Öldürülenler kardeşimizdir!

Aycan Yener 16 Şubat’ta 17 yerinden bıçaklanarak ve boğazı kesilerek öldürüldü. Devlet onu Fevzi Yener kimlik adıyla tanıyordu. Aycan’ın ev arkadaşı Seyhan da bıçaklanarak yaralandı.

8 Şubat’ta Derya Y. Antalya’daki evinde yüzünde ve vücudunda onlarca bıçak darbesi, kafası kesilmiş halde bulundu. 6 Şubat’ta transeksüel Zuhal Ankara’daki evinde bıçaklanarak yaralandı. 27 Nisan’da Azra Has (kimlik adıyla Mustafa) İzmir’de bir seri katil tarafından tabancayla öldürüldü.

Son iki üç ayda yaşanan trans cinayetlerinden sadece birkaçını okudunuz. Erkek egemen sistemin her daim yeniden ürettiği lezbiyen, gey, biseksüel, transeksüel ve travesti (lgbtt) bireyler üzerindeki nefret söylemi gün geçmiyor ki bir nefret cinayetine ya da bir saldırıya daha yol açmasın.

17 Mayıs’ta Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği üyesi beş trans araçlarıyla seyir halindeyken polis ekipleri tarafından durduruldu. Kimliklerini göstermelerine rağmen zorla arabadan indirilmek istendiler. Arkadaşlarıyla dayanışmak için gelen yaklaşık 25 kişi polis tarafından biber gazı ve copla dağıtıldı.

Geçtiğimiz günlerde bir nefret cinayeti daha işlendi. Üstelik İstanbul’da şehrin işlek bir yerinde güpegündüz! Batu 31 yaşında bir transeksüeldi…

30 Mayıs’ta basın açıklaması yapan lgbtt örgütleri ise konuyla ilgili şöyle diyorlardı:

“Bu cinayet ‘Nefret Cinayetidir’. Tıpkı Ahmet Yıldız, Aycan, Baki Koşar, Ebru Soykan cinayetlerinde olduğu gibi, sırf cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerimize yönelik bir saldırıdır. Heteroseksist erkek egemen düzenin yaşam hakkımızı ihlal etmesidir.”

Yaşamak yalnızca heteroseksist erkek egemen düzenin bileşenlerinin hakkı değil, lezbiyenlerin de, geylerin de, biseksüellerin de, travestilerin de, transeksüellerin de onurlu bir yaşam hakkı tartışılamaz. Nefret cinayetlerinin bir an önce son bulmasını istiyoruz. Katiller bulunsun. Katillerin ortaya çıkarılmamasına göz yuman emniyet müdürleri derhal görevden alınsın. Adeta nefret cinayetlerini teşvik eden tahrik indirimleri kaldırılsın. Lgbtt bireyler üzerinde ayrımcılık oluşturan bütün yasalar çöpe!

Ancak biliyoruz ki biz örgütlenmedikçe bunları yapmak için kıllarını kıpırdatmayacaklar. Ancak sınıfsız, sömürüsüz bir dünya bize kimliğimizin ve cinsel yönelimimizin tanındığı, kardeşlerimizin öldürülmediği, aşağılanmadığı, baskı görmediği bir hayat sağlayacak. Kimliğimizle, cinsel yönelimimizle kardeşlerimizin öldürülmesine bir kez daha hayır demek için; homofobiye, bifobiye, transfobiye hayır demek için 10-13 Haziran arası 1. Trans Onur Haftası’nda sokaklarda olacağız!

Yazan: Doğan Koca, 5 Haziran 2010

Yorumlar kapalıdır.