Bakan Çelik: İş kazaları abartı!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Bakanlığının bütçe görüşmelerinde Türkiye’nin iş kazalarında dünya üçüncüsü olduğunu yalanladı. İş kazalarında sık sık dünyanın gündemine gelen Bangladeş örneğini vererek, Bangladeş ve benzeri ülkelerden daha iyiyiz, dedi!

Bakan yalanlamaya çalışsa da Türkiye iş kazaları ve işçi ölümlerinde neredeyse her yıl sınıfta kalıyor. Özellikle ülkenin neoliberal dönüşümüyle birlikte iş kazaları ve işçi ölümlerinde ciddi artış var. 2002’de iş kazalarında 872 kişi hayatını kaybetmişken 2010 yılında meydana gelen 63 bin iş kazası sonucunda 1.444 işçi öldü, bu rakam 2011’de 1.700 oldu. Bu son on yılda işçi ölümlerinde yüzde yüz artış anlamına geliyor. İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin raporuna göre bu yılın ay ay işçi ölümleri ise şöyle; Ocak ayında 84 işçi, Şubat ayında 61 işçi, Mart ayında 74 işçi, Nisan ayında 74 işçi, Mayıs ayında 115 işçi, Haziran ayında 105 işçi, Temmuz ayında 120 işçi, Ağustos ayında 148 işçi, Eylül ayında 127 işçi ve Ekim ayında 109 işçi artık iş cinayeti dediğimiz kazalara kurban gitti.

Elbette her iş kazası ölümle sonuçlanmıyor. Fakat Türkiye bu rakamlarla ölümlü iş kazalarında Avrupa’da lider, dünyada ise üçüncü durumda. ILO’nun 82 ülkeyi göz önüne alarak yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de iş kazaları sonucu hayatını kaybeden sigortalıların sayısı yüz binde 18 olurken, Avrupa Birliği için bu oran yüz binde 2.5 oldu. Yani Türkiye’deki işçi ölümleri AB’nin yedi katı. Üstelik bu rakamlar Türkiye’de kayıtdışı çalışan yüzde 37 oranındaki işçileri kapsamamaktadır. Gerçek rakam çok daha fazla.

Rakamların da anlattığı gibi işçi sömürüsünde ve çalışma koşullarında Avrupa’nın Çin’i olma yolunda hızla ilerleyen Türkiye’yi Bangladeş ile karşılaştıran Çalışma Bakanı kendi ayıplarını ucuz yollarla kapatma peşinde. Dünya’nın “ucuz işçi cenneti” Bangladeş’te her yıl ölen binlerce işçi üzerinden Türkiye’nin ehveni-şer olduğunu anlatmaya çalışan Çalışma Bakanı ölen her işçinin sorumlusudur ve istifa etmelidir. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek, gerçekleri gizleyemez.

En temel güvenlik önlemlerini almaktan imtina eden işverenlerin günde ortalama dört işçinin yaşamını yitirmesine, altı işçinin de iş göremez hale gelmesine sebep olduğu Türkiye’de, hükümet, her iş kazasından sonra “takdir-i ilahi” diyerek sorunun asıl kaynağını görmemeye devam etmektedir.

Uzakdoğu’daki işçileri örnek göstererek su yüzüne çıkmaya çalışan Bakan Çelik, bugün Bangladeş’te sömürüye, çalışma koşullarına direnen on binlerce işçiyi görmekte midir? İşçi sağlığı, güvenliği ve çalışma koşullarıyla ilgili en ufak iyileştirme yapmayan ve en büyük gündemi kıdem tazminatını fona devretmek olan hükümetin bu pişkince açıklamaları, ne işçilerin şükretmelerini sağlayacak ne de mücadelelerini engelleyecektir.

Yorumlar kapalıdır.