Bölgesel asgari ücret nedir?

1989 yılından beri işkolu ayrımı olmaksızın ülke çapında yürürlükte olan asgari ücret uygulamasının, yakın zamanda yerini bölgesel asgari ücret uygulamasına bırakması planlanıyor. Aslında, bölgesel asgari ücret daha önce de çeşitli biçim ve sürelerde uygulanmış ve hatta bir kez “eşitlik ilkesine aykırı olduğu” gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından yürürlükten kaldırılmıştı.

Kuşkusuz mahkemelerin insafı değil, sınıf mücadelesinin seyri, sınıflar arası güç ilişkileri, uluslararası durum gibi etkenler hukuku belirler. Tıpkı bugün, bütün bu etkenlere bağlı olarak Ulusal İstihdam Stratejisi ‘nin belirlediği gibi. Küresel ekonomik krizin bir sonucu olarak düşen kâr oranlarını yeniden artırabilmek adına plan üstüne plan yapan burjuvazi, adı geçen belgede niyetini açıkça ifade ediyor:

“Güvenceli esneklik yaklaşımı, işgücü piyasasında esneklik ve güvencenin bir arada sağlanabileceğini öngörmektedir. Bir yandan, işgücü piyasasının esnekleştirilmesi ile işletmelerin rekabet ortamına ve değişen koşullara uyum gücünün artırılması hedeflenirken, diğer yandan işgücü piyasasında yer alanların istihdam ve gelir güvencesinin sağlanması hedeflenmektedir. İşin korunmasını ve aynı işte kalabilme güvencesini ifade eden ‘iş güvencesi’ yerini, istihdamın korunması ve tek bir işverene bağlı olmadan çalışmanın sürdürülebilmesi güvencesini ifade eden ‘istihdam güvencesi’ önem kazanmaya başlamıştır.”

Bahsi geçen “güvenceli esneklik rejiminin” bir uzantısı olarak karşımıza çıkan bölgesel asgari ücret, yürürlüğe girmesi halinde, sözde iş güvencesinin yerini istihdam güvencesinin alması yönünde atılmış bir adım olacaktır. Yani işten çıkarmalar daha da kolaylaşacak, işçi alımında işverenin üzerindeki “yükler” hafifleyecek, kıdem tazminatı fonu “rekabet gücünü” artırma adına işverenlere aktarılacak ve bütün bunlara ek olarak da ücretler bölgelere göre farklılık gösterecek.

Özetle, önceden belirlenmiş 26 ayrı bölgeyi temel alan bu uygulama, her bölgede vali, belediye başkanı, patronlar ve diğer sermaye temsilcilerinin bir araya gelerek merkezde belirlenecek olan ücrete göre, bölgesel koşulları da göz önüne alarak bir ayarlamaya gidilmesini öngörüyor. Bu sayede, istihdamın artırılması, yeni yatırımların teşviki, vs. sağlanacağı iddia edilmekte.

Oysa, bölgesel asgari ücret, ücretlerin bölgeler düzeyinde, o bölgenin koşulları bahane edilerek baskılanmasını ve bu yolla genel bir ücret düşüşünün sağlanmasını amaçlamaktadır. Bu, aynı zamanda daha az ücret alan bölgelerden daha çok alanlara doğru bir göç dalgasını tetikleyebileceği gibi, sanayinin daha ucuz işgücü olan bölgelere doğru kaymasının da önünü açacaktır.

Yorumlar kapalıdır.