Metal – Ya hava işçiden yana dönerse!

Bir zam dönemini daha geride bıraktık. Tabii ki, her zam döneminde olduğu gibi zam, beklentimizin çok altındaydı, yüzde beş. Patron bu durumu şöyle açıklıyor: “Kriz etkisini sürdürüyor, harcamalarımız çok fazla, ancak bu kadar yapabildik”. Evet harcamalara baktığımızda patrona hak vermemek elde değil.

Harcamalar gerçekten çok fazla, ama bu harcamalar kimin yararına yapılıyor? Örnegin; bizim fabrikada çifti bir lira olan eldiveni almayıp, bizden eldiveni esirgeyen patron, son birkaç ay içerisinde fabrikamızın kurulu olduğu arazinin yanındaki, arkasındaki ve karşısındaki tüm araziyi satın aldı. Bu da yetmezmiş gibi, Çerkezköy’de hazır kurulu bir fabrika daha satın aldı. Bu hafta da İtalya’ya gitti, yeni makinalar satın almak için.

Gördüğünüz gibi durum ortada, harcamalar gerçekten çok fazla. Milyon dolarlar havada uçuşuyor. Tüm bunlar daha fazla kâr elde etmek için yarına dönük yatırımlar. Ama sıra biz işçilerin en temel gereksinimlerine gelince patron kesenin ağzını kapatıyor. Bir liralık eldiveni bile bize çok görüyor. Ama şu gerçeği görmezden geliyor: Satın aldığı arazilerin üzerine fabrikaları inşa eden biz, aldığı makinaları kuran, çalıştıran ve onarımını yapan biz. Ve bugün bu kadar serveti varsa nedeni yine biz. Nasıl gözümüzün içine soka soka bu hamleleri yapabiliyor peki, diye soracak olursak; terazinin iki kesesindeki ağırlığın miktarına göre, inişli çıkışlı bir aşamaya benzer bu süreç. Şu an terazide patronların tarafı ağır basıyor. Çünkü; ulusal ve uluslararası çapta örgütlü ve planlı hareket ediyorlar. Büyük sermayeleri ve onları koruyan askeri, polisi ve hükümeti var. Ama bu hep böyle gidecek değil ya, ne dedik inişli çıkışlı bir aşama bu.

Bizim de üretimden gelen gücümüz var. Biz işçiler birlik olduktan sonra önünde duracak hiçbir engel yok. Ne asker, ne polis ne de diğerleri. Bunun örneklerini geçmişte gördük ve şimdi de Ortadoğu’da görüyoruz. Ortadoğu halkları biz ezilenlere yol gösteriyor. Yoksulluğa, hayat pahalılığına, işsizliğe ve anti-demokratik uygulamalara karşı başkaldırıyor. Yani havayı işçiden yana döndürüyorlar. Ne dersiniz, bu rüzgâr bu topraklara da ulaşmaz mı?

Yorumlar kapalıdır.