“Kadın Cinayetlerini Durduracağız!”

Kadın cinayetleri her geçen gün artarak sürüyor. 2010 yılının Ağustos ayının 27’sine kadar 27 kadın ardarda katledildi.

İstanbul Bahçelievler’de oturan 44 yaşındaki Gülbeyaz Arslan katledildi. Gülbeyaz, birlikte yaşadığı Ferdi Sevim tarafından boğazı kesilerek öldürüldü. En yakınındaki erkek tarafından katledilen Gülbeyaz Arslan’ın cesedinin yanına, kokmasın diye vantilatör bırakılmıştı. Katil Gülbeyaz Arslan’ı katletme gerekçesi olarak kıskançlığı gösterdi.

Ayten Kıvılcım, Muğla’da katledildi. Muğla’nın Bodrum İlçesi’nde, yaklaşık 1,5 aydır kayıp olan 17 yaşındaki Ayten Kıvılcım, evine 500 metre uzaklıktaki ormanlık alanda bıçaklanıp, kafası taşla ezilmiş ve üzeri yorganla örtülmüş halde ölü bulundu. Ayten Kıvılcım’ın katili henüz belli değil ancak Kıvılcım’ı öldürenin eski erkek arkadaşı olduğu sanılıyor. Birçok kadın gibi Ayten Kıvılcım da bir süre önce kendisinden ayrıldığı için eski erkek arkadaşı tarafından öldürülmekle tehdit edilmiş. Kadınların katledilmesine ortak olan sistem ise yine aynısını yaptı, Ayten Kıvılcım’ı korumak üzere herhangi bir önlem almadı.

Adana’da 2 kadın peş peşe katledildi. Mukaddes Tunç kocası Musa Tunç tarafından 2 çocuğunun gözü önünde defalarca bıçaklanarak öldürüldü. 35 yaşındaki Gülcan Bahçeci kocası Soner Sümer tarafından dövülerek öldürüldü.

Gerekçeler hep aynı, namus, kıskançlık, işsizlik sonucu bunalıp evdeki kadını parça parça eden erkekler… Her gün başka bir kadın münferit nedenler öne sürülerek katlediliyor. Kadın cinayetleri devletin tüm aygıtları tarafından destekleniyor. Devlet kadını korumak yerine ölüme mahkûm ediyor. Biz kadınlar erkek egemenliğinin bize dayattığı toplumsal cinsiyet rollerini yerine getirmediğimiz için erkekler tarafından katlediliyoruz. Bu yüzden kadın cinayetleri münferit değil politiktir.

Kadınlar öldürülmeye devam ediyor. Katillerin cezalandırılması için açılan davalarda gösterilen sözde münferit nedenleri baz alan devlet, TCK’nin 29. maddesince düzenlenen Haksız Tahrik İndirimi yasası ve diğer pek çok yasa ile kadın katillerini adeta cesaretlendiriyor, ödüllendiriyor. Devletin cinsiyetçi bakış açısı ölümleri normalleştiriyor. Ceza indirimleri yalnızca kadın cinayetlerinde değil; lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transseksüel cinayetlerinde, yani “nefret cinayetlerinde” de uygulanıyor. Devlet, bu cinayetleri meşrulaştırdığı için kadın katillerinin suç ortağıdır. Bu ortaklığı bozmak için bizler hukuken kasten öldürme cezalarını düzenleyen nitelikli hallerin içinde, cinsiyetinden, cinsel yöneliminden ve cinsiyet kimliğinden ötürü işlenen cinayetlerin eklenmesini istiyoruz.

Kadınlar öldürülmeye devam ediyor. Katledilen kadınların çoğu can tehlikesinin olduğunu öldürülmeden önce devletin herhangi bir kurumuna bildirmiş oluyor. Devletin kurumları ise hiçbir bir önlem almayarak kadınları ölüme itiyor. Devlet, başvuru yapan kadınları dikkate almıyor. Kadınlar en yakınlarındaki erkek tarafından katledilirken, devlet yeterli sayıda ve gerekli donanıma sahip kadın sığınma evi açmayarak kadınların öldürülmesine sebep oluyor. Türkiye’de yalnızca Ağustos ayının başından bu güne kadar 27 kadın katledilmişken, 7’si belediyeler tarafından işletilen 34 kadın sığınma evi var. Katledilen kadınların sayısı, açılan kadın sığınma evi sayısının yüzlerce katı kadar. Diyoruz ki, Kadın cinayetleri sistematiktir.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak, kadın cinayetlerini durdurmak için taleplerimizi her zaman dile getireceğiz.

Kadın cinayetlerinin “cinsiyeti, cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliğinden ötürü” maddesiyle ceza kanununda yer almasını ve nitelikli halden sayılmasını talep ediyoruz.

Kadın cinayetlerinin önlenmesini sağlayacak yeterli sayıda ve gerekli donanıma sahip kadın sığınma evi açılmasını talep ediyoruz.

Bizler kadın cinayetlerini durdurmak için bir araya geldik ve güçlendik. Gülbeyaz’lar, Ayten’ler, Mukaddes’ler ve Gülcan’lar ölmesin diye her Cuma günü saat 18.45’te Taksim Tramvay Durağı’ndan Galatasaray Meydanı’na kadar yürüyoruz.

Kadın katilleri hak ettikleri ağır cezaları alana kadar kadın cinayeti davalarını takip edeceğiz. Kadın cinayetlerini durdurana kadar eylemlerimize devam edeceğiz.

Bütün kadınları, bizimle örgütlenmeye davet ediyoruz. Kadın cinayetlerini hep birlikte durduracağız!

KADIN CİNAYETLERİNİ DURDURACAĞIZ PLATFORMU*

EHP’li Kadınlar, İstanbul LGBTT Sivil Toplum Girişimi, İşçi Cephesi’nden Kadınlar, Kadın Kapısı, ÖDP’li Kadınlar, SDP’li Kadınlar, Yeni Demokrat Kadın

* İşçi Cephesi olarak bileşenlerinden biri olduğumuz, “Kadın cinayetlerini durduracağız platformu” kadın cinayetlerinin sistematik ve politik cinayetler olduğu kavrayışı üzerinden oluşturulmuştur. Kadınlara donanımlı sığınma evleri sağlanması ve kadın cinayetlerinin nitelikli hal sayılması talepleri ile 6 Ağustos’tan bu yana Taksim’de cuma eylemlerini organize etmektedir.

Yorumlar kapalıdır.