Soma’daki işçi cinayetlerinin sorumlusu göçmenler mi?

Başlamadan önce aylık bir gazetede yazı yazmanın zorluğuna vurgu yapmak isterim. Gündem çok çabuk geçip gidiyor, önemli olaylar oluyor ve gazete çıkana kadar bir başka gündem öne çıkıyor.

Yazımızın başlığında belirttiğimiz gibi Soma’nın sorumlusu göçmen işçiler mi? Önce bir geriye dönelim ve 13 Mayıs’ta ne olmuştu, tekrar hatırlayalım.

13 Mayıs’ta saat 15:30’da Soma’da bir maden ocağında kömür tutuşmasından meydana gelen karbonmonoksit gazından zehirlenen, resmi rakamlara göre, 301 işçi hayatını kaybetti. Olayın gerçekleşme anında vardiya değişimi olması işçi ölümlerinin artmasına da neden oldu.

Bu bir iş kazası mıdır? Başbakanın dediği gibi bu kaza işin fıtratında var mıdır?

Bu kesinlikle bir iş kazası değildir. Bu göz göre göre gelen bir cinayettir. Bu konuda yeterince yazılar okumuş, televizyon programı izlemişsinizdir. Daha fazlasını yazıp da tekrara girmek istemem. Soma cinayeti ile ilgili sokak konuşmalarından söz etmek istiyorum.

Suriyeli göçmenlere harcanan para ile bu madendeki eksiklikler giderilir ve kazanın olması engellenebilirdi diyor bir işçi arkadaş. Bu kazanın olması aslında göçmenlerin yüzündenmiş. Nedense bizler hep birilerini suçlama yoluna gideriz. Mesela işsiz kalana kadar göçmen işçiler pek problem olmaz da işsiz kalınca, işsiz kalışımızı göçmenlere mal ederiz.

Sanki sokaklarda dilenci yokmuş gibi, göçmenler dilenince imajımız sarsılıyor deriz. “Turistler de hep bu göçmenlerin fotoğrafını çekiyor, bunları Türk sanacaklar, tüh rezil olduk!” paranoyası telaşına düşeriz.

Fuhuş da göçmenler yüzünden artmış, bu anlayışa göre. Kadına bakış açımız iğrenç, göçmen olunca bu daha da iğrençleşiyor. Kadınlara sadece cinsel obje olarak bakılıyor ve pervasızca tacizler yapılıyor. Göçmenler buna pek bir şey de diyemiyorlar, velhasıl göçmenlik zor iş.

Ve bir de tabii işsiz kalan göçmenlerin hırsızlık yapmaları var. Memleketimizde hiç hırsızlık olmuyor sanki, bu da garipseniyor. Halbuki işsiz ve aç kalan insanın her şeyi yapması kadar doğal bir şey yok.

Kısacası göçmenlik zordur, her yerde itilip kakılırsınız, en pis işlerde çok ucuza çalışmak zorunda kalırsınız.

Türkiye’de özellikle metropollerde göçmenler, göçmen işçiler sorunu giderek büyüyor. Sorun büyüdüğü gibi göçmen işçi sayısı da sürekli artıyor, kiraların artması da göçmenlere yükleniliyor. Bir gerçeklik var ki çok kötü evler göçmenlere çok pahalıya kiralanıyor.

Göçmenlere karşı bir nefret patlaması var. Bu, bazı yerlerde fiili şiddete de dönmüş durumda.

Şunu unutmamak gerekir; işsizlik göçmenler var diye artmıyor. Patronlar ucuz işgücünü kimde bulursa oraya yönelir. Onlar için önemli olan daha ucuza ve daha çok çalışacak işgücü. Göçmenlerden nefret etmek, işsizliği onlara mal etmek, hırsızlığın, fuhuşun sorumlusu olarak onları görmek doğru bir tavır değildir. Bu politik bir durumdur, politik durumların çözümü de politik olmalıdır.

Yorumlar kapalıdır.