Metal işçileri grev yasaklarına ve MESS baskılarına karşın kazandı
DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu fabrikalarda 1700 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi (TİS) süreci metal işçilerinin kazanımıyla sonuçlandı. Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) üyesi Hitachi Enerji, GE Grid Solutions, Arıtaş Kriyojenik ve Schneider Elektrik fabrikalarını kapsayan süreç ağustos ayında başlamıştı.
MESS’in üç yıllık sözleşme, sefalet zammı dayatması ve uzlaşmaz tavrı TİS görüşmelerinin tıkanmasına neden olmuş, fabrikalarda grev kararları asılmıştı. Ardından 4 Aralık’ta Hitachi Enerji, 13 Aralık’ta GE Grid Solutions ve Schneider Elektrik işçileri greve çıktı. İşçi düşmanı karakterini her fırsatta bir kez daha göz önüne seren Tek Adam rejimi ise 14 Aralık tarihinde MESS patronlarının imdadına yetişerek metal işçilerinin haklı grevini yasakladı. Kararın ardından grevleri yasaklanmış olsa da Arıtaş işçileri de 19 Aralık tarihinde greve çıktı.
İktidarın krizin faturasını emekçilere ödetmeye çalışan politikalarının bir yansıması olarak, MESS patronları da metal işçilerine bir yandan yüzde 38 oranında sefalet zammı dayatmaya çalışırken öte yandan da üç yıllık sözleşme imzalama ve esnek çalışma modelini sözleşmede geçirme ısrarıyla metal işçilerinin kazanımlarını da tırpanlamaya çalışıyordu. Buna iktidarın patronların yanında konumlanarak grev yasağı getirmesiyle birlikte doğrudan baskı ve işten çıkarma tehditleri eklendi.
TİS sürecinin metal işçileri adına en büyük kazanımı da aslında bu temele oturmakta. Yasaklar, işten çıkarma tehditleri ve baskılar karşısında metal işçileri tüm fabrikalarda sıfır fireyle üretimden gelen güçlerini kullandılar. İktidarın ve patronların birliği karşısında işçilerin birliği galebe çaldı.
14 Ocak tarihinde GE Grid Solutions’ta da sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte dört işletmede grev süreçleri sonlanmış oldu. Metal işçileri bu sözleşmelerle grev yasaklarına boyun eğmedi. Aynı zamanda MESS’in üç yıllık sözleşme ve esnek çalışma dayatmasını da geri püskürttü. Sözleşmelerin imzalanmasıyla birlikte metal işçilerini en huzursuz kılabilecek husus ise ücret zammı oldu. Ortalama saat ücretlerine MESS yüzde 38 zam önerirken, metal işçilerinin talebi yüzde 125 idi. Grev süreçlerini sonlandıran sözleşmelerde kararlaştırılan saat ücreti zamları ise yüzde 52 ile 55 arasında oldu. Mevcut ekonomik kriz ortamında metal işçilerinin beklentilerinin altında bir zam almış olması kritik bir konu olmakla birlikte grev sürecinin önemli bir kazanımla sonuçlandığını söyleyebiliriz. Belirttiğimiz gibi, grev yasakları, işten çıkarma tehditleri ve esnek çalışma dayatmaları metal işçilerinin birleşik ve örgütlü mücadelesiyle geri püskürtüldü.
Ancak tabii ki bu süreçten önümüzdeki dönem için de dersler çıkarmak gerekiyor. Sadece metal işçileri için değil, tüm sınıf örgütleri ve işçi sınıfı için de. Keza 2025 yılının Eylül ayında büyük MESS grup sözleşmesi başlayacak. Bir yanda Şimşek planı ile emekçilerin elindeki kırıntıya dahi gözünü dikmiş iktidar, aynı zamanda işçi sınıfının en temel anayasal haklarını dahi kullanmasının önünü baskı ve yasaklamalar yoluyla kesmeye çalışıyor. Mevcut tabloda, metal işçisinin Türkiye işçi sınıfının motor güçlerinden biri olduğu da hesaba katıldığında, tabanda eylül ayının hazırlıkları şimdiden başlamalı. MESS’in düşük ücret, üç yıllık sözleşme, esnek çalışma dayatmalarına ve yine iktidarın olası grev yasaklarına karşı metal işçileri konfederasyon ayrımı yapmaksızın tabandaki birliğini güçlendirmenin yollarını aramalı. İktidar ve patronlar cephesi her saldırısını ortaklaşa yaparken bizlerin en temel dayanağı sınıfımızın birliği ve üretimden gelen gücümüz olmaya devam edecek.
Yorumlar kapalıdır.