“İşçi Forumu” üzerine

21 Haziran pazar günü Petrol-İş Genel Merkezi’nde “İşten atmalar yasaklansın, işsize iş” sloganıyla, bir işçi forumu düzenlendi.

Forumun çağrıcısı siyasi çevrelerin konuşmalarına ve çeşitli sektörlerden işçilerin deneyimlerine yer verilen toplantıda, İşçi Forumu’nun sendikalardan bağımsız ve onları mücadeleye zorlayan bir öz örgüt haline getirilmesi, İşçi Forumu’nun öncülüğünü ilerici sendikaların alması, İşçi Forumu’nun krize karşı birleşik mücadelenin merkezi olması ve yine İşçi Forumu’nun işçilerin seçeneğini örgütlemeyi üstlenmesi temaları öne çıktı…

Sonuç olarak forum, emekten yana herkese açık bir komite oluşturma ortak kararı ve bu komiteye katılma çağrısıyla son buldu.

İşçi Cephesi gazetesi birinci sayısından itibaren krize karşı mücadelelerin birleştirilmesi ve burjuvazinin çözümlerine karşı bir işçi seçeneği yaratılmasını gerektiğini söyledi, gücü oranında da bunun çalışmasını bulunduğu alanlarda yaptı. Yine “İşten çıkarmalar yasaklansın!” sloganını birçok kez gazetesinin sayfalarına ve bulunduğu alanlara taşıdı. Bu nedenle de, doğal olarak böylesi bir oluşumun kurulmasını anlamlı bulmaktadır. Ancak bugün neredeyse bizlerle aynı talepleri savunan yoldaşlarımızın, Şubat’tan beri bir araya geliyor olmalarına rağmen bir kez bile bir çağrıda bulunmamaları, girişimin cepheyi genişletme konusundaki niyetinin bir göstergesi değil midir?

Bir diğer sorun ise forumun işçi/işsiz ayağıdır. Konuşmacıların da söylediği gibi, Petrol-İş binasında binlerce işçiye seslenilmediği açıktır. Sendika temsilcileri de toplantıya yeterli ve gerekli ölçüde ilgi göstermemiştir.

Bundan dolayı İşçi Forumu, hedeflediği örgütlenme pratiğinden oldukça uzak görünmektedir. İşçisiz bir işçi forumunun sınıfın sorunlarına çare olamayacağı aşikârdır. Ayrıca bileşenlerin sorunun çözümü noktasında farklı vurguları mevcuttur. Örneğin sendikalar bunun öncülüğünü çekmeli diyenler olduğu gibi, burası öz örgüttür sendikaları bile yönlendirmeli diyenler de bulunmaktadır.

Doğal olarak bu farklılıklar da çalışmanın geleceğini etkileyecektir. Merak ettiğimiz bir başka soru ise, Şubat ayından beri toplanan bileşenlerin, bugüne kadar neden herhangi bir girişimde ve alan çalışmasında bulunmadığıdır. Bunca saldırı, bunca direniş varken…

Bugünkü saldırıların yoğunluğu ve emekçilerin örgütsüzlüğü karşısında kendimizi kuşkusuz dayatacak değiliz ve her tür samimi çalışmanın bileşeni olarak da, destekçisi olarak da çalışmaya ve kriz karşısında bir işçi seçeneği yaratmak için mücadele etmeye hazırız. Bu açıdan, eleştirilerimizi saklı tutarak, komitenin çalışmalarını izlemeye devam edeceğiz.

Yazan: Şefik Sandıkçı (29 Haziran 2009)

Yorumlar kapalıdır.