Münevver Karabulut cinayeti! Kör gözlü adalet!

İnsanın kanını donduran bir cinayet; Münevver Karabulut cinayeti!

Medyada yer aldığında sıradan üçüncü sayfa haberlerinden biriydi. Bir genç sevgilisini canice öldürmüş, onu parçalara ayırmış ve çöp konteynırına atmıştı.

Hunharca işlenmiş bu cinayet, medyada uzun süre yazıldı, çizildi. O dönemin İstanbul Emniyet Genel Müdürü Celalettin Cerrah, “Kızlarına sahip çıksalardı” diyerek aileyi suçladı, kendi sorumluluğunu unutuverdi . Aynı Cerrah Lübnan’a asker gönderilmesini protesto eden gençleri linç etmeye çalışan faşistleri de “vatandaşın hassasiyeti” diyerek övmüştü.

Cinayetin zanlısı Cem Garipoğlu cinayetten tam 197 gün sonra polise teslim oldu. Uzun uzadıya gelişmeleri anlatmak gereksiz. Medyada yeterince yazılıp çizildi. Biz işin arka bahçesini irdeleyeceğiz.

Cinayet işlenmiş, suçlu yakalanmış, sorun çözülmüş! Medya bu cinayeti gündemde tutarak Cem Garipoğlu’nun teslim olmasını sağlamış ve üzerine düşeni yapmış! Ya diğer faili meçhul kalmış cinayetler? Onlar ne olacak? Herkesin medyası yok! O zaman onlar da kendilerini savunacak, gündemde tutacak bir medya arayışına mı girsin? Devlet dediğiniz ne işe yarar? Her birey kendi sorununu çözmek için arayış içine mi girsin? Yoksa kanun, yasa, hukuk zaten kendiliğinden otomatik olarak devreye girip, sorunları çözmeli mi? Cinayeti işletenler suçluları bulur mu? Sizde “Çok safsınız” mı diyeceksiniz?

Bir de Cem Garipoğlu için yaşı küçük deniyor ve iş sulandırılmaya çalışılıyor. Çocuk Mahkemesi’nde yargılanması gündemde! Verilecek cezanın en fazla 15 yıl olabileceği söyleniyor. Sahi polise taş atmak bu canice işlenmiş cinayetten daha ağır bir suç mu?

Niye mi sordum; polise taş atan çocuklara 24 yıl ceza istenmişti de…

Bir de bir evin camından içeri girerek bez bebek çalan bir genç kıza 8 yıl ceza istenmişti…

Geçtiğimiz yıllarda baklava çaldıkları için 9 yıl ceza alan çocukları ise hâlâ hatırlarız…

Bu hukuk mu? Caniler daha az ceza alıyor. Şaştık bu işe!

17 yaşındaki Erdal Eren’i asan hukuk bir caniye daha müşfik davranıyor…

Bir insan nasıl bu kadar acımasız olabilir diye düşünmeden edemiyorum!

Bir de polisin katili yakalayıp para karşılığı serbest bıraktığı iddiaları var. Cem Garipoğlu “Cinayeti kıskandığım için işledim” diyor.

Erkek egemen toplumda nedense hep erkekler kıskanıyor! Sahiplenme duygusu kendinden başkasına yaşam hakkı tanımıyor…

Sonuç olarak bu cinayetin karanlıkta kalan birçok yönü var. Bunları açığa çıkarmak hukukçulara kalıyor. Medya ise daha çok baskı sayısı, daha çok kirlenmişlik peşinde… Çünkü bu olayda medya da hiç masum değil. Bu tür olaylar ters tepki de verebilir! Ünlü olmak sevdası ile daha canice cinayetlerin işlenmeyeceğini kim garanti edebilir? Kapitalist düzen içinde cinayet işlemeye hazır o kadar çok ruh sağlığı bozuk insan var ki…

Yazan: Kemal Boran (28 Eylül 2009)

Yorumlar kapalıdır.