ÖSS’nin diğer kaybedenleri: Dershane öğretmenleri

Bu yıl da ÖSS’yi kazanan dershane patronları oldu. 1965’te resmî nitelik kazanan dershanelerin sayısı 1970’lerin başında 150’ydi, 2000 yılında 1864 iken 2008’de 4270’ti. 2005 yılı itibariyle dershaneye devam eden öğrenci sayısı ise 1 milyon 71 bin 827. Erdoğan’ın geçen yıl ‘garabet’ diye nitelediği dershanecilik sektörü, 2000 yılından 2008 yılına, yani AKP’nin iktidarda olduğu süre içerisinde rekor düzeyde büyüdü.

Liselerdeki eğitimin 4 yıla çıkarılmasıyla geçtiğimiz yıl genel liseler ve meslek liseleri mezun veremedi. Bu değişim sayesinde geçtiğimiz yıl üniversite kontenjanları boş kaldı ve ÖSS’ye girenlerin yarısından fazlasını oluşturan eski mezunlar üniversiteye yerleşebildiler. 2008-2009 öğretim yılında dershanelerin mezun gruplarına kayıt inanılmayacak şekilde düştü.

Düşüş o kadar muazzamdı ki, 2009 ÖSS’ye başvuran aday sayısı genel liselerin ve meslek liselerinin mezun vermediği 2008 yılından bile düşüktü. Kontenjanların daha da artırıldığı 2009’da da yerleşen yeni ve eski mezun oranı da oldukça yüksek olacak. Yani dershanecilik sektörünü olumlayan sınava giren aday sayısı ile kontenjanlar arasındaki fark görece azalıyor.

Son yıllarda sektör bu denli büyümüşken talepte yaşanan muazzam azalış dershane emekçisinin sırtına bir kambur daha ekledi. Dershanelerdeki öğretmenler çoğunlukla ücret ödenmeyen bir stajyerlik döneminden sonra asgari ücretle çalışırlar.

Üstelik birçoğunun sigortası ödenmez. Yıllık sözleşme yapılır ve bu sözleşmeyle öğretmen yıl içinde işi bırakmak isterse maaşının yaklaşık 10 katına tekabül eden tazminatı ödemek zorunda bırakılır. Ayrıca bu müthiş rekabet ortamında öğrencinin gözünü boyamak için sunulan birebir etüt programlarıyla yaklaşık 12 saat mesai yaparlar.

Dershanelerin kitapları için ücret karşılığı olmaksızın soru yazmak zorundadırlar. İşte bu korkunç sömürüyü organize eden patronlar sektördeki daralmayı ve krizi bahane ederek birçok öğretmeni işten attılar, işten atmadıkları öğretmenlerin maaşlarından belirsiz bir tarihte ödenmek üzere yüzde 50’ye varan kesintiler yaptılar. İşe devam etme ‘şansına’ sahip öğretmenlerin yükü iki katına çıktı. Bu yıl dershane öğretmenlerinin birkaç yerel hak mücadelesine tanık olduk. Birkaç dershanede toplu iş bırakma sonucu maaşların iyileştirilmesi gibi kazanımlar elde edildi.

Fakat diğer mücadelelerde sendikal haklardan dahi yoksun oldukları için patronun işten atma tehditlerine boyun eğmek durumunda kaldılar. Sendikalaşmak isteyen dershane ve özel eğitim kurumu çalışanları birkaç dernek çatısı altında bir araya gelmeye başladılar.

Dershanelerde ve özel eğitim kurumlarında çalışanlar için grev ve toplu sözleşme hakkını dışlamayan sendika istiyoruz. Dershanecilik sektörü dershane emekçilerinin ve sınavlara hazırlanan gençlerin sırtında yükseliyor.

ÖSS kaldırılsın, dershaneler kapatılsın! Dershane çalışanları MEB bünyesinde kadrolu istihdam edilsin!

Yazan: Doğan Koca (28 Haziran 2009)

Yorumlar kapalıdır.