlak şekilde unutmamak, hatırlamak zorundayız!

Ne oldu? Siyonist İsrail bahanelerle işgal ettiği Gazze’den çıktı; arkasında korkunç bir enkaz bırakarak…

Şimdi hiçbir şey olmamış gibi hayat normale mi dönecek?

İşgale sert eleştirilerde bulunan Erdoğan hükümeti, İsrail ile anlaşmaları askıya almaya bile cesaret edemedi. Erdoğan’ın sözleri 1284 insanın ölmesini doğal olarak engellemedi.

Fransa’nın, Almanya’nın sözleri de, AB’nin telkinleri de İsrail bombalarını durdurmadı.

Mısır, S. Arabistan bir itirazda dahi bulunmadı.

Bush’lu ABD, jandarması İsrail’e sadece destek verdi. Obama ise gösterişli yemin törenlerinden henüz bu konuya vakit bulmuş değil!

BM mi? Başkanları İsrail’de konuşurken Gazze’de BM binası İsrail tarafından bombalandı.

Bu tablo bize ne anlatıyor? Emperyalizm, hükümetler ve onların köhnemiş kurumu BM, İsrail’e sadece ninni söylüyor. Gazze’nin 22 günlük işgali dünyaya rağmen değil, dünyayla birlikte işlenmiş bir büyük suçtur.

Gördük! Karından yapılan konuşmalar, dökülen timsah gözyaşları ne çocukların ölmesini engelledi ne de Gazze’nin yerle bir olmasını. İsrail kimyasal silah kullandı, ölçüsüz korkunç bir saldırganlık gösterdi, sivilleri, çocukları ve kadınları öldürdü.

Siyonist İsrail devleti bu suçun sorumlusudur. Filistin soykırımının sorumluları insanlığa karşı suçlular olarak yargılanmalıdır!

Unutmayalım! Hamas, Gazzelilerin %75’inin oylarıyla seçilmiş meşru bir hükümettir. Yapılan serbest seçimler sonucu elde edilen bu sonuçlara dünya saygı göstermek zorundadır.

Diğer yandan biz çocukların ölmediği, masum sivillerin bombalanmadığı, insanların Yahudi ya da Müslüman olduğu için düşman ilan edilmediği, zenginliğin ve sömürünün dinle meşru kılınmadığı bir gelecek istiyoruz!

Arapların ve Yahudilerin, bölge işçi ve emekçilerinin bir arada, barış içinde, eşit ve özgür yaşayabileceği bir gelecek!..

Filistin ve Gazze’de bu geleceği kim, nasıl kuracak?

Hamas ya da Hizbullah bunu kurabilir mi? Kuramaz! Zalimin dilini kuşanan bugünün mağduru yarının zalimi olacaktır.

Yahudi düşmanlığını reddeden, işçi sınıfının ve emekçi halkın mücadelesini temel alan bir gelecek için Siyonist İsrail devleti yıkıldığında yerine kurulacak olan demokratik, laik ve ırkçı olmayan tek bir Filistin devleti olmalıdır!

Nereden başlamalıyız?

Başkalarının hayatı ve çocukları üzerine düşünmeye başlayarak. Kendimiz ve çocuklarımız için istediğimiz hayatı başkaları için de isteyerek. Hiçbir sebep çocuklarımızdan daha kıymetli olamaz. Öyleyse hiçbir sebep başkalarının çocuklarının ölmesine de gerekçe olamaz.

Şimdi Gazze’ye dokunarak, Gazze’yi hissederek bir başlangıç yapabiliriz… Neler yaşanmakta olduğunu anlıyor muyuz?

Yorumlar kapalıdır.