Durmak yok yola devam: Yeni Yargı Paketi ve AKP’nin toplum mühendisliği
AKP’nin öncülüğünü yaptığı toplumsal, siyasi ve ekonomik yeniden yapılanma programı, durmak bilmeden ilerlemeye devam ediyor ve yeni bir müjde paket ile karşımızda! Paket meclis adalet komisyonunda görüşülüp kabul edilmiş durumda ve diğer torba yasaları ve paketleri aratmayacak nitelikte.
Kadın ve çocuklara karşı karşı işlenen cinsel saldırı ve taciz suçlarının ağırlaştırılacağı iddiasıyla piyasaya sürülen bu paket, adeta bir “demokrasi ilacı” olarak kutlandı, gazetelere “Kadına ve çocuğa dokunan yandı!”, “Tacizcilere ağır cezalar yolda” gibi manşetlerle yansıtıldı. Peki bu paket gerçekte ne içeriyor, neyi getiriyor?
Paketin hazırlanma şekli ve içeriği AKP’nin yangından mal kaçırma halet-i ruhiyesine epey uyuyor, zira paketin içerdiği uygulamalar, kadın ve çocuklar ile sınırlı değil, hırsızlık ve uyuşturucu kullanımına ilişkin birçok madde de pakete dahil. Paketin vitrininde her ne kadar kadınlar ve çocuklar da olsa, paket AKP’nin toplumsal hayatı yukarıdan aşağıya yeniden yapılandırması için uyguladığı manevralardan sadece bir tanesi. Bu doğrultuda maddeleri AKP’nin muhafazakar toplum tasarısında bir basamak, bir toplum mühendisliği hesabı olarak okumakta fayda var.
Maddeler özellikle birbirine karşıt söylemler ile bezenmiş, bazı tanımlamalar yeri geldiğinde muğlak ve belirsiz bırakılmış. Örneğin cinsel tacizin üst cezasının 7 yıldan 10 yıla yükseltileceğini söylerken, o maddeye yapılan bir ek de bir yandan “fiilin ani hareketlerde işlenmesi” durumunda ceza indirimine gidilebileceğini söylüyor. Burada ani hareketten kasıt sarkıntılık olurken hangi hareketlerin “ani” olarak sınıflandırılabileceği ise cevapsız bırakılmış, sarkıntılık bütün cinsel saldırı ve istismar durumları için hafifletici bir unsur olarak tanımlamış.
Bir diğer madde ise evlilik kurumunu güçlendirmeyi amaçlıyor; erken evlendirme bir cinsel istismar biçimi sayılmaz iken, 18 yaş altı yaşıt iki kişinin kendi rızasıyla gerçekleştireceği herhangi bir cinsel ilişki “suç” kapsamına alınıyor ve buna 2 yıl ile 5 yıl arasında ceza konuluyor. Yasa size ikiyüzlülükle evlilik sonrası her şey mübah diyor, evlenmeyenlere parmak sallıyor, sopa gösteriyor.
En önemlisi cinsel şiddet bir hastalık olarak görülüyor, dolayısıyla tacizcinin üzerindeki vicdani yük de bizzat yasa tarafından kaldırılıyor. Bir beden üzerinde tahhakküm kurmanın hastalık olarak tanımlanması, o kişinin iradesi dışında gerçekleştiği anlamına gelir, böylece tacizcinin üzerindeki cezai sorumluluk da kaldırılmış oluyor. Bununla beraber, 15 yaş ve altındaysanız ve cinsel istismara uğradıysanız, tacizcinizin aklı dengesi yerinde olmadığından ve herhangi bir manevi delil aranması zorunluluğunun ortadan kalkmasından ötürü, ihbar ve şikayet sorumluluğu da size yani tacize uğrayan kişiye düşüyor.
Bütün bunlardan çıkarılabilecek sonuç; AKP kadınlar ve çocuklar üzerinden siyaset yaparak ve bütün söylemlerini kadın-aile-genel ahlak şeytan üçgeni etrafında örerek kendi neoliberal muhafazakar toplum projesini meşrulaştırmaya çalışmaktadır.
Bu yasa tasarısını reddediyoruz! TCK gibi temel bir kanunun ve cinsel saldırı suçlarının torba yasa kapsamında düzenlenmesi kabul edilemez!
Çocuklara karşı cinsel istismar suçu değiştirilmelidir! Suça maruz kalan kadın ve çocuklar hakkında maruz kalınan suçun bedensel ve ruhsal olarak araştırılması geri getirilmelidir! Tacize uğrayan kadınlar ve çocuklar gerçekten korunmak istiyorlarsa, öznelerin beyanları esas alınmalı ve Cinsel Şiddet Kriz Merkezleri kurulmalıdır!
Yorumlar kapalıdır.