Üniversite yurtlarında sorunlar bitmiyor

Ben bir üniversite öğrencisiyim. Kadıköy Belediyesi ve KASDAV’a bağlı Özel Aysel Abdullah Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu’nda kalıyorum.

Bu eğitim yılının başında bizlere yurt ücretlerinin ödemelerinde değişiklik yapıldığı bildirildi. Bu yıla kadar her ay yurt ücretlerini elden veya vakfın banka hesabına ödüyorduk. Bu yıl yurt ücretlerini eğer elden ödeyeceksek üç aylık periyotlarla peşin, elden ödemek istemiyorsak kredi kartına üç ay taksitli olarak ödeyebileceğimiz söylendi.

Buna itiraz eden arkadaşlarımızla ‘Koskoca kız oldunuz, kredi kartı kullanmaktan neden bu kadar korkuyorsunuz? Güvenin biraz kendinize’ diyerek dalga geçildi.

Bizden alınan toplu paraların işletildiğini tahmin etmek hiç zor değil. Zaten her eğitim yılının başında bütün öğrenciler üç aylık yurt ücreti kadar depozito ödemek zorunda bırakılıyordu. Yeni gelen uygulamayla neredeyse bir yılın hâsılatını bir anda toplamak istiyorlardı. Bu uygulamaya birçok insan itiraz etti ve yurt ücretlerini ödemedi. Bir ayın sonunda insanların ücretlerini ödememekte direndiğini ve vazgeçmediğini anlayan yurt yönetimi geri adım attı ve uygulama geri çekildi. Tabii buna yurdun vakıftan ayrılıp tamamen belediyeye geçecek olması da etkili olmuş olabilir. Çünkü ardından yurt müdürü yurttan gönderildi.

Ancak torpille girilebilen bu yurtta hâlâ devam eden birçok kötü uygulama var. Ödemelerini geciktiren arkadaşların isimleri panoya asılıyor ve rencide ediliyorlar. Ayrıca odalarımıza izinsizce giriliyor ve odaları dağınık olan arkadaşlarımız panoda teşhir ediliyor. Makinelerinin üçte ikisinin bozuk olduğu çamaşırhanede haftanın sadece bir günü çamaşır yıkayabiliyoruz ve bugünü biz değil yurt yönetimi belirliyor. Tüm bunlar birer örnekti. En önemlisi onlara muhtaç olduğumuz hissinin yaratılması. Çünkü herhangi bir itirazda yurttan çıkarılmakla tehdit ediliyoruz. Bunu yapabilmelerinin nedeni devlet yurtlarının yetersizliği ve özel yurtların fahiş fiyatlarıdır. Memleketlerinden okumaya gelen öğrencilerin sokakta kalması “aile ve ahlak” yapısına son derece önem veren yetkililerin gözünden kaçmış olsa gerek. Yeni gelecek olan müdürün tüm dertlere derman olmayacağı aşikâr. Bütün bunların değişmesinin tek şartı biz öğrencilerin bilinçlenmesi ve isteklerimizi yüksek sesle söyleyebilmemizdir.

Yazan: İC okuru bir öğrenci, 23 Aralık 2009

Yorumlar kapalıdır.