Kör gözlü adalet ve Pınar Selek
1998 yılında Mısır Çarşısı’nda bir patlama meydana gelmişti. Bu patlamada 7 kişi ölmüş, 120 kişi de yaralanmıştı. Açılan soruşturmada Pınar Selek de yargılanmış ve beraat etmişti.
9 Temmuz 1998’de Mısır Çarşısı’nda meydana gelen patlamadan sonra hazırlanan polis ve savcılık raporları şöyleydi:
11 Temmuz 1998 Polis uzman inceleme raporu: Bomba bulgusu yok. 13 Temmuz 1998 Polis olay yeri ikinci raporu: Bomba bulgusu yok. 14 Temmuz 1998 Kriminal Laboratuar Raporu: Bomba bulgusu yok. 20 Temmuz 1998 Polis olay yeri inceleme sonuç raporu: Bombaya ait olabilecek herhangi bir parça, madde ve malzemeye rastlanılmamıştır.
Dava kapsamında, patlamanın nedenini araştıran çok sayıda inceleme ve bilirkişi raporu da hazırlandı: 5 Temmuz 1999 “olay yeri inceleme”den bomba uzmanı Başkomiser’in mahkemedeki ifadesi şuydu: “Bomba patlaması olsaydı, mutlaka patladığı yerde en azından 50 cm’lik çukur açardı. Olay yeri incelememizde böyle bir çukur tespit edilemedi.
Bu olayda Pınar Selek suçsuz bulunmuş ve beraat etmişti hem de iki kez.
Son olarak 12. Ağır Ceza Mahkemesi de suçsuz bularak Pınar Selek’in beraatına karar verdi ama Yargıtay kafayı takmıştı bir kere. Selek’i illa da mahkûm etmeliydi. Çünkü o potansiyel suçluydu, onların gözünde.
Selek’in Kürt meselesine ilgisi, Kürt sorunu ve Öcalan ile ilgili araştırma yapıp, tez hazırlaması suçlanması için yeterli sebepti. Ama o yılmadı, suçsuzluğunu haykırdı. Yargılandığı dönemde işkence gördü, yılmadı. Yalnız değildi; birçok sivil toplum örgütü de onun suçsuzluğuna inanıyor ve onu destekliyordu. Pınar Selek bir söyleşide şu cümleleri kullanmıştı: “Ben suçsuz olduğum konusunda destekleniyorum, çevremdeki hukukçular, akademisyenler bana ve mücadeleme daha inançlı olmam konusunda cesaret veriyor.” Ya sahipsiz olup da suçsuz yere yargılananlar? Onların hali? Evet, mesele de zaten burada düğümleniyor. Terörist denilerek yargılanan o kadar çok insan var ki. Kör gözlü adalet dediğimiz bu durum birçok insanı mağdur ediyor. Adalet, kendisini mum ışığı ile aratır oldu. Selek ailesi 12 yıldır mahkemelerde ve işkence altında. Tam 12 yıl… Ne bitmez çile bu… Pınar Selek bu yargılama döneminde annesini kaybetti. Selek “Annem üzüntüden öldü” diyor.
Sonuç olarak bazı güç odakları bu meseleyi kan davasına çevirmiş durumda. İlla Pınar Selek suçludur, diyorlar Başka türlü olmamalı, inadındalar. Ama mızrak da çuvala sığmadı. Takke düştü, kel göründü ve adaletin kör gözü bu olayda suçüstü yakalandı. Biz de Pınar Selek’in haklı mücadelesinde onu destekliyoruz.
Yorumlar kapalıdır.