Nefret cinayetlerine sessiz kalma, suça ortak olma!
Türkiye’de 2011 yılında cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği nedeniyle öldürülen kişi sayısı 28’i bulmuştu. Bu sene ise bu sayı katlanarak artmışa benziyor: Şubat ayında İzmit’te transseksüel Melda Yüksel erkek kardeşi tarafından öldürüldü, hemen bunun ardından 30 Mart’ta İzmir Karabağlar’da yaşayan Tuğçe Şahin arabasında ölü olarak bulundu ve 5 Nisan sabahı 23 yaşındaki Nükhet Kızılkaya da evinde 40-50 kere bıçaklanmış ve makatında şişe kırılmış biçimde ölü bulundu
Cinsel tercihiniz ya da görünüşünüz öldürülmeniz için geçerli bir sebep olurken, katiller “tahrik indirimleri” alarak ceza indirimininden faydalanıyorlar. Uygulanan bu katliamlar karşısında devletin tutumu ise devletin cinsiyetini açıkça ortaya koyuyor. Mağdur, erkek adıyla anılarak cinsel kimliği reddediliyor, ve olay bir nefret cinayeti iken durum normalleştirilerek farklı bir boyuta taşınıyor.
Transseksüel bireyler gündelik yaşamlarında her türlü alanda ötekileştirme politikalarına maruz kalıyorlar: ekonomik ayrımcılık nedeni ile seks işçiliğine zorunlu kalıyor, erkek şiddeti görüyor ve toplumdan dışlanıyorlar. Bu ötekileştirme politikaları devlet eliyle de destekleniyor; “eşcinsellik hastalıktır” deniyor ya da yürürlüğe giren şiddet yasasında trans kadınlar bulundurulmuyor ve yasanın içeriğinden her türlü toplumsal cinsiyet içeren ibare kaldırılıyor. Biz bu cinayetlerin yalnızca “birkaç deli” tarafından yapılmadığını biliyoruz, bu cinayetler erkek egemen kapitalist sistemin tezahürüdür, sistemin kadınlar üzerindeki saldırısıdır. Dolayısıyla her trans cinayeti yahut kadın cinayeti politiktir ve sistematiktir.
Bu zihniyetin bedenler üzerindeki hegemonyasına ve ideolojik saldırılarına karşı trans bireylere istihdam hakkı, sağlıklı çalışma koşulları, sosyal güvence talep ediyoruz ve bu erkek egemen sisteme, tecavüzü, tacizi, cinayeti meşru kılan zihniyete inat susmuyoruz; çünkü susmak göz yummaktır ve hak ihlallerinin kabulüdür, olanlara göz yummak, suça ortak olmaktır. Nefret cinayetlerine iyi hal durumu ya da ceza indirimi değil, ağırlaştırıcı nefret cinayetleri yasası istiyoruz.
Yorumlar kapalıdır.