6 Kasım’da YÖK’e karşı öğrenciler alanlardaydı

Hepimizin bildiği gibi 6 Kasım YÖK’ün kuruluş yıldönümü ve öğrencilerin YÖK’e karşı gelenekselleşmiş protesto günüdür. Geçtiğimiz 6 Kasım’da çeşitli üniversitelerde öğrenciler YÖK’e karşı eylemler yaptılar, öğrenciler arasında hiçbir meşruluğu olmayan bu kurumu protesto ettiler. Akdeniz Üniversitesi’nde eylem yapan öğrenciler Rektörlüğe yürümek isteyince özel güvenlik görevlilerinin saldırısına uğradı ve 5 öğrenci gözaltına alındı. Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Dekanlığına giren protestocu öğrencilere, polis biber gazıyla saldırdıktan sonra 11 öğrenciyi gözaltına aldı. Mersin Üniversitesi öğrencileri Çiftlikköy Kampüsü Meslek Yüksek Okulu önünde toplanarak, “Sermaye defol üniversiteler bizimdir”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Öğrenciyiz haklıyız kazanacağız” sloganları eşliğinde Cumhuriyet Alanı’na kadar yürüdü. Çukurova Üniversitesi’nde Başbakan’ın öğrenci evleri hakkındaki son açıklamalarına karşı kadın ve erkek öğrenciler yan yana oturarak eylem yaptılar. Uludağ Üniversitesi’nde ise öğrenciler Başbakan’ın son açıklamalarını temsili nikâh ile protesto ettiler.

İstanbul Üniversitesi’nin Beyazıt Kampüsü önünde ise her sene olduğu gibi birçok üniversiteden ve liseden gelen öğrenciler YÖK’ü protesto etmek için yürüyüş düzenledi. Bu kitlesel eylemin çağrısını üniversite forumları yaptı. “Ali İsmail yaşıyor, üniversite AKP’ye direniyor!” sloganıyla duyurulan bu seneki mitingin özel bir anlamı vardı. Haziran ayaklanması her alanda olduğu gibi öğrenci hareketinde de değişiklikler yaratmıştı: Gezi direnişi sırasında kurulan üniversite forumları eylem çağrısını yaptı, ayaklanmada hayatını kaybedenler anıldı ve hatta polis tarafından yaralanan öğrenciler ve öğretim görevlileri mitingde konuşmalar yaptı. Eylemde Başbakan’ın öğrenci evlerine ilişkin yaptığı açıklamalara da tepki büyüktü.

Beyazıt’taki eylem önceki senelere göre daha kitlesel bir şekilde gerçekleşti. Eylemdeki bu kitleselleşmenin birçok nedeni var; en önemli iki neden ise üniversitelerdeki ticarileşmenin hız kesmeden devam etmesi ve Haziran ayaklanmasının yarattığı öğrenciler arasındaki politize olma süreci. AKP hükümetinin eğitime yaptığı neoliberal saldırılar, Başbakan’ın ve çeşitli devlet büyüklerinin demeçlerinde cisimleşen muhafazakâr saldırılarla birleşince son dönemde öğrenciler için hayat hem ekonomik hem de sosyal olarak çekilmez duruma geldi. Bu sıkıntılı öğrencilikten sonra bir de işsiz olacağını bilen binlerce öğrenci her geçtiğimiz gün artarak alanları doldurmaya devam edecek.

Yorumlar kapalıdır.